Güncelleme Tarihi:
Son yıllarda sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla özellikle Facebook grupları üzerinden tedavi yöntemleri hakkında tavsiye veren vatandaşların önerileri dikkat çekti. Bu gruplarda tiroid nodülleri için boğaza kurbağa bağlamak, soğan suyu içmek, incir ile hamile kalmak, sirke ile zayıflamak, soğanı boğaza bağlayarak bir gece uyumak gibi doktor tavsiyesi olmayan ve bilimsel geçerliliği olmayan önerilerde bulunulduğu görüldü.
Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Başkanı Prof. Dr. Kayıhan Pala "Modern tıbbın çok önemli bir kuralı vardır. Biz bunu tıp fakültesi birinci sınıftan itibaren öğrencilerimize öğretiriz. O da 'Önce zarar verme' kuralıdır" diyerek görüntüleri sosyal medyada yayılan ve sözde tedavi amacıyla yapılan tehlikeli uygulamalara dikkat çekti.
Tıbbın alternatifi olmadığını belirten Prof. Dr. Pala, inanç ve hurafelerin insanları tedavi edemeyeceğine, insanları bilimin tedavi edebileceğine vurgu yaptı ve, "Modern tıbbın çok önemli bir kuralı vardır. Biz bunu tıp fakültesi birinci sınıftan itibaren öğrencilerimize öğretiriz. O da 'Önce zarar verme' kuralıdır. Bu sözünü ettiğimiz alternatif tıp adı altındaki bilimsel olmayan uygulamaların en önemli sorunu hastalara zarar verme potansiyelidir. Dolayısıyla sağlık eğer çok önemli bir hak ise her şeyden önce kişinin sağlığına zarar verici uygulamalardan korunması gerekir" dedi.
En önemli görevin Sağlık Bakanlığı'na düştüğünü belirten Prof. Dr. Pala sözlerine şöyle devam etti: "Burada da en önemli rol Sağlık Bakanlığı'na düşmektedir. Sağlık Bakanlığı bir yandan toplumun bu konudaki bilgi düzeyini yükseltmeli öte yandan da bu konuda çok ciddi bir kamusal denetim uygulamalıdır. Bu şarlatanların, bu sağlık üzerinden ticaret yaparak sağlığı bir insan hakkı olmaktan çıkartıp ticareti yapılabilen bir metaya dönüştürenlerin kolaylıkla insanlarla buluşamaması gerekir. Çünkü gerçekten bir sürü olumsuz uygulama, modern tıbbın o insanlara yapacağı yararı da kesmektedir. Dolayısıyla yurttaşlarımıza, temel olarak iki önerimiz olsun. Birincisi 'Aklın ve bilimin yolundan çıkılmaması.' Çünkü inanç ve hurafeler insanları tedavi etmez. İnsanları bilimsel araştırmalar sonucunda bulunmuş, bilimsel bilgilere göre uygulanan tedaviler iyileştirir. İkincisi herhangi bir biçimde sağlıkları ile ilgili kafalarını karıştıran yeterince yanıt alamadıkları bir sonuç ya da durum ile karşılaşırlarsa, öncelikle birinci basamak hekimlerine yani aile hekimlerine başvursunlar. Onlar ile bağlantı kursunlar. Onların kendilerini yönlendirmesini istesinler. "
Türkiye'de genel sağlık sigortası ile problem yaşayan vatandaşların da bu yöntemleri denemek zorunda kaldığını belirten Prof. Dr. Pala, sağlık okur yazarlığının da artması konusunda uyarıda bulundu ve şunları söyledi:
"Dikkat çekilmesi gereken bir diğer konu da Türkiye'de sağlık okur yazarlığının ivedilikle artması gerekmektedir. Yoksa maalesef doğru düzgün okuması yazması olmayan, doğru düzgün sağlık okur yazarlık düzeyi olmayan bir toplumun, bu tip modern tıp dışındaki yollara sapması çok şaşırtıcı değil. Bir de tabii şunu da söylemek lazım bugün ülkemizdeki nüfusun yüzde 10'undan fazlası genel sağlık sigortası ile ilgili bir probleme sahip olduğu için sağlık hizmetlerine de erişmekte sorun yaşıyor. Bu sorun yaşayanların da bir bölümü modern tıp yerine, bu tür yanlış yaklaşımlara yöneldiğini söylememiz gerekir. Son olarak da alternatif tıp diye bir şey yoktur. Tıbbın alternatifi olmaz. Eğer toplumda çok kabul gördüğü varsayılan bazı uygulamalar, hastalarımızın sağlığına gerçekten iyi geliyorsa, bilimsel yöntem bunu bize kanıtlıyorsa bunu zaten modern tıbbın içine alırız."
Bilimsel olmayan yöntemlerle tedavi olmaya çalışan birçok hasta ile de zaman zaman karşılaştıklarını belirten Prof. Dr. Pala, şekerini düşürmeye çalışan bir hastanın tıbbi olmayan yöntemlerle tedavi olmaya çalışırken gözlerini kaybettiğini ve komşusundan aldığı bitkileri karıştırarak çayını içen bir vatandaşın da karaciğer sorunları yaşadığına şahit olduklarını belirtti.