Güncelleme Tarihi:
Yazın gelmesiyle birlikte kilo verme telaşıyla yanlış uygulanan diyetler ile sağlınızı tehlikeye atmayın. Beslenme ve Diyet Uzmanı H. Pınar Kural ideal kiloya ulaşmak için beslenme kuralarını iyi öğrenmek ve fiziksel aktiviteye önem vermek gerektiğini vurguluyor.
Zayıflama Programları Nasıl Olmalı?
Günlük enerji alımının kısıtlanması, obezitenin tedavisinde en uygun yöntemlerden birisidir. Ancak bu amaçla kontrolsüz olarak kullanılan ve kısa sürede hızlı ağırlık kaybını hedefleyen çok düşük kalorili diyetler ile bilimsel olmayan birçok diyet programları vücutta çok zararlı, çeşitli komplikasyonlara hatta hayati tehlikeye neden olabilmektedir.
Zayıflama programlarının kişiye özel (yaş, cinsiyet, fiziksel aktivite durumu, yaşam tarzı, beslenme alışkanlıkları ve vücuttaki yağ yüzdesi ile doğru orantılı olarak) hazırlanması gerekmektedir. Gerçek ağırlık kaybı vücuttaki yağ kitlesinin azalması ile mümkündür.
Vücudumuzun Yağ Kaybettiğini Nasıl Anlarız?
Karbonhidrat içermeyip yüksek protein içeren düşük kalorili diyetler metabolizmayı hızlandırdığı için anlık kilo kaybı sağlar, bu tartıda görülen yağ kaybı olmayıp sadece kas ve su kaybıdır. 1 gr. kas kaybı ile birlikte yaklaşık 2,7 gr. su kaybedilir, bu hızlı kilo veriliyor izlenimi bırakır. Bunu anlamanın en kolay yolu aynaya bakmaktır. Tartıda kilo vermenize rağmen yüzünüz kollarınız inceliyor ve yağ deposu olan karın -kalça bölgesi incelmiyorsa yağ kaybetmiyor ve zayıflamıyorsunuzdur.
Diyete Vücudun Verebileceği Tepkiler
İnsan vücudu içten ve dıştan gelen uyaranlara karşı sinirlenme, terleme, esneme, ishal, kabızlık, baş ağrısı, mide bulantısı, kusma, hıçkırık, kalp çarpıntısı, tansiyon da değişme gibi tepkiler verir. Oluşan bu tepkiler sürdüğü ve her hangi bir tedbir alınmadığı takdirde; direnç azalması, ağırlıkta azalma veya artma, bazı hastalıkların gelişimi, sosyal aktivitede azalma, depresyon, defans gibi durumlar görülebilir. Diyet esnasında oluşabilecek bu semptomlar göz ardı edilmemeli diyettin başarısı için gerekli durumlarda uzman yardımı alınmalıdır.
Diyet Yaparken Su Tüketiminin Önemi
Su, yetişkinlerde vücudun toplamda yüzde 55-60'ını oluşturur. Hayati sıvı denilen kanın yüzde 90' ı, kasların yüzde 75' i, kemiklerin yüzde 25' i ve yağların enerji için depolandığı dokunun yüzde10 ile 30' u sudan oluşmaktadır. Bu sebeple vücudun ihtiyacı olan besin ve besin öğelerini alırken, yeterli miktarda suda alınması gerekmektedir. Kilo verme esnasında metabolik artıkların uzaklaştırılması için yeterli miktarda su alınması şarttır. Sıvı tüketimin günlük ortalama 1,5-2 lt olması gereklidir.
Fiziksel Aktivitelerin Kilo Vermedeki Etkisi
Fiziksel aktivite birçok durumda hayatta kalmaya ve beslenmeye yardım etmesi nedeniyle insanlık tarihinin ayrılmaz bir parçası olmuştur. Fiziksel aktivite, enerjiyi kullanarak vücut kas kitlesini ve vücut hareketini geliştirir ve düzenli beslenmeyle birlikte kiloyu kontrol ederek obeziteden korunmaya yardımcı olur.
Fiziksel aktivitenin kilo kontrolü üzerindeki maksimum yararlarını görebilmemiz için, kilo kontrolünün arka planında, egzersiz kişinin davranışlarının bir parçası haline gelmelidir. Fiziksel aktivitenin sağlığa yararlı etkileri nedeniyle uzmanlar, haftada 3 kez ya da daha fazla 20-30 dakika aerobik, haftada 2 kez ise kas geliştirici aktiviteleri önermektedir. Eğer bu miktarlarda egzersiz yapılamıyorsa, haftada en az 5 kez 30 dakika orta şiddette aktivite yapılmalıdır.