Güncelleme Tarihi:
Erkeklerin önemli sağlık sorunlarından olan prostat ile ilgili doğru bilinen yanlışları biliyor muydunuz? İşte prostatla ilgili 10 hurafe...
Sadece Türkiye’de değil dünyada en sık görülen kanser türlerinden biri olan prostat kanseri erken teşhis edildiğinde tedavide büyük avantaj sağlanıyor. Ancak bazen halk arasında doğru olarak kabul edilen birçok yanlış kanı, hastalığın teşhisinde geç kalmaya neden oluyor. Bu nedenle mutlaka özellikle 50 yaşından sonra belli aralıklarla prostat muayenesi olmak gerekiyor. Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Hakan Özveri, prostatla ilgili doğru bilinen yanlış kanılar hakkında bilgi verdi.
YANLIŞ: Prostat kanseri çoğunlukla yaşlı erkekler de görülse de hastaların önemli bir kısmı 50 ve daha genç yaşta olan erkekler. Bu yanlış bilgi, bazen erken teşhiste dolayısıyla da tedavide gecikmeye neden oluyor.
YANLIŞ: Prostat kanseri, erken dönemde hiç şikayet vermiyor. Ayrıca kanserler içerisinde de en az şikayete neden olan kanser türlerinden biridir. Öyle ki prostat kanserinde şikayetler başladıysa hastalık ileri evrededir.
YANLIŞ: Prostat kanserlerinin önemli bir kısmı ailevi ya da ırksal özellikteki prostat kanseri değildir. Evet, ailede varsa risk artıyor, ama halen erkekte 50 yaş üzeri görülen en sık görülen kanserdir.
YANLIŞ: Bu düşünce belki de en büyük yanlışlardan biri. Bazı saldırgan prostat kanserleri kanda PSA seviyelerini artırmıyor. Sadece PSA ile yapılan kontrollerde prostat kanserlerinin dörtte biri atlanabiliyor. Prostatın büyümesi ya da iltihaplı hastalıkları gibi kanser dışı durumlarda da PSA yükselebiliyor. PSA’nın yüksek olması her zaman kanseri göstermediği gibi düşük olması da yüzde 100 kanser olmadığını göstermiyor Bu nedenle muayene yapılması bazı prostat kanserlerinin tanısının konulabilmesinde tek yöntemdir.
YANLIŞ: Bazı prostat kanserlerinde diğer bazı kanser türlerinde olduğu gibi yavaş bir ilerleyiş olduğu doğrudur. Ancak bir kısmının da çok saldırgan karakterde ve hızlı ilerlediği unutulmamalı! Bu ancak uzman ürolog görüşü ile belirlenebiliyor.
YANLIŞ: Prostat kanseri bir enfeksiyon hastalığı gibi bulaşıcı bir hastalık kesinlikle değildir. Cinsel ilişki ile de bulaşması mümkün değildir.
YANLIŞ: Belki de en yaygın ve kişilerin kontrole gitmesine engel olan yanlışlardan biri! Prostatın iyi huylu büyümesinde yapılan cerrahi tedaviler ya da kanser ameliyatları ileri teknoloji yöntemlerle uygulanıyor. Bu nedenle uygulanan yöntemlerin yan etki ihtimali oldukça az.
YANLIŞ: Beslenme ve yaşam tarzının genel anlamda kanser oluşum süreçlerinde olumlu etkilere sahip olduğu bilinse de, bu bilgi belli yaşlardan sonra yapılması gereken kontrollerin aksamasına neden olmamalı.
YANLIŞ: Prostatın iyi huylu büyümesi ve kanserinde, cerrahi tedaviler dışında pek çok alternatif tedavi yaklaşımı bulunuyor. Yaşam kalitesini bozan idrar sorunlarında, sorunun derecesine göre üroloji uzmanı sayısız seçenek arasından size uygun olan bir tanesini mutlaka önerecektir. Prostat kanserinde kişinin yaşı, eşlik eden hastalıkları ve yaşam beklentisi göz önüne alınarak bazen “Bekleyerek izlem” ya da “Aktif izlem” gibi yaklaşımlar uygulanabiliyor. Ama bu seçeneklere karar verme uzman ürolog-hasta arasında yapılan uzun bilgilendirilmiş onamlar ile olabiliyor.
YANLIŞ: Bu bilgiler maalesef şehir efsanesi olmaktan ileri gidemeyen ve bilimsel değeri olmayan bilgiler. Günümüzde yapılan bilimsel çalışmalarda prostat kanseri için bilinen en önemli riskler, genetik ailesel yatkınlık ve siyahi ırktan olmak. Birinci derece 1 erkek akrabasında prostat kanseri olması, kişinin prostat kanseri riskini 2-3 kat, 2 birinci derece akrabasında olması 4-6 kat artırıyor.