Güncelleme Tarihi:
Ayak baş parmağında şişlik ve çıkıntı ile kendini gösteren halluks valgusun özellikle kadınları estetik açıdan kaygılandırdığını belirten Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Ahmet Özyazgan, ayakkabı seçiminin önemine dikkat çekti. Özyazgan, “Bu çıkıntı ve şişlik estetik görünümü olumsuz etkilemesinin yanı sıra, tedavi edilmediği takdirde ciddi ağrılara ve kişiyi ameliyata kadar götüren ayak problemlerine neden olabiliyor” ifadelerini kullandı.
Halluks valgusun ayak birinci parmağı ve birinci tarak kemiği arasındaki eklemi etkileyen bir hastalık olduğunu dile getiren Op. Dr. Ahmet Özyazgan, bu hastalığın ağırlıklı olarak kadınlarda görüldüğünü söyledi.
Hastalığın sosyal hayatı da olumsuz etkilediğine değinen Özyazgan, sivri burun ve topuklu ayakkabıların tercih edilmemesi konusunda uyarılarda bulunarak, “Bu hastalığa ayakkabı giymeyen kültürlerde rastlanılmamaktadır. Kadınlarda yüzde 40 oranında görülürken; yüzde 70 gibi yüksek oranda genetik bir yatkınlık söz konusudur. Uzun yıllar topuklu ve sivri burunlu ayakkabı giyen kadınlarda sıklıkla görülmektedir. Ayak parmakları için bol miktarda alan sağlayan geniş ayakkabılar, bu şekil bozukluğunun gelişme şansını azalttığı gibi; eğer bunion (Eklemde oluşan bu şişlik ve çıkıntı) gelişmişse, buna bağlı oluşan rahatsızlığın azaltılmasında da yardımcı olur” diye konuştu.
Özyazgan, “Ciddi halluks valgus deformitesi aynı zamanda kozmetik olarak da probleme yol açar. Özellikle bayan hastalar, ayaklarına uygun ayakkabı bulmakta güçlük çekerler. Deformite arttıkça ikinci parmak yukarı doğru kalkar ve ayakkabı içinde basınca ve sürtünmeye maruz kalarak hastalarda ağrıya sebep olur” dedi.
Ayakta görülen bu deformitenin ilerlemesiyle ayakta problemi artıran ikincil değişiklikler yaşanabileceğini kaydeden Op. Dr. Özyazgan, “İlk önce o bölgede kızarıklık ve şişlik gelişir. Zaman geçtikçe buradaki doku kalınlaşır ve ayakkabının sürtmesine yol açan daha büyük bir çıkıntı oluşur. Ayaktaki birçok problemin sebebi anormal basınç ve sürtünmedir. Zaman geçtikçe cilt ve yumuşak dokunun içerideki sert kemik ve dışarıdaki sert ayakkabı arasında kalmasından dolayı şikayetler ortaya çıkar. Kemikteki herhangi bir çıkıntı, durumu daha da kötüleştirir. Cilt sürekli basınç ve sürtünmeye ‘nasır dokusu’ oluşturarak yanıt verir. Alttaki yumuşak doku ise kalınlaşarak tepki verir. Bu yapılar hastada ağrıya sebep olur. Bu ağrıyı azaltmak için basıncı azaltmak gerekir. Bu ise dışarıdan ayakkabının oluşturduğu basıncı azaltmakla veya içerideki kemik çıkıntıyı cerrahi olarak ortadan kaldırmakla mümkündür” ifadelerini kullandı.
Hastalığın tanı ve tedavi aşamasında mutlaka bir ortopedi uzmanına başvurulması gerektiğini söyleyen Op. Dr. Özyazgan, sözlerine şöyle devem etti:
“Tanı dikkatli, ayrıntılı bir hikaye ve klinik muayeneden sonra konulur. Hastanın ayakkabı seçimleri konusunda bilgi edinilir. Ayak röntgenleri çekilir. Doktorunuz tarafından, röntgenlerle tedavi yöntemini belirlemede yardımcı olan, kemikler arasındaki açılar ölçülür. Halluks valgus tedavisi; ayağa uygun ayakkabının seçimi ve giyilmesi ile başlar. Hastalığın erken evrelerinde, sivri uçlu ayakkabıların önü geniş ayakkabılar ile değiştirilmesi, hastanın şikayetlerini azaltabilir. Geniş ayakkabılar bunion üzerindeki basıncı azaltarak ağrının azalmasında faydalı olurlar. Ayrıca bunion pad ve parmak arası makaralar ile basıncın ve ağrının azaltılması amaçlanabilir.”
Cerrahi dışı yöntemlerin hastanın ağrısını gidermediği durumlarda ya da hastalık ileri evrede teşhis edildiyse cerrahi tedavi seçeneklerinin değerlendirilebileceğini söyleyen Op. Dr. Ahmet Özyazgan, “Halluks valgus cerrahisinde 100’den fazla yöntem tanımlanmıştır. Bunlardan başlıcaları, bunionun çıkarılması yani bunionektomidir. Genellikle halluks valgus cerrahisinde deformiteyi düzeltmede bunionektomi tek başına yeterli olmaz. Bu durumda tarak kemiğinin kesilerle düzeltilmesi yani metatarsal osteotomiye ihtiyaç duyulabilir. Mutlaka bir uzmana görünmek gerekmektedir” dedi.
DHA