Güncelleme Tarihi:
Uzayan çalışma süreleri, stresli iş ortamı ve yorucu şehir hayatı derken kendine vakit ayıramamaktan yakınan, hatta düzenli spor yapmak isteyip de bunu yaşamına bir türlü dahil edemeyen pek çok kişi artık çareyi hafta sonu sporunda görüyor. Tıp literatüründe bu kişiler ‘Weekend Warrior yani Hafta sonu Savaşçıları’ olarak adlandırılıyor.
Son 10 yılda yapılan bilimsel çalışmalar da her gün spor yapanlarda olduğu gibi, hafta sonu iki gün spor yapanlarda da kanser ve kalp damar hastalıkları riskinin aynı şekilde azaldığına işaret ediyor. Buna karşın özellikle orta yaş yani 35 yaş ve üzeri kişilerde bazı riskler ortaya çıkabiliyor.
Hareketsiz yaşam tarzı ve sağlıksız beslenme nedeniyle obezite ve sağlık sorunları hızla yaygınlaşıyor.
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet E. Erdil sporu hafta sonuna bırakan kişilerde özellikle de orta yaş ve üzeri kişilerde kas, tendon ve bağ yaralanma sıklığının belirgin olarak arttığını söylüyor. Bu kişilerde kas ve tendon yapısındaki bozulmaların belirginleşmesinin de sakatlanma riskini artırdığını belirten Prof. Dr. Mehmet E. Erdil “Günümüzde hareketsiz yaşam tarzı ve sağlıksız beslenme nedeniyle obezite ve sağlık sorunları hızla yaygınlaşıyor. Bu olumsuzlukları hafta sonu spor yaparak bir nebze de olsa gidermek, fit görünüme kavuşmak isteyen ‘hafta sonu savaşçılarının’ sayısı da giderek artıyor. Ancak vücudumuzda spor esnasında kullandığımız kasların belli bir hafızası olduğunu varsayabiliriz. Bir sporun az sıklıkta yapılması o spora özgü kasların bu hafızalarını kaybetmeleriyle birlikte yaşlanmanın özellikle kas tendon yapılarındaki etkileri ile birlikte sanki her defasında yeniden spora başlarmış gibi sakatlıklara yatkınlık yaratıyor” diyor.
Birçok soruna yol açabiliyor
Halk arasında ‘hamlık ağrısı’ da denen bu durumun, kasların her defasında sporla aşırı zorlanmasına yol açtığını söyleyen Prof. Dr. Mehmet E. Erdil; bunun da en sık aşil tendonu (baldır adalelerini topuk kemiğine bağlayan yapı) ve ayak bileği yaralanmaları, diz çevresi bağ yaralanmaları ve omuz çevresi kas tendon yaralanmaları ile kalça uyluk bölgesindeki kas tendon yaralanmalarına yol açtığını belirtiyor. Spor sakatlanmalarının kişinin fiziksel ve ruhsal sağlığı başta olmak üzere yaşam kalitesini düşürdüğünü kaydeden Prof. Dr. Mehmet E. Erdil, sporun daha sık yapılmasının ise kasları ve tendonları spora özgü hareketlere yatkın kılarak sakatlanma riskini azaltacağını vurguluyor.
Bu önerilere dikkat!
• Öncelikle genel vücut sağlığınız açısından özellikle de kalp ve damar sağlığı açısından spora sakıncalı bir durumunuzun olup olmadığını öğrenmek için mutlaka Kardiyoloji uzmanına görünün.
• Yapacağınız sporun yaşınıza ve vücut yapınıza uygun olmasına çok dikkat edin.
• Çok şişman veya orta yaş üzerindeyseniz futbol, basketbol veya tenis gibi sporlara doğrudan başlamak yerine belli bir kondisyona ulaştıktan sonra başlayın.
• Hangi sporu yaparsanız yapın, spora başlamadan önce mutlaka en az 15 dakikalık ısınma ve germe egzersizlerini yapın; böylelikle kas tendon yaralanma riskini azaltabilirsiniz.
• Spor giysilerinizi ve spor ayakkabınızı vücut yapınıza ve yapacağınız spora uygun olarak seçin. Burada en sık yapılan hata ayakkabı seçimi oluyor.Sporun yapılacağı zemin de çok önemli. Sert veya engebeli zeminde koşmak, kötü bir halı sahada futbol oynamak, tozlu bir kortta tenis oynamak, ıslanmış parkede basketbol oynamak sakatlığa davetiye çıkarabiliyor.