Güncelleme Tarihi:
Ritim hayatımızın temelinde ki en güçlü yapı taşlarından ancak giderek daha hareketsiz ve ritimsiz bir topluma dönüşüyoruz. Özellikle çocuklardaki neredeyse yürüyememe, koşamama ve oynayamama sorunları üzerine bilgi veren Perküsyon ve Ritim Eğitmeni Emrah Öztürk, bu sorunlara karşı ritmin inanılmaz faydalarını anlattı.
Ritim olmadan yapamayacaklarımızı düşündüğümüz de uzun bir liste çıkar. Yürümek, koşmak, oyun oynamak, dans etmek, sayı saymak, konuşmak ve daha pek çok şey ritmimiz olmadığında kabustur.
Küçük yaşlardan başlayarak çocuklarımıza el vurmayı öğretiriz. Bir müziğe tempo tutmak, kapı gıcırtısında oynamak adetimizdir. Ancak son zamanlarda pek çok konuda olduğu gibi ritmi de unuttuk.
Çocuklar eskisi gibi el vurmuyor, oynamıyor, dans etmiyor, nerdeyse koşmuyor, yürümüyor, yürüyemiyor. Yürüme, koşma gibi basit koordinasyon faaliyetlerini etkileyen ritim, eğer ilköğretim dönemin de kazandırılmazsa ileriki yaşlarda alınması çok zor.
Ritim Sayısal Zekaya Katkı Sağlıyor
Ritim eğitiminin özellikle sayısal zekaya katkısını vurgulayan uzmanlar, ritmik sayabilme, analitik düşünme, problem çözebilme gibi becerilerin ritim eğitimi ile pekiştiğini ve erken yaşlarda alınan ritim eğitiminin matematikte ki başarıya katkısı olacağını vurguladı.
Duygusal gelişim ve değişimlerde, duygusal sorunlarda, içe dönüklük veya şiddet eğiliminde, ritim çalışmaları ve perküsyonun faydası olduğunu Avrupalı uzmanlardan sıkça duyarız. Vurmalı çalgılarla yapılan seansların olumlu etkilerine yönelik yapılan araştırmaların yüz güldürdüğünü belirten uzmanlarda ritim eğitiminin psikolojide kullanıldığını ve önerildiğini belirttiler.
6 yaştan itibaren verilen ritim eğitimi ile ilgili olarak Emrah Öztürk; her çocuğun en azından, davul ve darbuka ile ritim tutabileceğini, haftada 2 veya 3 günlük eğitimlerin ritim gelişimi için yeterli olacağını ve bu farkı ailelerinde kısa sürede gözlemleyebileceğini edebileceğini söyledi.