Sosyal medyada reklamını gördü, 20 sterlinlik zayıflama iğnesinden yaptırdı ama neredeyse ölüyordu
Güncelleme Tarihi:
Yaz tatili öncesinde birkaç kilo vermek isteyen Stacey Smith, sosyal medyada bir klinik tarafından satılan zayıflama iğnelerinin ilanını gördü. Kilo verme iğnesi olduktan sonra kontrolsüz bir şekilde kusmaya ve şiddetli baş ağrıları yaşamaya başladı. Öleceğinden korkan 3 çocuk annesi Stacey, zayıflamak isteyenleri bu iğnelerin risklerine karşı uyarıyor.
Reçetesiz satılıyor, sosyal medya üzerinden kontrolsüzce reklamı yapılıyor, eş dost tavsiyesi ile birkaç kilo fazlası olan bile doktora danışmadan bu iğneleri olabiliyor. Peki ya sonrası? Bu iğnelerin uzun vadede sağlığa zararları neler?
Birleşik Krallık’ta yaşayan ve iki yıl önce felç geçiren üç çocuk annesi Smith, sosyal medyada iğneyi yapan kliniğin reklamını gördü. Birkaç aydır zayıflama aşısı reklamlarını görüyordu. Ama artık yaz yaklaşıyordu. Tatile gitmek, kendini daha güvenli hissetmek, bikini ve yazlık elbiseler giymek
istiyordu.
Partnerinden yeni ayrılmıştı. Dudaklarına estetik ve biraz botoks yaptırmıştı. Bu yüzden bir şeyler yapmaktan korkmuyordu.
ÖNCESİ-SONRASI FOTOĞRAFLARINDAN ETKİLENDİ
Okuduğu müşteri yorumlarından ve öncesi sonrası dönüşüm fotoğraflarından çok etilendi ve salonla iletişime geçerek rezervasyon yaptırmak istediğini söyledi. Hemen boş yer olduğunu öğrenince 10 dakika sonra kliniğe gitti.
İçeri girdiğinde ona diyabet hastası olup olmadığını, listelediği ilaçları kullanıp kullanmadıklarını sorduklarını, bu sorulara hayır cevabını verdiğini söyledi.
1.60 boyunda olan ve 40-42 beden giyen 38 yaşındaki kadın, zayıflama aşısı için 20 sterlin yani yaklaşık 840 TL ödedi ve karnından iğnesini oldu ve işlem sadece iki dakika sürdü.
İğneyi yaptırdıktan yaklaşık bir saat sonra gaz ve mide ekşimesi yaşamaya başladı. Ancak kliniğin terapisti bunun normal olduğunu ve su içmesi gerektiğini söyledi.
Ama Stacey, ertesi gün kendini daha da kötü hissediyordu ve yataktan bile çıkamadı. Kusmaya başlayınca 13 yaşındaki kızı ambulans çağırmak zorunda kaldı.
KİLO VEREBİLİRSİNİZ AMA TABUTTA ZAYIF OLABİLİRSİNİZ
Stacey, şimdi ucuz zayıflama iğnelerinden yaptırmayı düşünenleri uyarıyor ve ‘kilo verebilirsin ama tabutta zayıf olursunuz’ diyerek bu ürünleri satın almamalarını tavsiye etti. Stacey, bu süreçte yaşadıklarını Daily Mail’e şu sözlerle anlattı
"Hayatımda hiç bu kadar hasta olmamış, başım bu denli ağrımamıştı. Sanki biri kafatasıma balyoz indirmiş gibiydi. Başımı yastıktan kaldıramıyordum, yataktan çıkamıyordum, ışık yakamıyordum. Bir yudum su bile içemiyordum. Öleceğimi düşündüm. Eski partnerimi arayıp ‘ben ölüyorum, sen de gelmek zorunda kalacaksın'demek zorunda kaldım.”
Stacey, böylesine aptal bir şeyi nasıl yaptığına kendi bile şaşırdığını, perimenopoz döneminden geçtiği için biraz kilo aldığını, spor yapmadığı için formada olmadığını ve bu yüzden bir süredir zayıflama iğnesi yaptırma fikrinin olduğunu ifade etti.
NHS (Ulusal sağlık Sistemi) verilerine göre İngiltere'deki yetişkinlerin %26'sının obez olduğunu ve %38'inin fazla kilolu olduğunu ancak obez olmadığını gösteriyor. ABD'de yetişkin nüfusun tahmini %41,9'u obez.
Hormon taklit eden bu zayıflama iğneleri, aşırı kilolu hastaların daha sağlıklı olmalarına yardımcı olmak için tasarlanmasına rağmen, normal kilolu ve düşük kilolu hastaların bu aşıları kozmetik nedenlerle yaptırmaları konusunda endişeler artıyor. Bu zayıflama ilaçlarının kullanımı ABD'de de büyük bir artış
gösterdi. Şu ana kadar 39 milyon kişinin (yani nüfusun yüzde 12'sinin) bu iğneleri yaptırdığı düşünülüyor.
Birkaç hafta önce, İngiltere Ulusal Sağlık Hizmeti'nin tıbbi direktörü, bu ilaçların tehlikeli olabileceği ve sadece birkaç kilo vermek isteyen kişiler için kilo verme aşamasında hızlı bir çözüm olarak görülmemesi gerektiği konusunda uyardı.
Zayıflama iğneleri olanların yan etkileri arasında mide bulantısı, kabızlık, ishal, yorgunluk, mide ağrısı, baş ağrısı ve baş dönmesi yer alıyor. Bazı hastalarda saç dökülmesi gibi başka belirtiler de bildirilmiştir.
Profesör Sir Stephen Powis, ilaçların yalnızca obezite veya diyabet tedavisinde kullanılması gerektiğini ve tatilcilerin vücudunu plaja hazırlanmak için kötüye kullanılmaması gerektiğini söyledi.
Endokrin ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Sinan Çağlayan, bu iğnelerin, vücut kitle indeksi 30 kg/m² üzerinde olan obez hastalara yönelik planlandığını, diyabet, kalp hastalıkları gibi ek yük getiren bazı özel durumlarda vücut kitle indeksi 27'nin üzerinde olan hastalarda da kullanılabilmesi
için yurt dışında onay sürecinde olduğunu ancak sürecin ne yönde sonuçlanacağının net olmadığını vurguladı.
Prof. Dr. Çağlayan sözlerine şöyle devam etti:
“Bu şekilde tavsiyeyle zayıflama iğnelerinin kullanılması kesinlikle doğru değil. Bu tür ilaçların yasal sınırlamalarla ve reçeteyle satılması toplum sağlığı açısından oldukça önemlidir. İğneleri kullanmadan önce ciddi bir şekilde endikasyon olup olmadığına karar vermek gerekir. Kişinin bu iğneyi
gerçekten kullanması gerekiyor mu? Öncelikle buna karar vermek lazım. Eğer kullanması gerekiyorsa, risk faktörlerini belirlemek lazım. Riskli gruptaysa kesinlikle kullanmaması lazım. Bu konuda karar verebilecek tek yetkin kişi tabii ki doktorlardır. O nedenle bu iğne ya da ilaçları mutlaka doktor
kontrolünde kullanmak ve kesmek gerekir.”
