Güncelleme Tarihi:
Rektal kanamaya teorik olarak sindirim sisteminin herhangi bir kısmından oluşan bir kan kaybı yol açabilir. Liste uzayıp gider. Bunun yerine sindirim sitemi kaynaklı kanamaları alt ve üst olarak ikiye ayırmak mümkündür. Üst sindirim sistemi mide ve on iki parmak barsağı seviyesinden olan kanamalardır. Genellikle bu hastalarda kan kusma şikâyeti de eklenir. Bu tip şikâyeti olanlarda midenin içerisine endoskopi ile bakılarak hem tanı hem de tedavi uygulanabilmektedir. Sindirim sisteminin alt kısmına ait kanamalarda çoğunlukla dışkıya karışmış kırmızı renkli kan gözlenir. Bu tür bir sorunda kalın bağırsak veya makat hastalıkları akla getirilir. Hastanın şikâyetlerinin dışkılama sırasında ve dışkılama sonrasında mı olduğu, tuvalet kâğıdında kan gözükmesi, kanama dışında ağrı veya şişlik eşlik etmesi hastanın tanısı koymada bize yardımcı olmaktadır.
Mutlaka doktora başvurun
Böyle bir durum en kısa zamanda bir genel cerraha başvurmayı gerektiren bir durumdur. Araştırma öncelikle üst ve alt sindirim sistemine yöneliktir ve çoğunlukla endoskopik bir işlemdir. Mideye (gastroskopi) ve kalın bağırsağa (kolonoskopi) yapılacak bir inceleme çoğunlukla hastalığın yerini göstermek için yeterli olur. Makattan kanama şikâyetinin sindirim sistemi kanserli hastalardaki en sık şikâyet olduğunu da hatırlatarak bu konunun önemsenmesi gerektiği vurgulanmalıdır.
Kanamanın rengi ve ne zaman olduğu önemli
Kanamanın özellikleri ve kanamanın ne zaman olduğu önemlidir. Açık parlak kırmızı renkte kanama daha çok alt sindirim sistemi kaynaklıdır. Koyu renkli kanamalar genelde üst sindirim sisteminden kaynaklanmaktadır. Kanamanın renginin yanında kanamanın ne zaman olduğu da önemlidir. Kanamanın dışkılama esnasında olması bizi makat çatlağına yönlendirebileceği gibi dışkılama sonrasında olan bir kanama bizi hemoroidal hastalığa yönlendirmektedir. Kanama ile birlikte “yırtılır gibi bir ağrı” şikâyeti olan hastalarda ön planda makat çatlağı düşünebiliriz. Üzeri sümüksü bir yapıyla olan kanamalar kanser belirtisi olabilir. Kilo kaybı, makatın arkasına doğru vuran ağrı özellikle orta ileri yaşta ise yine benzer nedenle hekimi çok rahatsız eden bir durumdur. Özetle kanamalı hastada kanamanın genel özellikleri ve hasta topyekün olarak değerlendirilir. Hastaya düşen görev böyle bir şikâyeti asla küçümsemeden hekime başvurmada gecikmeye yol açmamaktır.
Tedavinin ilk aşaması: Doğru ve hızlı tanı
Tedavinin ilk aşaması doğru bir tanının hızlı bir şekilde konmasıdır. Kan kaybının miktarı genelde az olduğundan kan takviyesi gerekmemektedir. Makat hastalıklarında çoğunlukla ilaç tedavileri ile çözüme kavuşulur. Bu hastalarda altta yatan kronik bir kabızlık olduğu ve bu durum düzeltilmezse kanamanın tekrarlayabileceği hastaya anlatılmalı ve barsak alışkanlığında değişiklik yapması gerektiği özellikle anlatılmalıdır. Kanamaya sebep olan ek hastalıkların tedavisi de unutulmaması gereken bir konudur. Sözgelimi hastada ülseratif kolit denilen kronik, ishal ve makattan kanamayla karakterize bir hastalık ortaya konulmuşsa, kanamadan ziyade hastanın hastalığının tedavisi esastır. Kanama ile gelen bir hastada korktuğumuz temel sorunlardan birisi de kanserdir. Bu durumda hastalığın yönetimi multidisipliner olarak birçok branşın katkısı ile sağlanır.
Erken tanı kanser riskini azaltır
Günümüzde kanser tarama programları içerisinde kalın bağırsak kanseri de vardır. Dolayısıyla başka risk faktörleri taşımayan, 50-51 yaşına gelen herkesin hiçbir sorunu olmasa bile mutlaka kolonoskopi yaptırması gerekiyor. Böylece kalın bağırsak kanserinin %80-85’inin kaynaklandığı polip adı verilen siğil benzeri yapıların veya kanserin erken safhada saptanması mümkün olabiliyor. Daha genç kişilerde de gaitada gizli kan testi ile tarama yapılması gerekmektedir. Unutulmamalı ki kanser erken dönemde çoğunlukla kanama dâhil hiçbir bulgu vermez.