Güncelleme Tarihi:
Çağımızın en önemli sağlık sorunlarından biri olan şişmanlık (obezite), teknolojinin getirdiği yaşam şekli ve ayaküstü beslenmenin ağırlık kazanmasıyla gün geçtikçe artmakta ve kişilerin yaşam kalitelerini düşürmektedir.
Bir yanda değişen beslenme alışkanlıkları diğer yanda medyanın güzelliği "sıfır beden" gibi ölçülere indirgeyen anlayışı, özellikle gelişme çağındaki çocuk ve ergenler üzerine psikolojik ve fizyolojik olarak olumsuz etkiler yaratmaktadır. Manken diyetleri, mucize diyetler, şok diyetler gibi hızlı kilo kaybına neden olan ancak uzun vadede önemli sağlık sorunlarına yol açabilen diyetler, medyatik ve ticari amaçlar nedeniyle yaz aylarına yaklaştığımız şu günlerde sıklıkla gündeme gelmekte ve pek çok kişi tarafından sıfır beden olma isteğiyle bilinçsizce uygulanmaktadır. Moda haline gelen sıfır beden tutkusu aslında sağlığı önemli ölçüde tehdit eden bir durumdur.
Bilinçsizce yapılan çok düşük kalorili sağlıksız zayıflama diyetleri ayrıca; baş ağrısı, konsantrasyon bozukluğu, yorgunluk, kalp ritminde bozukluk, tansiyon düşüklüğü, adet düzensizlikleri, kabızlık, kansızlık, ciltte kuruluk, saç dökülmesi gibi pek çok sağlık sorunlarına da neden olmaktadır. Sıfır beden olma isteğiyle gelişebilecek en tehlikeli sağlık sorunlarından biri de halk arasında "manken hastalığı" olarak bilinen anoreksia nervozadır.
Yeme davranış bozukluğu ile karakterize bu ruhsal rahatsızlık, bireyin sürekli kilo vermeyi istemesi, kilo almaktan korkması, normal vücut ağırlığının çok altında olmasına rağmen bilinçaltına "ne kadar zayıf olursam o kadar güzel olurum" anlayışının yerleşmesi ve yemeyi reddetmesidir. Oysa ki, obezite gibi aşırı zayıflık da önemli bir sağlık sorunudur ve pek çok hastalığın gelişimine zemin hazırlamaktadır. Aşırı zayıflık, özellikle bağışıklık sisteminin zayıflamasına ve hastalıklara karşı direncin azalmasına, vücut fonksiyonlarının işleyişinde bozukluklara, kronik yorgunluk ve halsizliğe, çalışma veriminde ve yaşam kalitesinde azalmaya neden olur.
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre yetişkin sağlıklı bir insanın Beden Kitle İndeksi (BKİ) en az 18.5 olmalıdır. BKİ, vücut ağırlığının (kg) boy uzunluğunun (m2) karesine bölünerek hesaplanır. Yetişkin bireylerde en küçük giysi bedeni olarak bilinen 36 bedenden çok daha küçük olan 32 beden olarak nitelendirilen sıfır beden, BKİ'nin 14-16 arasında olmasıdır ve bu son derece sağlıksız bir vücut ağırlığına sahip olunması anlamına gelmektedir.
Beden Kitle İndeksinizin sağlıklı aralıkta olan 20-24.9 olmasına özen gösterin. Sağlıklı ve kalıcı ağırlık kaybının haftada en fazla 0.5-1.0 kg olması gerektiğini unutmayın ve kısa sürede kilo kaybını sağladığı öne sürülen ve pek çok yan etkisi bulunan çeşitli ilaçlar, gerçek kilo kaybı yerine vücuttan sadece su kaybına neden olan diüretik (idrar söktürücü) ilaçlar bilinçsizce kullanmayın.
Sağlıklı ve kalıcı kilo kaybı için, genel sağlık kontrolünden geçtikten sonra diyetisyen tarafından yaş, kilo, boy, fiziksel aktivite düzeyi ve beslenme alışkanlıklarınıza özgü hazırlanan zayıflama diyetlerini uygulamaya özen gösterin.
Kaynak: T.C. Sağlık Bakanlığı, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu, Obezite, Diyabet ve Metabolik Hastalıklar Daire Başkanlığı