Güncelleme Tarihi:
Dünyayı etkisi altına alan ölümcül virüs covid-19 ile mücadelede, her şey yolunda gidiyormuş gibi görünürken ortaya çıkabilen sitokin sendromu hastalarda korkuya neden oluyor. Tedaviye rağmen düşmeyen ateş, akciğer hasarının artışı ve laboratuvar değerlerinde bozukluk durumunda "sitokin fırtınası" tanısı konuluyor. En sık viral enfeksiyonlar sonucu gelişen bu tabloda, sitokin aşırı ve kontrolsüz şekilde salındığında, etrafında ne varsa yıkıyor, sağlam hücreleri de öldürüyor. Bağışıklık sistemi, kendi dokularını yok etmeye başlıyor. Bu nedenle tomografinin önemli olduğu covid-19 hastalarında sitokin fırtınası bu sayede tespit edilebiliyor. İşte sitokin fırtınası hakkında merak edilenler...
Hipersitokinemi olarak da adlandırılabilen “sitokin fırtınası” teriminin ilk belgelenmiş kullanımı, graft-versus-host hastalığını tartışan 1993 tarihli bir makalede ortaya çıkar. Bununla birlikte, 2000 yılından bu yana, çeşitli bulaşıcı hastalıklarda sitokin fırtınalarına atıfta bulunulmaktadır, bu nedenle bu terim en yaygın olarak bağışıklık sistemi tarafından kontrol edilemeyen bir inflamatuar yanıtı tanımlamak için kullanılır.
Sitokin Fırtınası Belirtileri Nelerdir?
Genel olarak, akut enflamasyon da dahil olmak üzere beş ana belirtileri ile başlar kızarma ya da kızarıklık, tümör ya da şişmedir.
Enflamasyonun nerede meydana geldiğine bakılmaksızın, plazma proteinlerinin ve lökositlerin yaralanma bölgelerine ulaşmasına izin vermek için artan kan akışı tipik olarak bu semptomları takip edecektir. Bu hücresel yanıt, bakteriyel enfeksiyonlara karşı konak savunması için avantajlı olsa da, genellikle yerel organ fonksiyonu pahasına meydana gelirler.
Enflamasyona verilen bu normal tepkiye ek olarak, bir sitokin fırtınası da meydana gelebilir. Bir sitokin fırtınası sırasında, normalden çok daha yüksek bir oranda çeşitli inflamatuar sitokinler üretilir. Sitokinlerin bu aşırı üretimi, diğer bağışıklık hücreleri üzerinde pozitif geri beslemenin oluşmasına neden olur, bu da organ hasarına yol açabilecek yaralanma bölgesine daha fazla bağışıklık hücresinin alınmasına izin verir.
Sitokin fırtınaları ile ilişkili en dikkate değer klinik durumlardan biri, SARS-CoV-2'den önemli sayıda ölümden sorumlu olan akut solunum sıkıntısı sendromunu (ARDS) içerir.
COVID-19'da Sitokin Fırtınası Kaçıncı Gün Ortaya Çıkar?
Covid-19'da sitonik fırtınası genellikle hastalığın 7. ya da 8. günlerinde ortaya çıkmaktadır. Bu günlerde hastanın durumu sitokin fırtınası seyrine göre ya daha kötüleşerek yoğun bakım sürecine girer ya da iyileşme göstererek olumlu bir şekilde ilerler.
Son araştırmalar, COVID-19 tanısı ile çoklu organ disfonksiyon sendromu (MODS) arasında 5-7 günlük kritik bir süre olduğunu bulmuştur. Hastaların yaklaşık %80'i bu süreden sonra iyileşme eğilimindeyken, hastaların yaklaşık %20'si şiddetli pnömoni yaşayacak ve yaklaşık %2'si sonunda bu virüse yenik düşebilir.
Covid-19 ile enfekte olmuş hastalar üzerinde yapılan son araştırmalar, bu bireylerin, IFN-g, IL-1B, IL-6 ve IL-2 ve kemokinleri içeren hem proinflamatuar hem de sitokinlerin yüksek düzeyde sergilediğini göstermiştir.
Özellikle SARS, MERS ve grip gibi daha birçok virüsle birlikte sitokin fırtınası, klinisyenlerin hastalık artışını fark etmeleri için bir uyarı işareti olarak kullanılmıştır. Tedavi edilmediğinde, COVID-19'un neden olduğu sitokin fırtınası, birçok durumda yalnızca ARDS'ye (nefes darlığı) yol açmayan immünopatojenik hasar üretir, aynı zamanda geniş doku hasarı, organ yetmezliği ve ölüme kadar ilerleyebilir.
COVID-19'da Sitokin Fırtınası Tedavisi
COVID-19'daki sitokin fırtınasını tedavi etmek için çok çeşitli anti-inflamatuar tedaviler araştırılmaktadır. Araştırmacılar, sitokin fırtınasının COVID-19 için pozitif test eden bireyler üzerindeki zararlı etkilerini doğrudan azaltmak için sitokin fırtınası teşhisi sırasında immünoterapinin uygulanmasını tavsiye ettiler.
Bu tedavi seçeneklerinin COVID-19'un neden olduğu sitokin fırtınasını başarılı bir şekilde inhibe etme yeteneğini tam olarak değerlendirmek için daha fazla klinik çalışmaya ihtiyaç vardır.