Güncelleme Tarihi:
Composure dergisindeki “Nasıl Yapmalı” köşesinin yazarı olan Andie Anderson’ın (Kate Hudson) önünde kısa sürede teslim etmesi gereken alışılmadık bir görev vardır. Kadınların erkeklerle ilişkilerinde yaptığı ve onların kaçmasına sebep olan hataları birinci elden deneyimleyerek yazması gerekmektedir. Önündeki süre ise sadece 10 gündür. Bu süre içinde bir erkek bulması, onu kendisine aşık etmesi, sonra da kendisinden bıktıracak klasik flört hatalarını yapması gerekmektedir. Bu görev için hedef seçtiği Benjamin Barry (Matthew McConaughey) adlı reklamcı gencin durumu da başka bir alemdir. O da kendi patronuyla iddiaya girmiştir ve istediği kadını 10 gün içinde kendisine aşık edebileceğini ileri sürmektedir. Herkesin dürüstlük aradığını söylediği bir dünyada tamamen aldatmacaya dayalı bir ilişkinin yürüme şansı var mıdır?
Aşk Tesadüfleri Sever
“Aşk Tesadüfleri Sever”, doğumlarından itibaren çocukluk ve ilk gençlik yılları boyunca yolları Ankara’da kesişen, 2010 yılında İstanbul’da tanışan Özgür (Mehmet Günsür) ve Deniz’in (Beçlim Bilgin) birbirlerine doğru ve engellerle dolu aşk macerasını anlatırken, bir yandan da geri dönüşlerle onların bugünlerini yaratan dönemlere uzanıyor.
Kasımda Aşk Başkadır
Nelson Moss (Keanu Reeves) ve Sara Deever (Charlize Theron) Motorlu Araçlar Bölümü'nde geçirdikleri sıkıntılı bir saatten başka ortak hiçbir yönleri yoktur. Sara, erkeklerin iyi yönlerini ortaya çıkaran çekici bir karakterdir. Nelson, sadece kar-zarar hesaplarıyla ilgilenen, işten başka bir şey düşünmeyen biridir.. Sara ile tanışıncaya kadar. Birbirlerinden etkilenirler, fakat tam olarak bağlanmaya hazır olmadıklarından, pek de alışagelmiş ilişkilere benzemeyen bir birlikteliğe başlarlar. Sonunda kendi yollarına gidecekleri bir aylık bir deneme. Beklenti yok. Baskı yok. Bağ yok. İkisinin de hesaba katmadıkları nokta ise, aşık olmaktır.
Başka Dilde Aşk
Onur'un hayatı kürek takımından arkadaşı Vedat'ın doğum günü partisinde Zeynep'le tanışmasıyla değişir. Kalabalık ve gürültülü bir barda hiç konuşmadan geçen gecenin sonunda Zeynep, Onur'un işitme engelli olduğunu öğrenir. Ama bu durum Zeynep'i Onur'dan uzaklaştırmaz. İşiyle, ailesiyle sorunlar yaşayan Zeynep, yaşadığı çevreyi sorgularken birazda bilmediği bir dünyanın meraklıyla unuttuğu ceketini bahane ederek Onur'u görmeye gider.
Sil Baştan
Joel Barish (Jim Carrey)'in eski sevgilisi Clementine (Kate Winslet) yaşadıkları iki yıllık ilişkiye dair tüm anılarını gizemli tıbbi bir müdahale ile kafasından sildirir. Bunu öğrenen Joel çok üzülür ve aynı prosedürü kendi üzerinde uygulatmaya karar verir. Bütün anılarını sildirmek için derin uykuya yattığında, gözlerinin önünden Clementine ile yaşadığı günler geçer. Joel aslında Clementine'i unutmak istemediğini anlar ve müdahaleyi durdurmak için çabalar.
İngiliz Hasta
Laszlo Almays bir harita yapımcısıdır ve sahra çölünün bazı bölgelerinde harita çıkarmakla görevlidir.2. dünya savaşında geçen hikayede bir uçak kazasında Almays'ın vücudunda yanıklar oluşur ve yatağa düşer. Ona bakacak kişi Hanna adında bir hemşiredir.Eski bir İtalyan manastırında kalmaya başlayan Almays gizemli geçmişini hatırlamaya başlar.
Cesaretin Var Mı Aşka?
Annesi kanser ve ölmek üzere olan Julien ve göçmenliğin zorluğu ile başa çıkmaya çalışan Sophie arasında özel bir bağ vardır. Bu bağ oynadıkları cesaret oyunu sayesinde güçlenmektedir. Oyun icabı her biri sırasıyla, diğerine cesaret gerektiren, sınava sütyenle gitmek, okulun en sert çocuğunu tokatlamak gibi zorlu görevler vermektedir. Zamanla hayatın zorlukları da bu oyunun bir parçası haline gelmektedir. Bu oyun iki arkadaş arasında büyük bir aşkı alevlendirirken aynı şekilde birbirlerine kavuşmalarına da engel olmaktadır.
