Pıhtı salgını dur durak bilmiyor | Neden gençlerde de bu kadar sık görülmeye başlandı

Güncelleme Tarihi:

Pıhtı salgını dur durak bilmiyor | Neden gençlerde de bu kadar sık görülmeye başlandı
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 15, 2024 12:43

Gün geçmiyor ki pıhtı atması nedeniyle hastaneye kaldırılan ya da yaşamını yitiren birilerinin ölüm haberini almayalım. Son yıllarda ünlüler dünyasından ya da kendi çevremizden duyduğumuz benzer haberlerin ardı arkası kesilmiyor. Ölümle sonuçlanabilen bu ciddi hastalık artık bir ‘salgın’ haline geldi. Peki bu artışın nedeni ne? Neden çok genç yaşlara kadar indi? Pandeminin etkisi var mı? Nasıl korunacağız? İç Hastalıkları Uzmanı Aytaç Karadağ ile konuştuk.

Haberin Devamı

Son dönemlerde birçok sanatçının 'pıhtı atması' nedeniyle hayatını kaybettiği ya da yoğun bakıma kaldırıldığı haberlerini çok sık duymaya başladık.

Geçtiğimiz yıl beyin damarında pıhtı atması sonucu günlerce yoğun bakımda kalan Yeşilçam’ın efsane ismi Kadir İnanır, bu yıl mart ayında yine aynı sebepten dolayı felç geçirdi. Popstar Mehtap Yılmaz, pıhtı atması sonucu kısmi felç geçirdi. Ünlü oyuncu Nuri Alço da beynine pıhtı atması sonucu hastaneye kaldırıldı.

Sadece ünlüler dünyasında değil kendi çevremizde de pek çok insanın benzer nedenlerle hastaneye kaldırıldığı ya da yaşamını yitirdiği haberlerini alıyoruz.Üstelik artık bu durum çok genç yaşlarda da görülmeye başlandı.

Pıhtı, akciğerlere, beyne, kalbe, böbreklere ve diğer organlara atabiliyor ve çok ciddi komplikasyonlara neden olabiliyor.

Haberin Devamı

Peki koronavirüs geçirenlerin uzun vadede 'pıhtı atma' riski var mı?
Hareketsiz yaşamın ve sağlıksız beslenme ne kadar sorumlu?
Neden gençlerde de sık görülmeye başlandı?
Pandeminin etkisi var mı?
Tehlikeli boyuta gelmeden anlamak ve önlem almak mümkün mü?
Kimler daha çok risk altında? 

İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Aytaç Karadağ ile pıhtı salgını ile ilgili aklımızı kurcalayan tüm sorularımıza yanıt verdi.

Pıhtı salgını dur durak bilmiyor | Neden gençlerde de bu kadar sık görülmeye başlandı

Gerçekten bir pıhtı salgını mı var? 

Aytaç Karadağ: Halk arasında pıhtı salgını diye tabir edilen bu durum maalesef apaçık bir gerçek. Burada pıhtıdan kasıt, kalp damar hastalıklarına bağlı ani ve beklenmedik ölümdür. Bunun kapsamına akciğere pıhtı atma dediğimiz pulmoner emboliyi, kalbi besleyen koroner damarlarda tıkanıklığı gösteren kalp krizini, beyni besleyen şah damarı veya beynin kendi içindeki damarların tıkanıklığına bağlı gelişen inmeyi, göz damar tıkanıklığına bağlı körlüğü, bacak damar tıkanıklığına bağlı ayak kesilmesini, böbrek damar tıkanıklığına bağlı diyaliz hastası olunmasını da dahil edebileceğimiz durumlardır?

GENELDE SABAHA KARŞI YAŞANIYOR

Haberin Devamı

Pıhtı atmaya bağlı ölüm sayılarında son yıllarda ne kadar artış yaşandı? 

Aytaç Karadağ: Kalp ve damar tıkanıklıkları genelde sabaha karşı olur. Yaşlı insanların sabaha karşı uyku sırasında vefat ettiğini sıkça duyar ve normal karşılardık. Çünkü dünya sağlık örgütü istatistiklerinde de ülkemizdeki TUİK istatistiklerinde de tüm nedenlere bağlı ölüm oranları incelendiğinde listede her zaman ilk sırada kalp ve damar kaynaklı ölümler yer alırdı. Bu oran kabaca her 3 ölümden birinin kalp ve damar kaynaklı olması olarak aklımızda yer edinebilir.

