Serada yetişen gıdaları tüketmeli miyiz?

Güncelleme Tarihi:

Serada yetişen gıdaları tüketmeli miyiz
Oluşturulma Tarihi: Aralık 01, 2011 10:00

Her mevsim tüm gıdaları bulmak kolay ama peki ya sağlıklı mı?

Haberin Devamı

Her mevsim canımızın istediği her meyve ve sebzeyi bulabiliyor olmak, bir yandan avantaj iken diğer yandan “Acaba sağlıklı mı?” sorusunu da akıllara getiriyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Canan Doğan, mevsimindeki gıdaları tüketmekle serada yetişenleri tüketmek arasındaki farklılıkları anlatıyor.

“Hava soğudukça vücudumuzu ısıtan ve enerji veren yiyeceklere ihtiyaç duymaya başlarız. Kışın kök sebzelere ihtiyacımız artar; pancar, turp, havuç, kereviz gibi... Ayrıca ıspanak, pırasa, lahana, pazı gibi sebzeler vazgeçilmezler arasındadır.

Kök sebzelerdeki nişasta ve şeker oranı daha fazla olduğundan ısınmak için gerekli olan enerjiye dönüştürülerek kullanılacaklardır. Oysa yaz dönemine doğru sebze ve meyveler daha çok su ihtiva eder ve tatlanmaya başlarlar. Yani soğuk bir kış gününde buz gibi içecekler yerine sıcak bir bardak çaya, salebe veya sıcak çorbaya ihtiyaç hissederken, sıcak bir yaz gününde buzdolabından henüz çıkmış, buğusu üzerinde bir karpuz ya da buz gibi çilek ve erikler istersiniz. İçinde buzlar olan bir cacık ya da soğuk çorbadır vücudunuzun ihtiyacı. Bedeniniz canlı renkler, sulu tadlar ister. Domates, salatalık, biber, marul, can erik, yenidünya, enginar, bakla ve bezelye gibi su oranı daha yüksek bol lifli besinleri sunar doğa bize. İlkbaharda çıkan taze soğan, taze sarımsak, yeşillikler, maydanoz, dereotu, fesleğen gibi aromalı otlardır ihtiyacımız.

Haberin Devamı

Günümüzde her yiyeceği her mevsim bulmak mümkün. Bu aslında doğal çeşitlilik için bir tehlike arz ediyor çünkü tüketicilerin tercihleri ve çok uluslu tohum firmalarının baskıları nedeniyle tüm dünyada tek tip besin üretimi yaygınlaştırılmaya çalışılıyor. Bu şekilde yerel tohumların devamlılığının sağlanması da tehlikeye atılıyor.”

Kışın sütteki iyot daha fazla

“1997 yılında İngiltere'de yapılan bir araştırmaya göre pastörize sütlerde kış ve yaz aylarındaki besin içeriğinin farklı olduğu saptanmış. Sütte kışın iyot daha fazla iken, yaz aylarında beta karoten yüksek çıkmış. Araştırmanın sonuçlarını yorumlayan uzmanlar, bunun ineklerin yaz ve kış aylarındaki beslenme farklılığından kaynaklandığını söylemiş. Kış aylarında daha tuzlu besinler alan inekler yaz aylarında doğal olarak daha fazla taze bitki yiyor ve sütlerindeki besin içeriği de farklılaşıyor. Benzer bir araştırma da Japonya'da yapılmış. Araştırmacılar kış aylarıyla, yaz aylarında toplanan ıspanaklardaki C vitamini içeriğinin farklı olduğunu bulmuşlar.”

Haberin Devamı

Serada yetişen meyve ve sebzelerin tüketimi

Kış döneminde serada büyümüş karpuz ile yaz döneminde gün ışığı ve yağmurlarla büyümüş karpuz arasında vitamin ve mineral değerleri arasında farklılıklar olacağı açık. Sera üretiminde kullanılan tohumların yerli tohumlar olduğunu biliyor muyuz? Daha çok üretmek adına global tohum firmalarından alınan tohumlarla üretilmiş olabileceklerini düşünüyor muyuz? Kaldı ki vücudumuz kış döneminde %90’ı su olan ve şeker yoğunluğu yüksek bu meyveye hiç ihtiyaç hissetmiyor. Tüm bunları düşünerek market raflarında yer alan albenisi yüksek ve adeta bir marangoz elinden çıkmuş aynı boy, renk ve dokuda olan yaz meyvelerini neden kış mevsiminde yemek istiyoruz? Gelişen dünyanın bize sunduğu teknolojden tabii ki yararlanacağız ama doğanın sesine ve vücudumuzun ihtiyaçlarına da kulak vererek her sebzeyi ve meyveyi zamanında yemek en sağlıklısı.

Haberin Devamı

Peki, seralarda üretilen sebze ve meyveleri almak sağlığımız için ne kadar güvenli? Serada sebze yetiştirmenin avantajları, yıl içinde sürekli üretim, pazara sürekli mal sağlama, birim alandan yüksek verim alma, tarımsal işletmelerde mevsimlik olan iş gücü kullanımının sera ile düzenli ve sürekli iş gücü haline gelmesi, toprağın olmadığı ya da kalitesinin üretim için yeterli olmadığı yerlerde yetiştiricilik yapılabilmesi olarak sıralayabiliriz. Dezavantajlarını ise uygun olmayan sera içi iklim koşulları (özellikle düşük sıcaklık ve yüksek nisbi nem) fungal ve bakteriyel hastalıkların ortaya çıkışı, yanlış ve yüksek dozlarda pestisid uygulama, çevre kirliliği yaratan, doğal dengeyi bozan ve insan sağlığı açısından tehditler oluşturan hormonlar, kimyasal gübreler ve ilaçlar olarak sıralanabilir.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!