Güncelleme Tarihi:
Yapılan açıklamada, “Veremsiz bir Türkiye oluşturmak amacıyla kamunun yanında özel sektör, sivil toplum örgütleri ve gönüllü kuruluşlarla birlikte yürütülmektedir. Bu hedefe ulaşmada verem savaşı derneklerinin çok değerli katkıları mevcuttur” denildi. Türkiye'de yıllık yaklaşık 13-14 bin yeni verem hastası olduğu kaydedildi.
Yeni tespit edilen tüberküloz hasta sayısının her yıl yaklaşık yüzde 6 oranında azaldığı ifade edilen açıklamada, “2005-2006 yıllarında Türkiye genelinde yaklaşık 21 bin tüberküloz (verem) vakası varken, 2012 yılında kayıtlı toplam tüberküloz vaka sayısı 14 bin 691'e düşmüştür. Hastaların yüzde 59'u erkek, yüzde 41'i kadındır. Hastaların yüzde 64'ünde akciğer tüberkülozu varken, yüzde 36'sında akciğer dışındaki organlar (lenf bezleri, plevra, kemik, böbrek, beyin vb.) tutulmuştur. Hastaların yüzde 1,8'i yabancı ülke doğumlu hastadır” bilgileri verildi.
Dünya genelinde tüberkülozla ilgili en önemli tehlikenin, hastaların ilaçlarını düzenli kullanmamaları veya tedavilerini yarım bırakmaları sonucu gelişen ilaç direnci olduğu belirtilen açıklamada, “Bu vakalar birinci seçenek verem ilaçlarına dirençlidir ve tedavileri ancak ikinci seçenek tüberküloz ilaçları ile mümkündür. Bu da tedavi başarısını azaltmakta ve tedavi maliyetini artırmaktadır. Türkiye’de 2012 yılında tespit edilen vakaların yüzde 2'si çok ilaca dirençli tüberküloz hastasıdır. Dünyada tüberküloz kontrolü için Dünya Sağlık Örgütü tarafından küresel bir kontrol programı, ülkemizde ise aynı standartlarda ve paralelde bir ulusal tüberküloz kontrol programı uygulanmaktadır. Ülkemizde tüberküloz kontrol programı çalışmaları ‘Veremsiz Bir Türkiye’ oluşturmak amacıyla kamunun yanında özel sektör, sivil toplum örgütleri ve gönüllü kuruluşlarla birlikte yürütülmektedir. Bu hedefe ulaşmada verem savaşı derneklerinin çok değerli katkıları mevcuttur” ifadesi kullanıldı.
Verem hastalığının, solunum yoluyla bulaşan bir hastalık olduğuna dikkat çekilen açıklamada şöyle denildi:
“Verem hastalığının genel belirtileri arasında halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, ateş, gece terlemesi ve çocuklarda kilo alamama bulunmaktadır. Akciğer tüberkülozunda; öksürük, balgam, öksürükle kan tükürme, göğüs-sırt-yan ağrısı ve nefes darlığı şikâyetleri görülebilmektedir. 2-3 haftadan uzun süren öksürük şikâyeti olan ve akciğer bulguları antibiyotik tedavisi ile düzelmeyen hastalarda verem araştırılmalıdır. Bu şikâyetleri olan kişilerin en yakın sağlık kuruluşuna müracaat etmesi gerekir.”
“Çocukları veremden korumak için doğumdan 2 ay sonra BCG aşısı uygulanmaktadır. BCG aşısı, aile sağlığı merkezleri ve toplum sağlığı merkezleri verem birimlerinde ücretsiz olarak yapılmaktadır. Ayrıca, toplumu veremden korumanın en etkili yolu, bulaştırıcı verem hastalarının erkenden bulunması ve tedavi edilmesidir."
CHA