Güncelleme Tarihi:
Kurban bayramında kesilecek hayvanın sağlıklı olduğundan, hastalık taşımadığından emin olmak için veteriner kontolünden geçmiş olması gerekir. Kesim yeri ve kesim şartları da kurban etinin kalitesini tayin eden en önemli faktörlerdir. Kesim için hazırlanan özel yerlerde kesilmeli ancak yapılan çok önemli bir yanlış ise hayvanların kesim esnasında kesilen diğer hayvanları görmesi ve ciddi stres yaşamalarıdır.
Kesilecek hayvanın kesim esnasında yorgun olması, çok aç veya çok tok olması, kesilen hayvanları görerek stres yaşaması birçok hormon ve kimyasal maddenin aşırı salgılanmasına, bu durum da etin kalitesinin ve lezzetinin bozulmasına neden olur.
Kesilen hayvanın eti büyük parçalar halinde buzdolabinda +4 derecede bir gün bekletildikten sonra tüketilmeli, saklanacaksa birer yemeklik olarak kuşbaşı ya da kıyma halinde derin dondurucu kısmına aktarilmalidir.
Kesim sonrası et dinlendirilmezse hem sert ve lezzetsiz, hem de sindirimi zor olur. Buzdolabindan çıkarılan etin hemen kullanılması, sonraki öğün için bekletilmemesi ve çözüldükten sonra tekrar dondurucuya konmaması gerekir. Dondurucudan çıkarıp çözülene kadar oda ısısında değil de buzdolabinin +4 derecelik kısmında çözülmesi sağlanmalı. Aksi taktirde et tamamen çözülünceye dek ısınan ve yumuşayan yüzey katmanlarında bakteri üremesi çok hızlı olabilir.
Bayram sabahı kahvaltısında her zamanki gibi şeker, yağ ve beyaz ekmekten tüketmemeye özen gösterilmelidir. Kurban kesimini tamamladıktan sonra geleneksel bayram ziyaretleri esnasında et kavurma ve tatlı ikramı sindirim sistemi rahatsızlıkları olanlar başta olmak üzere hipertansiyon, kolesterol yüksekliği ve obezite hastalarında da ciddi problemlere neden olabilir.
Etlerin pişirilme süreci de yarar-zarar açısından önemlidir. Minimum bir gün dinlendirilen etler ızgara ve haşlama tarzında pişirilmeli, pişirme esnasında kendi yağıyla pişirilmeli, ek yağ kullanılmamalıdır.
Pişirme yüksek ısıda yapılmamalı. Özellikle alevli ızgarada ve yüksek ısıda pişirilen etlerin karbonlaşması sonucu kanserojen maddeler oluşacaktır.
Sakatatlar yüksek kolesterol ve ürik asit içermelerinden dolayı kolesterol ve ürik asi yüksekliği olanların sakatatlardan kaçınması gerekir.
Et ile beraberinde ekmek ve baklagillerden çok yeşil sebzeler tercih edilmeli. Böylece etin sindirimi ve sebzelerdeki C vitamini nedeniyle et içeriğindeki demirin emilimi daha kolay olmaktadır. Et yemeklerinin akşam değil öğlen yenmesine, akşam yenecekse de erken saatte yenmesine gayret edilmelidir. Böylece reflü ve sindirim problemleri daha az olacak ve daha kaliteli bir uyku uyumak mümkün olacaktır.
Yavaş yemekle hem sindirim problemleri meydana gelmeyecek, hem de gereğinden fazla, mideyi şişirinceye dek yemek yemeye gerek kalmadan kan şekerinin yükselmesine zaman tanıyarak doygunluk hissi oluşacaktır.
Unlu tatlılar yerine sütlü tatlılar tercih edilmeli ve bunlar da hemen yemekten sonra değil de öğün aralarında az miktarda yenmelidir. Ayrıca fazla miktarda çay ve kayve tüketiminden kaçınmak mide barsak sorunlarının oluşmaması için önemlidir.
Hamur ve yoğun şekerli tatlılar yerine günde bir porsiyon olmak üzere sütlü veya az şekerli meyve tatlıları tercih edilmelidir. Bu da ara öğün şeklinde yenmelidir.
Her ziyarette yiyip içtikten sonra şişkinlik, hazımsızlık ve gaz yakınmaları kaçınılmaz olacaktır. O zaman yapılacak en doğru hareket yürüyüş olacaktır. 30-60 dakika tempolu olmayan yürüyüş mide ve barsakların çalışmasına katkıda bulunacaktır. Tempolu yürüyüş ve egzersiz bayram sonrası alınan kilolardan kurtulmak için düşünülebilir.
Günlük su tüketimini artırmak hem sinrimi kolaylaştıracak, hem de asidik beslenme nedeniyle oluşan artıkların atılmasını kolaylaştıracaktır.