Güncelleme Tarihi:
Doç. Dr. Oğuz Özyaral, sıcak yaz günlerinde serinlemek için doğal şerbetlerin içilmesini öneriyor. Soğuk olarak içilmesi gerekilen şerbetlerden bahseden Özyaral, " Soğuk olarak tüketilen şerbetler içeriğindeki baharat, meyve, pekmez ve baldan ötürü bir yandan enerji verip vücudu desteklerken öte yandan düşük kalorili olmaları içerisinde katkı maddeleri bulundurmamaları nedeniyle hem sağlıklı hem de diyetlerde kolaylıkla tüketilebilecek nitelikte zayıflatıcı özelliklere sahiptir. Sağlık ve sağlıklı bir yaşam için gerçek Osmanlı şerbetlerinin içeriği çok önemlidir. Şerbetler çeşitli meyve ya da onların çiçeklerinin yanı sıra gül, gül hatmi gibi bazı çiçeklerin taç yaprakları ile çoğunlukla da baharat karışımları kullanılarak hazırlanır. Bunların arasında en çok bilinen elma, üzüm, şeftali, nar, vişne, limon, ahududu, çilek, frambuaz, kayısı, kuşburnu, kızılcıktan hazırlanan şerbetlerdir. Meyve şerbetleri farklı usullerle tek ya da karışım olarak hazırlanırlar”dedi.
ŞERBET DENİNCE AKLA İLK GELEN ŞEKER
Şerbet deyince akla ilk gelenin şeker olduğunu söyleyen Doç. Dr. Özyaral aslında bunun son dönemlerde hayatımıza katıldığını, gerçek şerbetlerde şekerin olmadığını söyleyerek,“Şeker şerbetlerin ana maddesi olarak bilinmesine rağmen pekmez ve bal da Osmanlı sarayında ve özellikle İstanbul mutfağında yüz yıllar boyunca kullanılmıştır. Meyve ve baharatın buruk ya da acımsı olan tadını düzenlemede üzüm, dut, keçiboynuzu (harnup), hurma pekmezi makbul olarak bilinir. Pekmez muhteşem bir enerji kaynağıdır” diye konuştu.
ESKİDEN İLAÇ NİYETİNE İÇİLİYORDU
Günümüzde serinlemek için kullandığımız şerbetlerin Osmanlı zamanında ilaç niyetine içildiğini belirten Özyaral, "Osmanlı döneminden günümüze şerbetler özellikle ferahlamak, susuzluğu gidermek ve elbette içerisindeki etken maddelerin özellikleri dolayısıyla ecza niyetine, şifa bulmak amacıyla içilmişlerdir” şeklinde konuşan Doç. Dr. Özyaral “Şerbetler eskiden olduğu gibi günümüzde de bazı hastalıklarda kan yapıcı ve vücudu güçlendirici özellikleri nedeniyle tavsiye edilmekte ve kullanılmaktadır. Şerbet hazırlanmasında kullanılan meyve, baharat, bitki yaprağı, tohum, kök ya da kabuk kısımları infüzyon yani halk arasındaki tanımlama ile demleme ya da dekoksiyon dediğimiz kaynatma veyahut ta bitkinin özelliğine dayalı olarak maserasyon yöntemi dediğimiz içme suyun içinde belirli bir süre dinlendirilir. Daha sonra temiz bir tülbent yardımıyla sıvı kısım süzülür, posalarından ayrılır. Süzülen sıvı kısım bundan sonra şerbet yapımında kullanılır. Elde edilen bu stok çeşitli baharat, pekmez ya da bal ilavesi ile tatlandırılır. Damak zevkine uygun içerisine nane yaprağı, limon ya da elma dilimleri eklenebilir”dedi.
