Güncelleme Tarihi:
Prof. Dr. Murat Baş, “Uygun probiyotik kullanımı ve sağlıklı beslenme alışkanlıkları, bağırsak sağlığını destekleyerek GLP-1 hormonu seviyelerini yükseltir ve bu da yiyecek alımının ve iştahın azalmasını sağlar” dedi.
Aşırı kilo günümüzde artık küresel bir problem ve obeziteye bağlı ölümlerin sayısı her geçen yıl artıyor. 1980 yılından beri obezite ve fazla kilo yetişkinlerde %27.5, çocuklarda % 47.1 oranında artış gösterdi. Dünyada obez veya aşırı kilolu olan yetişkin nüfus oranı %37 iken, son 33 yılda obezite oranı düşen ülke tespit edilmedi. Bu durum karşısında sağlık örgütleri, araştırma kuruluşları ve bilim dünyası sağlıklı kilo kontrolüne ilişkin tedbirler almaya başladı.
İstanbul’da düzenlenen, diyetisyenler ve eczacıların bir araya geldiği toplantıda kilo kontrolü ve sağlıklı mikrobiyata ilişkisi; sindirim ve bağışıklık sistemini desteklemeye yardımcı olan probiyotiklerin kilo kontrolündeki etkisi ele alındı.
Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Murat Baş “Mikrobiyatadaki Kilo Hafızası”nın sağlıklı yaşam üzerindeki etkilerinden bahsederken; DuPont Beslenme ve Sağlık Bilimi Kıdemli Bilim İnsanı Henna Maria Uusitupa “Probiyotikler ve Kilo Kontrolü” alanında yapılan klinik çalışmaların verilerini paylaştı.
Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Prof. Dr. Murat Baş, “Bağırsak Mikrobiyatası ve Vücut Ağırlık Yönetimi” başlıklı sunumunda bağırsak / bağırsak bariyerinin yaklaşık 400 metrekarelik bir yüzeyi kapladığını belirterek vücudun enerji harcamasının yaklaşık % 40'ını kullandığını ve hemen hemen her 5 günde bir yenilendiğini söyledi.
Bağırsak mikrobiyotası ve vücut ağırlığı arasındaki bağlantının kapsamlı olarak birçok çalışmada incelendiğini kaydeden Prof. Dr. Murat Baş, probiyotiklerin sindirim sağlığını düzenlediğinin altını çizerek normal ağırlıktaki kişilere göre, kilolu ve obez kişilerin mikrobiyotalarının bozulduğunu söyleyerek probiyotiklerin yağ depolanmasını azalttığına ve dışkı ile yağ atımına destek olduğuna da dikkat çekti. Prof. Dr. Murat Baş, yapılan çalışmalarda probiyotik takviyesinin, sürekli açlık ve yemek yeme isteği hisseden kişilerde ağırlık kaybını artırdığını söyledi.
Bağırsaklarda üretilen GLP-1 hormonunun kan şekeri seviyesini düzenlemede etkili bir hormon olduğunu kaydeden Prof. Dr. Murat Baş, bağırsak sağlığı bozulduğunda bağırsaklardan salgılanan GLP-1 hormonu seviyesinin azaldığını ve beraberinde iştahın arttığına dikkat çekti.
Glukagon benzeri peptid-1 (GLP-1), besinler bağırsaklara girdiğinde, bağırsaklarda üretilen bir hormondur. GLP-1 hormonu kan şekeri seviyesini sabit tutmada önemli bir rol oynar ve kendinizi iyi hissetmenizi sağlar. Vücut ağırlığı kaybından hemen sonra meydana gelen iştahtaki azalma, kısmen GLP-1'in artmasından kaynaklanmaktadır. Bağırsak sağlığı bozulduğunda, bağırsaklardan salgılanan GLP-1 hormonu seviyesi azalır ve beraberinde iştah artar. Bu nedenle, bağırsak sağlığı bozulmuş kişilerin vücut ağırlığı artma eğilimindedir. Uygun probiyotik kullanımı ve sağlıklı beslenme alışkanlıkları bağırsak sağlığını destekler ve GLP-1 hormonu seviyelerini yükseltir ve bu da yiyecek alımının ve iştahın azalmasını sağlar.
DuPont Beslenme ve Sağlık Bilimi Kıdemli Bilim İnsanı Henna Maria Uusitupa toplantıda yaptığı sunumda; 2007 yılında başlayıp 2018 yılına kadar devam eden klinik çalışmada Bifidobacterium Animalis Lactis B420 probiyotik suşunun düzenli kullanımında plaseboya göre total vücut yağ kitlesini düşürdüğünü gözlemlediklerini söyleyerek; “Gastrointestinal sistemin kilit fonksiyonu epitel bütünlüğü korumak. Epitel doku bozulduğunda obezite gibi metabolik hastalıklar ortaya çıkıyor. Araştırmamızda Bifidobacterium Animalis Lactis B420’nin epitel bütünlük üzerindeki geliştirici etkisi nedeniyle kilo kontrolüne cevap verdiğini, sağlıksız beslenme ile biriken yağ kütlesinde azalma sağladığını gördük. “ dedi.