Güncelleme Tarihi:
Bazen yaşadığımız deneyimlerden, bir şeyler öğrenemeyiz. Çünkü onları yeniden hatırlamak istemeyiz. Hatırlamak acı verici olabilir. Hatta o kadar acı verici olur ki görsel temsil sistemimizi kapatır ve bu resmi tekrar görmekten kaçınırız.
Kaçarak acı çekmekten korunsak da görsel temsil sistemiyle çalışmamızın sağlayabileceği avantajlardan yoksun kalmış oluruz. Şu soruyu kendinize sormanızı istiyorum:
Şimdiki bakış açınızla baktığınızda, ulaşmak istediğiniz şeye ulaşmak için nasıl davranmış olmanız gerekirdi?
Verdiğiniz cevabı, hayalinizde size acı veren olayı yaşatırken yapın ve kendinizi zihinsel bir ekrandan seyredin. Durumun nasıl daha iyi bir hâle dönüştüğünü görün. Başkasını veya kendinizi suçladığınız her şeyi böylelikle ortadan kaldırın, geçmişteki olayları düzeltmek için yapılması gereken ne varsa hayal edin. Bunu kendinizi iyi hissedene kadar tekrarlayın. Her seferinde olayı kendi istediğiniz şekilde yaşayın ve her canlandırmadan sonra zihinsel ekranınızı karartın.
İyi tarafına odaklanın, acıları geçmişte bırakın
Uygulamanın sonunda, yaşadığınız kötü deneyimden gelecekte size yararlı olabilecek neler öğrendiğinizi düşünün ve bunları maddeler halinde not alın. İyi tarafına odaklanıp, yaşamış olduğunuz acıları geçmişte bırakın. Aynı çalışmayı, diğer kötü deneyimleriniz için de tek tek uygulayın.
Emin olun, geçmişte yaşamış olduğunuz bir olaya ait olan hatıralarınızdan kendinizi ayırarak ve onunla yaşadığınız birlikteliği bozarak, bu olaya farklı açıdan bakabilirsiniz. Böylelikle zihninizde bir farkındalık ortaya çıkar. Bunu yapmak, yaşadığınız olayı inkar etmeniz veya yok saymanız anlamına gelmiyor. Eylemlerinizi neden sonuç ilişkisine oturtarak, onunla başa çıkıp yolunuza devam edebilirsiniz.
Değişim; tatmin edici olmayan bir durumdan arzu edilen bir duruma doğru yapılan keşif yolculuğudur. Ancak buna zihin ve ruh seviyesinde hazır olmayan insan için ne kadar okursa okusun hiçbir kaynak bir şey ifade etmez. Saatlerce bir gölgenin peşinden koşabilen kedi misali oyalanır durur.
“Depresyon” kelimesinin ardına sığınmayı bırakıp yanılsamalara ayna tutarak, ihmal ettiğimiz alanları görmek bizim elimizde... Diğer insanlarla aramızdaki fark, farkındalıklarımızın derecesinden ibarettir. İstenileni değil de gerçeği yaşayacağımız bir hayata, engelleri görmezden gelmek yerine onlarla yüzleşerek aşmaya, yönlendirilmemiş mutluluklara ihtiyacımız var.
Yazı: Yaşam Koçu Demet Baykal