Güncelleme Tarihi:
Kış mevsiminde soğuk havaların beraberinde getirdiği mevsim şartlarına uyum sağlayan vücutlar, havaların ısınmasıyla birlikte yeni bir sürece alışmaya çalışır. Yaza hazırlık döneminde de başta beslenme programı olmak üzere birçok alışkanlık konusunda değişikliğe gidilir. Bilhassa fazla kiloları olanlar, vücutlarında biriken yağlardan kurtulmak için büyüleyici sonuçlar vaat eden ilaçlara ya da şok diyetlere başvurur. Sıvı kaybı sağlayan diuretik maddeler içeren gıdalar da bu süreçte sıklıkta tüketilir.
Şok diyetler ve benzeri sağlıksız kilo verme metotları kısa vadede fazla kilolardan kurtulmayı sağlayabilir. Fakat bu diyetler, kas kitlesinde azalmaya zemin hazırladığı için vücutta deformelerin oluşmasına yol açar. Kas kitlesinin azalması ayrıca, vücuttaki yağların daha fazla ortaya çıkmasına sebep olur. Belli bir sertliğe sahip olan kol ve bacaklarda şok diyetlerle incelme görülebilir ancak, vücut sahip olduğu sertliği kaybedebilir. Bu nedenle kilo vermedeki en önemli amacın vücutta bulunan yağ kitlelerinden en sağlıklı şekilde kurtulmak olduğu akıllardan çıkarılmamalıdır.
Uygulanan şok diyetlerle verilen kilolar, kısa sürede geri alınır. Üstelik alınan bu kilolarla vücuttaki yağ oranında daha fazla artış yaşanır. Artan yağ oranıyla birlikte vücut için gerekli olan kas kitlelerinde de kayıp riski oluşur. Bilinmelidir ki kaslar, vücuttaki yağları yakan fabrikalardır. Bu sebeple yapılan diyetler kas kitlelerine zarar vermeyecek şekilde planlanmalıdır. Ayrıca her diyetin kişiye özel olduğu ve herkesin uygulayabileceği standart diyetlerden kaçınılması gerektiği unutulmamalıdır. Fazla kilolarından kurtulmak isteyen kişiler için hazırlanacak diyet programı yalnızca bir beslenme uzmanı tarafından o kişinin yaşına, cinsiyetine, bazal metabolizma hızına ve diyabet, tansiyon, kolesterol gibi sağlık problemlerine uygun olarak hazırlanmalıdır. Çünkü her bireyin sahip olduğu kişisel özellikler değişiklik gösterirken, diyet programlarına vereceği cevap da farklı olacaktır.
Sağlıklı şekilde hazırlanacak bir diyet programında öğünler, sık fakat azar azar tüketilmelidir. Öğün atlamamaya da büyük özen gösterilmelidir. Ayrıca diyet yapmak için asla tüm gün aç kalınmamalıdır. Çünkü uzun saatler boyunca aç kalmak metabolizmanın yavaşlamasına yol açacaktır. Diyetler, 3 ana, 3 ara öğün şeklinde olmalıdır. Ana öğünlere önem verirken, ara öğünler atlanmamalıdır. Yemeklerden 2 ile 2,5 saat sonra kan şekeri düşmeye ve açlık hissi ortaya çıkmaya başlar. Ara öğünlerde tüketilecek atıştırmalıklarla kan şekerine bağlı açlık hissi önlenmelidir.
[fotogaleri=1363,2696,3045]