Güncelleme Tarihi:
Misofonya, duyma bozukluğu değil, duyma ile ilgili bir algı bozukluğudur. Bazı seslere karşı aşırı hassas olma durumudur. Yüksek sesli ve aritmik seslerin dışında bazı insanlar hafif seslerden de aşırı rahatsız olur. Bu durumun sürekliliğinin artmasıyla birlikte misofonya rahatsızlığı ortaya çıkar. Dr. Mehmet Yavuz, misofonya ve tedavi yöntemini anlatıyor.
Misofonya; yeme, içme, çiğneme ve nefes alıp verme gibi günlük seslere tepki olarak, aşırı sinir, öfke durumlarının yaşanma halidir.
Günümüzde çok rastlanan bir psikolojik rahatsızlıktır ve ciddileşmesi durumunda sosyal yaşamı etkileyecek pozisyona gelebilmektedir.
Kulak hassasiyeti yaşayan kişilerde görülme sıklığı fazladır. Dünya genelinde ortalama her 10 insandan 2’sinde misofonya rahatsızlığına rastlamak mümkündür. Misofonya rahatsızlığının ortaya çıkmasında tek bir neden bilinmemekle birlikte, merkezi sinir sistemi ile ilgili olduğu öne sürülmektedir. Misofonya hastası bir kişi çok sesli bir ortamda dahi olsa algıda seçicilik ile bu sesleri duyabilir ve anlık olarak tepki verebilir. Misofonya bazen tek başına görüldüğü gibi obsesif kompulsif bozukluk, depresyon, ile birlikte de görülebilir. Genellikle başlama yaşı 9-13 yaş arasıdır.
Misofonya hastaları genellikle az konuşan insanlardır. Sakin ritimli müzik dinleyerek, sessiz bir ortamda istirahat ederek rahatlayabilirler. Topluca yenilen yemek ortamlarından kaçmakla birlikte, toplu taşıma araçlarında sürekli olarak kulaklık takarlar. Uyumak için odasını paylaştığı kişilerden önce uyumak isterler. Çünkü onlardan sonra uyuduklarında, nefes alma sesleri bile kendileri için rahatsız edici olabilir.
• Yanınızda oturan arkadaşınızın nefes almasından rahatsız olmak,
• Cips, patlamış mısır, çekirdek gibi sürekli ses çıkartılarak yenilen şeylerden nefret etmek,
• Sabahları alarm sesiyle uyanınca aşırı öfkelenmek ve gün içerisinde alarm sesini duyduğunda tedirgin olmak,
• Gündüzleri aşırı gergin olup gecenin gelmesini beklemek, (Geceleri sessiz olduğu için kendilerini daha iyi hissederler)
• Bebek ağlamalarına karşı katlanamaz olmak,
• Okulda ya da işte; yanınızda oturan arkadaşınızın ayağını ritmik bir şekilde yere vurmasından rahatsız olmak,
• Sesten rahatsız olma korkusuyla evin dışına çıkmaktan ve sosyalleşmekten korkmak,
Eğer siz de bu belirtileri yaşıyorsanız misofonya rahatsızlığına yakalanmış olabilirsiniz!
Kişinin rahatsızlığından dolayı yaşam kalitesi düşecek seviyeye geliyorsa psikolojik tedavi şarttır. Hastanın rahatsızlığını kabul edip uzmandan yardım alması tedavinin ilk aşamasıdır. Tedavi sırasında hastalığın nedeninin ortaya çıkarılması gerekmektedir. Kişinin seslere karşı tepkisinin fazla olmasının asıl nedeninin araştırılması gerekmektedir. Terapi; kişinin algısını nasıl değiştireceği, bu sesleri duyduğunda nasıl davranacağı ve seslere odaklanmanın gereksizliğini içerir. Genellikle kişi seslere odaklanmak yerine olaylara odaklanırsa bu durumdan çok kısa sürede kurtulur. Seslerin neden rahatsız ettiğini öğrenmesi kişiyi rahatlatacaktır.