Güncelleme Tarihi:
İlkbahar aylarında çok sık görülen ve halk arasında saman nezlesi olarak bilinen alerjik rinit ve astım hayat kalitesini düşürüyor.
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Özhan Kula’nın verdiği bilgiye göre, ebeveynlerinden birisi alerjik olan çocukta alerji ihtimali yüzde 30-50 iken, ebeveynlerinden her ikisi de alerjik olan çocukta bu oran yüzde 60-80’e yükselebiliyor. Kalıtıma ek olarak çevrenin de alerji gelişiminde önemli rol oynadığını ifade eden Uzm. Dr. Kula, “Çevre faktörleri arasında ev tozu akarları, ot ve ağaç polenleri, küf mantarları sporları, hayvan deri tüy ve döküntüleri gibi solunan alerjenler, gıda alerjenleri, viral bakteriyel fungal enfeksiyonlar, sigara, hava kirliliği, mesleki maruziyet, egzersiz, soğuk hava, ilaçlar, böcek zehirleri sayılabilir” dedi.
Özellikle bahar aylarına girilmesi ile birlikte alerjik tablolar ve hastalıkların daha sık görüldüğüne dikkat çeken Uzm. Dr. Özhan Kula, saman nezlesi ve astıma karşı alınabilecek önlemleri açıkladı.
Evde bitki ve hayvan beslenmemeli
Saman nezlesi olarak da bilinen alerjik rinitin tamamen iyileştirmeye yönelik bir tedavisinin olmadığını belirten Uzm. Dr. Kula, en iyi yöntemin tahrişe yol açan maddelerden ve alerjenlerden kaçınmak olduğunu veya bunlara olan maruziyetin azaltılabileceğini ve belirtileri rahatlatan ilaçlar kullanılabileceğini dile getirirken, “Ağaçlar, çimen ve yabani otlardaki polenler çok küçüktür ve rüzgar ile kaynağından kilometrelerce uzağa ulaşabilirler. Ölü yaprakların üzerinde ve dış alanlarda büyüyen küf sporları da her yerde bulunur ve polen sezonunda bile havadaki polenlerden daha yüksek miktarlarda bulunabilirler” dedi.
Uzm. Dr. Kula alerjenlerden tamamen kaçınmak zor olsa da bunlara maruziyeti azaltmak için şu ip uçlarını verdi;
İHA