Güncelleme Tarihi:
Her şeyin başı sağlık, sağlığın başı da beslenme aslında. Yaşam koşulları gereği, sağlıklı beslenmeyi hayatımıza çoğumuz oturtamayabiliyoruz. Peki, sonuç ne oluyor? Şişmanlık, şeker hastalığı, hipoglisemi, insülin direnci… “Şeker hastalığı, genetik yatkınlığınız yoksa bile karşınıza çıkabiliyor” diyen Uzman Diyetisyen Işın Sayın, şeker hastalarına beslenme önerilerinde bulundu.
Her insan, belirli bir insülin salgılama kapasitesiyle dünyaya gelir. Kötü karbonhidratları sık sık tüketirseniz insulinin de salgılanma düzenini bozabilir, zaman içinde Tip II Diyabetle tanışabilirsiniz.
Bir gün şeker hastalığı teşhis edildiğinde de, hemen “yaş”ı sorumlu tutarız. Hatalı beslenmeye kaldığımız yerden devam eder, ilaçlardan medet umarız. İlaçlar ise ne yazık ki her yediğimizle baş edebilme özelliğine sahip değildir. Oysa karbonhidratları dikkatli seçersek, genetik yatkınlığa rağmen hastalığı önleyebilir, geciktirebilir veya seyrini hafifletebiliriz.
Yapılan araştırmalara göre şeker hastalığı %30 genetik faktörlerin etkisindedir. %70 ise sizlerin elindedir. Yukarıda belirtildiği üzere karbonhidrat seçimi konusunda bilinçliyseniz, bir ömür yetecek insulin salgılama kapasitenizi idareli kullanmış olursunuz. Diğer bir deyişle, sağlıklı bilinçli karbonhidrat seçimi, sadece şeker hastalarının değil; şeker hastalığı riski taşıyan ve taşımayan herkesin dikkat etmesi gereken bir konudur.
Kanda şekeri hızlı yükselten, pankreası yoran, şeker hastalığı riski doğuran besinler
• Beyaz un ve bununla yapılan tüm hamur işleri (börek, poğaça, kek, pasta, kurabiye vb)
• Pirinç ve bununla yapılan sarma, dolma, pilav, pirinç çorbası vs
• Beyaz unla yapılan makarna çeşitleri, erişte, tarhana, şehriye
• Hazır satılan ve beyaz unla yapılan bisküvi, kraker, galeta vb tüm paketli ürünler
• Şeker, şekerle yapılan çikolata, meyve suyu, şekerleme, paketli dondurmalar vb hazır ürünler
• Alkol ve alkollü-şekerli içecekler, kokteyller
Öneriler
Öğünlerde esmer ekmekten vazgeçmeyin. Yerine kullanılabilir diğer seçenekler; bulgur pilavı, bulgurdan yapılan sarma dolma, kepekli makarna, esmer unla yapılmış yağsız kuru meyveli limonlu portakallı pandispanyalar, sıcak-soğuk içilebilen tatlandırıcılı meyveli çaylar tercih edilebilir. Çikolata krizleri için toz kakao, tatlandırıcı, süt, su ile hızlı hızlı karıştırarak sıcak çikolata yapılabilir. Ancak unutmayın ki alkol, tatlı tat vermese de en az şeker, pirinç kadar etkilidir.
Öğle ve akşam yemeklerinize yoğurt, ayran, cacık gibi seçenekleri yerleştirmeyi ihmal etmeyin. Çünkü süt ürünleri karbonhidrat, yağ ve proteinden oldukça dengeli bir formüldür. Uzun süre acıktırmaz, kan şekerini düzenlemeye yardımcıdır. Diyabeti olup beslenmesine dikkat edenlerin, ömrü daha uzun ve yaşam kalitesi daha yüksektir.
En az 5 öğün beslenin
En az 5 öğün beslenirsek, ana öğünlerde şekerimiz daha dengeli olur, daha sağlıklı sınırlarda beslenebiliriz. Tansiyonumuz da daha düzenli olur. Doğru restoran seçip, kaliteli menü planlayabilir, porsiyonu kontrol edebiliriz. Aksi halde öğün araları açıldıkça raydan çıkma riski yüksektir.
Ara öğünler için çantada taşınabilir atıştırmalıklar
Leblebi, kuru erik, kuru kayısı, taze mevsim meyveleri (muz, karpuz, üzüm, incir, Arap hurması, cennet hurması gibi aşırı tatlı meyveler hariç), sade kepekli diyet bisküviler, çörek otlu bisküviler, tam tahıllı bisküviler, 1-2 adet kepekli galeta, küçük şekersiz sade yoğurtlar, bardak ayran, kutu sade süt…