Güncelleme Tarihi:
Türkiye’de her yıl 100.000 kişi sigaraya bağlı nedenlerle hayatını kaybediyor. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre acil önlem alınmadığı takdirde 2030 yılına gelindiğinde her yıl, yüzde 80’i gelişmekte olan ülkelerde olmak üzere, 8 milyondan fazla ölüm olacağı ve 21. yüzyıl boyunca bir milyar kişinin öleceği tahmin ediliyor.
Bir ay boyunca oruç vesilesiyle sigarayı azaltanların/bırakanların büyük bir fırsat yakalıyor. Kullanıcıla ayrıca özellikle gündüzleri pasif içiciliğe maruz kalmayacakları için bu süreci normal zamanlardan çok daha kolay atlatabilir. Oruç esnasında bağımlılık vücuttan uzaklaşmışken, sigarayı tekrar hatırlamadan devam etmek, bırakma prosedürüne baştan başlamaktan çok daha kolay. Ramazan için en büyük avantajlardan biri de etrafta içenlerin sayısında azalma olmasıdır. Bu durumda uyaranın az olması kişinin içme isteğini de azaltacaktır. Ayrıca bırakan ya da bırakmak üzere olan kişi özellikle gündüz pasif içiciliğe maruz kalmayacaktır.
Ramazan ayında manevi duyguların da verdiği güçle sigarayı bırakmanın daha kolay olabileceğini vurgulanıyor. Kuvvetli bağımlılık yapıcı bir madde olan nikotin beyinde bazı maddelerin salınımını artırıyor. Sinir sisteminin nikotine duyarlılığı 90 dakika ara verildikten sonra artıyor ve kişi nikotin eksikliğini hissederek içmek istiyor. Bu istek ve yoksunluk belirtileri (sinirlilik, gerginlik, öfke, uykusuzluk, baş dönmesi, titreme, tansiyonda düşme, kas kasılmaları) özellikle bırakmayı izleyen ilk günlerde ya da Ramazan’ın ilk günlerinde çok fazla olabiliyor. Bu nedenle oruç tutanların bu süreyi manevi güç ile atlatmaları, motivasyonel güçlerini kullanması çok önemli.
Kanda ve nefeste hızla yüksek miktarlara ulaşan nikotin kalp ritminde artış, ritim bozukluğu ve hipertansiyona neden olabilir. Bu durum kalp krizi riskinin artışı anlamına gelir. Uzun vadeli sigara kullanan kişilerde ise akciğer kanseri riski 22 kat, bronşit riski 10 kat daha fazladır. Kalp hastalığı riski de 3 kat artmaktadır. Başta akciğer kanseri olmak üzere, nefes borusu, yemek borusu ve pankreas gibi neredeyse tüm kanserlerin tütünle ilişkisi vardır.
Erişkin nüfusun yarısının sigara kullandığı ülkemizde sigarayla savaşma konusunda önemli adımlar atılıyor ve konunun nörobiyolojik boyutunun yanı sıra psikolojik destek için de ücretsiz yardım alınabiliyor. Sigarayı bırakma sürecinde kişinin profesyonel destek alması başarı şansını artırıyor. Sağlık Bakanlığı kontrolündeki sigara bırakma poliklinikleri, sertifikalı ve deneyimli hekimlerle ücretsiz destek veriyor. Ayrıca sigara bağımlılığından kurtulmak isteyenler ALO 171’i arayarak destek alabiliyor ya da bizzat polikliniklerden randevu alabiliyor. Sigara bağımlılığı da diğer kronik hastalıklar gibi tedavi edilebiliyor. Bağımlılık arttıkça ilaç desteğine ihtiyaç da artıyor.
Kişinin sigarayı bıraktığında içme isteği duymasının nedeni, vücutta nikotin düzeyinin düşmesidir. Nikotin eksikliği kendini çeşitli belirtilerle gösterebilir. Bu belirtilerden bazıları konsantrasyon güçlüğü, huzursuzluk, sinirlilik, iştah artışı, baş dönmesi ve uyku bozukluğudur. Bağımlı kişi bu olumsuzlukları yaşamamak için yeniden başlayabilir. Bu sebeple bağımlılık arttıkça ilaç destek tedavisi ihtiyacı da o kadar fazla olur. Bu kişiler için profesyonel destek ve farmakoterapi, bağımlılıkla savaşmada başarı şansını artırır.