Güncelleme Tarihi:
İşte bu dev araştırmadan çıkan bazı bilgiler...
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünyada her yıl yaklaşık 350 milyon kadın ve erkeğe, cinsel yolla bulaşan hastalıklardan (CYBH) geçiyor.
Cinsel yolla bulaşan hastalıklar , vajinal (dölyolu), anal (makat) ve oral (ağız) cinsel ilişkiyle bulaşıyor. Oysa prezervatif kullanmak AIDS dahil cinsel yolla bulaşan hastalıkların büyük bölümünden koruyor.
Cinsel yolla bulaşan hastalıklar
CYHB’lerin bulaşmasında üç ana faktör var: Partner değiştirme, enfeksiyonu bulaştırma hızı ile hastalıklı kalma süresi. Bu üç faktör, her cins ve yaştakiler için önemli. Partner değiştirme hızı ne kadar düşükse cinsel yolla bulaşan enfeksiyonların yayılması da o kadar az oluyor.
Partnerlerin değişmesi veya aynı kişi olması korunmada çok şey ifade etmiyor. İlk cinsel ilişkisinde, hayatındaki tek partnerinden enfeksiyon kapanlar var. Ya da tek partnerle yaşansa bile. Çünkü partnerlerin çok sayıda başka ilişkisi olabiliyor. Enfeksiyon bulaştırma hızının azaltılması ya da çoğaltılması güvenli cinsel ilişki kurallarının bilinip, tutumun benimsenmesi ve davranışa dönüşmesiyle ilgili. Özetle güvenli cinsel ilişki kuralları uygulandığında enfeksiyonların bulaşma hızı düşüyor. Ev kadını, seks işçisi, ergen, yetişkin herkes için kural aynı.
Cinsel yolla bulaşan hastalıklar yeterince biliniyor mu?
Enfeksiyonların adları biliniyor genellikle. AIDS en fazla duyulanı. Hepatit, belsoğukluğu, frengi de bilinen bazı hastalıklar öyle. Ama başka hastalıklar pek bilinmiyor. Bilinenlerin de belirtileri sıralanamıyor. Korunma konusundaki bilgiler daha az. Cinsel ilişkide prezervatif kullanımına bakıldığında bilgilerin tutuma dönüşmesi oranı çok daha düşük. Tüketilen prezervatif sayısına baktığımızda bunu görüyoruz.
Prezervatife karşı önyargı var. Cinsel ilişki sırasında amiyane tabirle “Et ete değmelidir.” diye düşünülüyor. Aslında kayganlaştırıcıyla birlikte kullanımında dokunma ve termal etki hissedilebilir. Üstelik kayganlaştırıcılar içine ve dışına uygulandığı zaman cinsel ilişkiyi kesintiye uğratmayacak bir etki yaratıyor. Ereksiyon süresini uzatıyor. Cinsellikte erkekler daha çok penislerine odaklı. Kadınlar gibi tüm vücutlarını kullanamıyorlar. Bu yüzden cinsel araçlarının prezervatifle kapatılması erkeklere çok korkunç geliyor. Halbuki ergenlik çağından önce cinsellik eğitimlerinin verilmesine başlanması gerekiyor.
Cinsel ilişki eğitiminden de korkuluyor…
Bütün dünyada evlilik yaşı yükseliyor. Ergenliğe ulaşma yaşı ise düşüyor. Kızlar ve erkekler bir şekilde karşı karşıya gelince cinsel ilişki gündeme geliyor. Ahlaki olarak ne denirse densin, sağlık açısından erken yaş gebeliklerin, cinsel yolla bulaşan hastalıkların engellenmesi, korunması daha doğrusu güvenli cinsel ilişkinin öğretilmesi lazım.
Hijyene dikkat etmek CYBH’den korunmak için yetmez mi?
Hayır. Güvenli cinsel yaşam ile hijyeni ayırmak lazım. Hijyen genel olarak öz bakımı içeriyor. Çok temiz olunsa da cinsel ilişkide önlem alınmazsa CYBH kapılabilir. Genital organların çok temiz olması gerekmiyor aslında. Hatta örneğin çok sık vajinal lavaj yapılması enfeksiyonlara zemin hazırlıyor. Çok sık temizlik yapılması mantara yol açabiliyor.
Türkler orgazmı en çok boşalma (yüzde 23,5), cinsellikte doyum noktası (yüzde 12,5) ve cinsel ilişkiden zevk alma (yüzde 11,5) olarak tarif ediyor.
“Orgazm nedir bilmiyorum” diyenler en çok Marmara Bölgesi’nde yaşıyor.
Orgazmı “haz, tatmin olma ve rahatlama” olarak tarif eden kadın ve erkeklerin oranı aynı.
“Orgazm cinsellikte doyum noktasıdır” diyen erkekler yüzde 30’ları geçerken, orgazm için aynı tanımı yapan kadınlar bu oranın yarısında kalıyor.
Kaynak: Türkiye Cinselliğini Konuşuyor kitabı/Doğan Kitapçılık AŞ/2005