Güncelleme Tarihi:
Rahim ağzında (servikste) bu farklı görüntüye sebep olabilecek patolojilerden en sık görüleni servikal ektropiyon (eversiyon) yani rahim ağzının vajene doğru çorabın ters çevrilmesi gibi dönerek bombeleşmesidir. Bu durumun çoğu doğuştandır. Genç kadınlarda ve doğum kontrol hapı kullanan kadınlarda daha sık oranda izlenir. Bunların dışında en önemli sebep normal vajinal yoldan yapılan doğumlar esnasında rahim ağzının hasar görmesidir.
Aslında burada herhangi bir yara veya patolojik durum yoktur sadece normalde de bulunan iki yüzey (rahim ağzının iç ve dış yüzeyleri) arasındaki sınır daha belirginleşmiştir. Normalde rahim ağzının iç tarafı daha kırmızı, girintili çıkıntılı ve kanamaya müsait dokularla kaplıdır. Rahim ağzının dış yüzeyi ise daha muşamba gibi düz ve daha soluk renkte izlenir. Yara diye tabir edilen durumda bu kırmızı iç yüzey daha belirgin ve görünür hale gelir ve rahim ağzının dış yüzeyine uzanır. Spekulum muayenesinde iç yüzey çok daha geniş olarak saptanır. Bu kanser veya kanser öncüsü bir durum değildir.
Rahim ağzı yarası çoğu kadında bir şikâyete neden olmaz ve muayenede tesadüfen görülür. Bazı kadınlarda fizyolojik şeffaf, sulu bir akıntıya neden olabilir. Eğer iltahap varsa yeşil ve kötü kokulu akıntı da olabilir. Ayrıca yara bölgesi hassas bir doku olduğu için ilişki esnasında penisin travmatize etmesiyle ufak lekelenme tarzında kanamalar ve adet aralarında hafif lekelenmeler de yaratabilir.
Rahim ağzı yaraları mutlaka tedavi gerektiren bir durum değildir. Öncelikle rahim ağzında böyle bir görüntü izlendiğinde mutlaka smear testi yapılmalı ve başka önemli bir durum olmadığı kesinleştirilmelidir. Yaraya sebep olabilecek bir neden varsa (doğum kontrol hapı v.b.) bu nedenlerin ortadan kaldırılmasıyla çoğunlukla kendiliğinden iyileşecektir.
Her zaman yakma veya dondurma gibi tedaviler şart değildir ancak aşırı akıntıya ve ilişki sonrasında kanamalara sebep oluyorsa ve takiplerde kendiliğinden iyileşmiyorsa yakma (koterizasyon) - dondurma (kriyoterapi) veya lazer gibi tedaviler uygulanabilir. Bu tedavilerle çoğu zaman tek seferde sonuç alınabilirken bazı hastalarda 2-3 kere tekrarlamak gerekebilir.