Güncelleme Tarihi:
Kadın Doğum Uzmanı Dr. Ebru Ünal, kadınları sezaryen konusunda uyardı. Ünal, “Sezaryen hayat kurtaracak bir operasyondur. Sezaryen yapılırken iyi düşünülmeli, normal yolla doğum yapılamıyorsa sezaryen olunmalı” dedi.
Günümüzde kadınlara bir seçenek olarak sunulan sezaryen aslında bir zorunluluk olduğunun altını çizen Ünal, “Türkiye’de 500 bin kadın her yıl sezaryen oluyor. Bunlardan bir kısmı hayat kurtarma yani tıbbi sebeplerden dolayı olsa da büyük bir çoğunluğu isteğe bağlı. Doğal yolla doğum yapamayan kadınların ve bebeklerinin hayatını kurtarmak için yapılan ameliyattır sezaryen. Tüm ameliyatlarda olan riskler sezaryende de vardır. Kadınlar ya korktukları için ya da doktoru uygun gördüğü için sezaryen oluyor. Hatta ailesi mesela annesi veya kocası istediği için sezaryen olanlar dahi var. Bu yüzden kadınlar sezaryeni bir seçenek olarak görmemeli ve isteğe bağlı sezaryene karar verirken çok iyi düşünmeli. Kadınların yaratılışının temelinde olan normal yolla doğum yapmayı bıraktıran bakış açısı, karından doğurmanın normal olduğunu kabul ediyor” diye konuştu.
Dr. Ünal sezaryeni bir seçenek olarak düşünen kadınlara sezaryen hakkında şu bilgileri verdi:
“Sezaryen olan bebeklerde akciğer hastalığı riski 4 kat artar. Normal yolla doğan bebekler daha zeki olur. Sezaryen sonrası iyileşme süreci en az 6 haftadır. Kan kaybı normal doğumdan daha fazladır. Sezaryen yapılan yerdeki ciltte keloid denen anormal yara iyileşmesi görülebilir. Bu bir nevi derinin anormal çoğalmasıdır, kaşıntı yapar, ağrılıdır ve geçmez. Sezaryen sırasında rahimde oluşan kesi dikilir. Bu dikişlere bağlı olarak bu bölgenin kan akımı bozulur ve dikiş atılan yer diğer taraflara göre daha ince olur. Hatta burada istmosel denen bir problem gelişebilir. Bu problemin olduğunda, adet kanaması bittikten sonra kahverengi kokulu lekelenmeler 3-5 gün devam eder ve gebe kalmak zorlaşır.”