VÜCUT DİRENCİ İÇİN PEKMEZ YİYİN
Doç. Dr. Özyaral kansızlık sorunu olanların şerbetlerini pekmezle tatlandırmalarını tavsiye ederek,“Pekmezler kan yapıcı özelliğe sahiptir. Ayrıca vücut direncini, bağışıklık sisteminin direncini arttırıcı ve güçlendirici özelliği sayesinde hastalıklara karşı koruyucudur. Anne sütünü arttırır. Hem yetişkinlerde hem de çocuklarda pamukçuk adı verilen ağız içi yaralarının tedavisinde oldukça etkilidir. Pekmez iyi bir antioksidandır, enerji sağlar. Ayrıca pekmez kilo vermeye yardımcı olur. Pekmez sıfır yağ ve çok az kalori içerir. Kilo vermek isteyenler için ideal bir besin kaynağı olabilir”diye konuştu.
"Şerbet kullanımında en çok yer verilen baharat tarçın ve karanfildir. Tarçının kan şekerini düşürdüğü ve insülini arttırdığı bilimsel olarak kabul edilmiştir” diyen Doç. Dr. Özyaral, Besin lifi bakımından zengin olan tarçın yemeklerden sonra kendinizi daha uzun süre tok hissetmenize yardımcı olduğunun da altını çizdi. ”Kan şekerini dengeleyerek kilo vermeye yardımcı olan tarçın, kötü kolesterolü düşürür, kanın pıhtılaşmasını önler. Gıdaların raf ömrünü uzatır ve pastörize edilmeden hazırlanan içeceklerde mikroorganizma gelişimini engeller. Hafızayı güçlendirir, strese bağlı baş ağrısı ve migrene iyi gelir Kan dolaşımını arttırır, adet kramplarına iyi gelir” diyerek şerbetlere tarçın ilave edilmesini önerdi.
KARANFİL STRESE BİRE BİR!
Şerbet yapımında en önemli baharatlardan birinin karanfil olduğuna dikkat çeken Özyaral,"“Şerbet yapımında tarçın kadar önemli bir baharatta karanfildir, çok güçlü bir aromaya sahiptir. A, C, E, K ve B6 vitaminleri açısından zengindir. Bunun yanı sıra çok iyi bir kalsiyum, potasyum, sodyum, manganez, fosfor, deposudur. Omega 3 ve Omega 6’nın bulunduğu ender bitkilerdendir. İyi bir antioksidandır. Bu özellikleri sayesinde vücudu serbest radikallerden ve zararlı mikroplardan temizler.” şeklinde konuşan Doç. Dr. Oğuz Özyaral “Karanfil diş ağrılarını azaltır, kötü nefes kokusunu giderir, hazmı kolaylaştırır, midedeki şişkinliği giderir, üst solunum yolu enfeksiyonlarının yanı sıra grip ve nezle hastalığına öksürüğü keser ve soğuk algınlığında kullanılır, yorgunluğu alır, rahatlık verir, bulantı ve kusmalara, sinüzite, strese karşı iyi gelir” şeklinde konuştu.
40 ÇEŞİT BAHARATLA OSMANLI ŞERBETİ
Osmanlı şerbetinde tıbbi bitkiler ile şifa verici 40 baharat bulunduğuna dikkat çeken Özyaral, "Osmanlı Şerbetlerinin içerisinde tıbbi bitkiler ile şifa verici olarak 40 çeşit baharat sayılmaktadır. Bunlar arasında en çok anason, ardıç tohumu, çörekotu, demirhindi, zencefil, zerdeçal, havlıcan, karanfil, yenibahar, darıfülfül, uduhindi, rezene, hibiskus, siyah kuru üzüm, muskat, tarçın, vanilya, kebabiye, meyan, kuşburnu, Kudüs hurması, kavrulmuş kahve çekirdeği, melengiç, keçiboynuzu, okaliptüs yaprak, kakule, kuru kayısı, kırmızı karabiber, damla sakızı, hünnap, böğürtlen kökü, çiçek ıhlamur, safran, miski amber, yasemin çiçeği, elma kurusu, kişniş tohumu yer almaktadır. Ayrıca gül suyu, lohusa şekeri şerbetleri tatlandırmak amacıyla sıklıkla ilave edilmektedir”dedi.
İHA