Güncelleme Tarihi:
Dünyanın birçok yerinde anneler, özellikle ergenlik çağındaki çocuklarının odasına bile girmez. Ancak eğer bir Türk genciyseniz odanızın anne eli değmemiş tek bir yeri bile kalmaz. Çünkü bu anneler birer temizlik hastası!
Kaç yaşınıza gelirseniz gelin siz hâlâ onun için çocuk kalırsınız. Öyle ki sokağın ortasında sizin yanaklarınızı bir güzel sıkabilirler.
Bir Türk annesi için komşuları ve çevresindekilerin ne söyleyeceği çok önemlidir. Hayattaki birçok şeyi ‘İnsanlar ne der?’ düşüncesiyle yapmanız yetmiyormuş gibi sürekli komşularınızın çocukları ile karşılaştırılırsınız.
Onları öyle kolay kandıramazsınız. Söylediklerinize kandığını sanıyorsanız yanılıyorsunuz, muhtemelen doğru zamanı bekliyorlar!
Asla çocuklarına zarar gelmesine izin vermeyen Türk anneleri, çocuklarının bu tür zararlardan korumak için her an tetiktedirler.
Avrupalı anneler bu tutuma sahip değilken sıradan bir Türk annesi dışarıya çıkan çocuğunu gerekirse sabaha kadar bekleyebilir!
Bir Türk annesi az parayla çok işler başararak gelecekte sizin harcamanız için para biriktirebilir! Yastık altında hep bir zulası vardır onların.
Bazen haberiniz olmadan size küsmüştür. Ancak size küs olması sizi aç bırakacağı anlamına gelmez, hiç de kıyamazlar çocuklarına.
Bir Türk annesi için ne kadar çok çocuk o kadar çok mutluluk demektir. Çocukların bir araya geldiğinde yapabilecekleri şımarıklıklar ve yaramazlıklar onu asla yıldırmaz.
Avrupalı anneler çocukları 18 yaşına geldiğinde artık kendi ayaklarının üstünde durmaları için başka bir yerde yaşamaları düşüncesine oldukça olumlu yaklaşırken, Türk anneleri size her baktığında küçük bir çocuk görür. E, her küçük çocuğun yanı da annesinin dizinin dibi!
Türk annesi size o terliği ulaştırmak istediği sürece o terlikten kaçamazsınız. En iyisi hiç bu terliği hak etmemek. Zira yapılan bir hatanın bedeli uçan bir terlik!
Dantel örme yeteneğini doğuştan kazanmış olan Türk anneleri, evdeki her şeyin üstünü örtme ihtiyacı duyarlar.
Çocukları ne kadar yerse yesin sanki hiç doymuyormuş gibi gelir onlara. ‘Kuş kadar yiyorsun, bir kaşık daha koyayım’ cümleleri klasik bir Türk annesinin her öğün kullandığı cümlelerdir.