Aşk Engel Tanımaz
Anna Scott, dünyanın en tanınmış film yıldızıdır. Bütün magazin dergilerine kapak olmuştur ve ne yapsa anında bütün dünya bundan haberdar olmaktadır. William Thacker ise bir kitabevi sahibidir. İşi durgundur. Cehennemden çıkmış bir ev arkadaşı vardır. Ve boşandığından beri, bir aşk hayatı yoktur. Her ikisi için de 'bir şey' ya da 'biri' eksik gibidir. Notting Hill'de bir yerde karşılaştıklarında Anna ve William'ın aklından geçen son şey aşktır.
Su ve Ateş
Dil eğitimi için Londra’ya giden ve eğitimi bittikten sonra da orada yaşamaya devam eden Yağmur, Kemal ile tesadüf eseri bir uçakta karşılaşır ve tesadüfler peşlerini bırakmaz. Yağmur, çok az tanıdığı ve gizemli bir yönü olduğuna inandığı Kemal’e aşık olmuştur ve aralarında bir ilişki başlar. Hayatına giren diğer adamlardan farklı olan Kemal’in ise Yağmur’dan sakladığı çok büyük sırlar vardır. Londra'da rüya gibi günler geçiren çiftin, bugünleri kısa sürede geride kalacaktır. Asıl adı Haşmet olan Kemal, büyük bir aşiret hesaplaşması ve kan davasının içerisindedir. İki aşiretin, kanı karşılıklı olarak durdurması da tamamen Haşmet’e bağlıdır. Yağmur’u da içine sürükleyecek karanlık olaylar ise kapıdadır...
Kalbini Dinle
Yetenekli ve karizmatik İrlandalı gitarist ile genç ve güzel çellist New York'taki Washington Square'de karşılaşırlar, ancak bu sıradan bir gece değildir. Büyülü anlar yaşayan ikili bir süre birbirlerinden ayrı düşeceklerdir. Ancak onları ufak bir çocuk bir araya getirecek. Küçük bir yetim olan August Rush sokaklarda kendi müziğini yapmakta ve sihirli bir güç tarafından korunmaktadır. Küçük August yeteneğini giderek herkese kanıtlamaktadır.
Not: Seni Seviyorum
Holly Kennedy (Hilary Swank) güzel, zeki bir kadındır ve hayatının aşkıyla evlidir; tutkulu, esprili ve tez canlı İrlandalı Gerry (Gerard Butler). Gerry amansız bir hastalık yüzünden öldüğünde, Holly’nin de hayatı kararır. Ona yardım edebilecek tek kişi, artık yanında değildir. Kimse Holly’yi Gerry kadar iyi tanımamaktadır. Neyse ki Gerry her şeyi önceden planlamıştır.
The Notebook
Sararmış bir not defterinden anlatılan ve yıllar önceden kopup gelen bir aşk hikayesi. 40'lı yıllarda ABD, Kuzey Karolayna'daki sahil kasabası Seabrook'a genç bir kız gelir. Ailesiyle geçireceği sakin bir yazı hayal eden Allie bir karnavalda tanıştığı Noah'la yakınlaşır. Noah kızı gördüğü anda hayatını birleştirmesi gereken insan olduğunu anlar. Genç kız zengin bir aileden geldiği ve delikanlı da değirmende çalışan bir işçi olduğu halde geleceği hiç düşünmeden rüya gibi bir yaz geçirirler ve iyice aşık olurlar. II. Dünya Savaşı'nın kızıştığı bir dönemde hayat, aşıkları ayırıverir. Sevdiği kızı aklından hiç çıkarmamış olan Noah savaştan döner. Oysa Allie gönüllü olarak çalıştığı bir askeri hastanede tanıştığı Lon ile evlenmek üzeredir.
Geç Kalan Sevgi
Aileleri için Noel alışverişine giden mimar Frank Raftis ve grafik sanatçısı Molly Gilmore aldıkları hediye paketlerinin kazara karışması sonucu tanışırlar. Ama bu tesadüfi tanışma orada kalmaz ve ikisini de karşı koyamadıkları romantik bir çekime sürükler. Fakat küçük bir ayrıntı vardır: Frank de Molly de başkalarıyla evlidir. Ve ne kadar saklamaya çalışsalar da, ilişkileri bir şekilde ortaya çıkar.
Aşk Hikayesi
Köklü ve zengin bir aileden gelen Oliver Barrett IV (Ryan O'Neal), aile geleneğini devam ettirerek kendisinden öncekiler gibi Harvard Üniversitesinde hukuk okumaktadır. Bir gün Radcliffe Kolejinde müzik öğrencisi olan işçi sınıfından Jennifer Cavalleri (Ali MacGraw) 'ye aşık olur. Çift evlenmeye karar verir, ancak Oliver'in babası Oliver Barrett III (Ray Milland) bu evliliğe onay vermez ve oğlunun harçlığını keser, ayrıca onu mirasından da mahrum edeceğini söyler. Oliver'ın babasının maddi desteği olmadan Harvard'a devam etmesi çok zordur. Hayata sıfırdan başlamak zorunda kalan yeni evli çift Oliver'in okul masraflarını karşılamak için farklı işlerde çalışmaya başlarlar. Bu arada çocuk istedikleri halde gebe kalamayan Jennifer'in yapılan tetkikler sonucunda lösemi hastası olduğu anlaşılır.