Güncelleme Tarihi:
Avrupa ve Amerika ülkelerine göre uyuşturucu kullanım oranı son yıllarda ülkemizde artış gösteriyor. Buna paralel olarak konu hakkında yapılan araştırmalar da artmakta. Araştırma sonuçları en önemli faktörlerin çocukluk ve aile ilişkilerinden kaynaklı olduğunu gösteriyor.
Kavgacı anne babalar: Sürekli kavga edilen aile ortamında büyüyen çocuklarda derin bir korku, öfke ve suçluluk duygusu yerleşir. Güven duygusu sarsılan çocuğun duygusal olarak beslendiği kaynak kuruyunca özellikle ergenlik çağında hissedilen bu derin içsel acıyı bastırmak veya hafifletmek amacıyla uyuşturucu maddeye başlanır.
Çok koruyucu aileler: Çocuğun peşinden bir an bile ayrılmayan, bir şey yapmasına fırsat tanımadan kendisi yapan, çocuğun problemlerini çözmesine müsaade etmeyen aşırı koruyucu aileler belki de farkında olmadan çocuklarına kötülük yaparlar. İleri derecede koruyuculuk çocuklarda bazı yetilerin gelişmemesine sebep olur, bu da bağımlılığa yol açar.
Anne veya babanın olmaması: Aile bütünlüğünü bozan etkenler de uyuşturucu kullanımı için önemli risk etkenleri arasında yer alır. ABD’de yapılan araştırmalarda eroin bağımlılarının %50’den fazlasının boşanmış ailelerden geldikleri saptanmıştır. Anne ve babayı bir nedenle kaybetmiş, başkalarının ya da devletin bakımında büyüyen çocuklar, uyuşturucu kullanımında azımsanmayacak bir bölümü teşkil eder.
Davranım bozukluğu: Sürekli devam eden kavgacılık, zarar verme, karşı gelme, çalma gibi belirtileri olan ve literatürde davranım bozukluğu olarak tanımlanan bu sorun, küçük yaşlarda tedavi edilmezse ilerde uyuşturucu kullanımı konusunda önemli bir etken olur.
Anne ve babada bağımlılık olması: Araştırma bulgularına göre anne ya da babanın alkolik olması ileride çocuğun uyuşturucu kullanmasında hatırı sayılır bir orana sahiptir.