Şeker ihtiyacı sadece şekerle mi karşılanır?

Başta sofra şekeri ve pudra şekeri tüketimleri olmak üzere, gıda sanayinin kullanımında olan bazı şuruplar ve şeker alkolleri de düşünüldüğünde günümüzde bir kişinin yıllık ortalama şeker tüketiminin yaklaşık 24 kg, günlük tüketimin ise 65 gr olduğu tahmin ediliyor. Yazın bu oranların arttığına dikkat çeken Diyetisyen İdil İmamoğlu, hastalık riskinin de arttığını belirtiyor.

Sağlık problemi olmadıkça günlük tüketim miktarının 30-50 gr arasında tutulması gerektiğini ve 1 su bardağı gazlı içeceğin 22 gr şeker içerdiğini belirten İmamoğlu, aşırı şeker tüketiminin risklerini şöyle anlatıyor:

“Yapılan pek çok çalışma, şeker tüketimi ile şeker hastalığı, obezite, kardiovasküler hastalıklar, alzheimer ve diş çürükleri arasında bağlantı kurmaktadır. Günümüz koşullarında şeker tüketimini sıfıra indirgemek gerçekten çok zordur. Şeker tüketildikçe daha fazla tüketilmek istenen bir yiyecek olduğundan süreç içerisinde tüketimi de sürekli artmaktadır. Üstelik şeker, besleyici özelliği olmayan, vitamin ve mineral içermeyen bir besindir.

Özellikle yaz aylarında şeker tüketiminde artış olmaktadır. Havaların sıcaklığı kişileri daha bol şekerli soğuk meşrubatlara veya dondurmaya yönlendirmektedir. Şeker tüketimi mevsimlere göre farklılık gösterse de aslında gereksinim değişmemektedir. Bu nedenle yaz veya kış aylarında şeker tüketimi sağlığı olumsuz etkileyecek düzeylere çıkmamalıdır.”

Aşırı şeker kronik hastalıklara zemin hazırlıyor

“Karaciğer, yüksek oranda şeker tüketildiğinde fazla olan şekeri yağa dönüştürmeye başlar. Bu noktadan itibaren şeker, karaciğer ve kalp sağlığını tehdit etmeye başlar. Yüksek şeker tüketimi aynı zamanda diş çürüklerine de sebep olmakta ve bağışıklık sistemini baskılayarak kan şekeri dengesini olumsuz etkilemektedir. Kısaca, aşırı şeker tüketimi kronik hastalıklara zemin hazırlar demek de yanlış olmayacaktır.”

Hiç şeker tüketmeden de bu ihtiyaç karşılanabilir

“Halk arasında hiç şeker tüketmemenin de olumsuz olduğu düşünülür. Oysa bu doğru değildir. Şeker, karbonhidrat içeren besinlerden ayrıştırılarak elde edilen bir maddedir. Vücudumuz tadı şekerli olmadığı halde karbonhidrat içeren yiyeceklerden de ihtiyaç duyduğu şekeri elde eder. Böylece hiç şeker tüketmeden bile şeker ihtiyacımızı karşılayabiliriz. Tatlı tüketilme istenildiğinde rafine edilmiş fabrikasyon şeker yerine bal, pekmez veya doğal meyve gibi daha doğal şekerlerin tüketilmesinde fayda vardır.”

Bayramda dikkat!

Ramazan Bayramı ile tatlı ve şeker tüketiminin artacağına dikkat çeken İmamoğlu, şu uyarılarda bulundu: “ Yine bu bayram da her bayram olduğu gibi tatlı tüketiminde bir artış olacak. Bayram da olsa şekerin olumsuz etkilerini unutmamamız gerekiyor. İkramlara dayanamayıp normaldekinden daha bol tatlı tüketiyorsak, günün geri kalanında diyetimizdeki diğer şeker kaynaklarını mutlaka azaltmamız gerekiyor. Bunun için çay/kahvenizi şekersiz tercih edebilirsiniz. Komposto veya şekerli soğuk meşrubatları tüketmeyebilirsiniz. Tatlı porsiyonlarınızı küçültebilirsiniz. Ayrıca bayram boyunca fiziksel olarak daha aktif olamaya çalışırsanız şekerin olumsuz etkilerini de olabildiğince azaltmış olursunuz.”  

Hazırlayan: Hanife Yaşar