Pıhtı salgını dur durak bilmiyor | Neden gençlerde de bu kadar sık görülmeye başlandı


Kaynak: TUİK

30-40’LI YAŞLARDA HİÇBİR HASTALIĞI OLMAYAN GENÇLER ÖLÜYOR

Haberin Devamı

Bu bağlamda pandemi öncesi insanlar yaşlılığa erişince yatağında vefat etmiş bulununca normal karşılanırdı. Şu an daha acı bir gerçek var ki; biz sağlık çalışanları tarafından dahi adeta kanıksanmış durumda: Gün geçmiyor ki; otuzlu kırklı yaşlarda bilinen hiçbir hastalığı olmayan bir genç erişkin sapasağlam bir şekilde yattığı yatakta sabaha karşı yakınları tarafından ölü bulunmasın… İlk dönemlerde son derece şaşırıp; ölüm nedeni hususunda otopsi yapılıp araştılıyordu, şimdi ise artık sıradan vaka gibi görülmeye başlanılması acı bir gerçek.

Pıhtı atmaya bağlı ölüm sayılarında son yıllarda artış yaşandığına dair global ölçekte veriler bulunuyor. Örneğin, Amerika Birleşik Devletleri'nde 8 yıllık bir izlemde 2010 yılından 2018 yılına kadar olan dönemde pıhtı atmaya bağlı ölüm sayılarında %39'luk bir artış yaşandığı saptanmıştır.

Haberin Devamı

GERÇEK PANDEMİ COVID 19 DEĞİL PIHTI SALGINI

Bu durum sadece Amerika ile sınırlı olmayıp; global ölçüde tüm dünya için global bir sorun olmaya başladı. Yani kısaca gerçek pandemi aslında Covid-19 değildi; pıhtı salgını idi diyerek bu durumu özetleyebiliriz. Avrupa Tromboz ve Hemostaz Derneği'nin 2018 yılında yayımladığı bir raporda da, pıhtı atmaya bağlı ölüm sayıları Avrupa genelinde arttığı ifade edildi.

Bu duruma birçok nedeni var:

• COVID-19 hastalığı ile ilişkili olarak pıhtı oluşumu ve tromboz riskinin arttığı biliniyor.
• Pandemi döneminde sokağa çıkış yasağı ile evlere kapanma döneminde hareketsiz bir yaşama dönmemiz
• Hala büyük firmalarca homeoffice çalışma tarzının devam etmesi
• Pandemi döneminde zirve yapan stres yönetiminin bozulması
• Sağlıklı gıdalar yerine hazır gıdaların tercih edilmesi
• Sigara içme oranının artması gibi nedenler sayılabilir.

Haberin Devamı

Pıhtı salgını dur durak bilmiyor | Neden gençlerde de bu kadar sık görülmeye başlandı

TÜM NEDENLERE BAĞLI ÖLÜMLERDE YILLARDAN BERİ İLK SIRADA

Aytaç Karadağ: Araştırmalar, sadece COVID-19 hastalarında değil aynı zamanda grip diye influenza da dahil olmak üzere diğer viral hastalıklarda da pıhtı oluşumu riskinin arttığını ve bu durumun ölüm riskini artırdığını gösteriyor. Özellikle hastanın ağır hasta olduğu durumlarda ve yoğun bakım ünitesinde tedavi gördüğü durumlarda pıhtı oluşumu ve tromboz riski daha yüksek olabiliyor.

TUİK resmi verilerinde de belirtildiği gibi pıhtı atması tüm nedenlere bağlı ölümde yıllardan beri ilk sırada olup; diğer nedenlere bağlı ölüm oranından da her sene daha fazla artış göstermektedir.

Pıhtı atması tam olarak nasıl yaşanıyor? 

Aytaç Karadağ: Aslında temel olarak pıhtı atma olayı iki şekilde yaşanıyor:
Ya damarın kendi içinde pnce plak oluşuyor sonra bu plak zedelenip içinde biriken tıkaçlar damarı aniden tıkayabiliyor. Tıpta bu duruma tromboz deniyor.

Ya da tromboz ile oluşmuş pıhtı kitlesi oluştuğu damardan kopup başka damarı tıkayabiliyor. Buna da emboli deniyor. Örneğin bacak damarlarında oluşan pıhtı kopup, akciğer damarında tıkaç oluşturup emboli denilen hayati bir duruma neden olabiliyor. Ya da kalpte, şah damarında oluşan pıhtı koparak beyin damarlarını tıkayıp felç durumuna neden olabiliyor.

Nasıl belirti verir? 

Aytaç Karadağ: Öncelikle tıkandığı damarı besleyen organda yetersizlik durumu gelişir. Tıkanma ani olursa şiddetler çok daha belirgin olmasına karşın; tıkanma zaman içinde kronik bir şekilde gerçekleşirse bazen hiç belirti dahi vermeyebilir. Genel olarak;

• Ani başlayan, göğüste sıkıştırıcı tarzda, yerini tam olarak lokalize edemediğimiz, sol kola yayılabilme potansiyeli olan şiddetli ağrı
• Nefeste daralma, aldığımız nefesin yetmemesi, hava açlığı
• Çarpıntı veya nabızlarda zayıflama
• Ciltte solukluk ve soğukluk
• Soğuk buz gibi terleme
• Göz kararması, baygınlık hissi
• Halsizlik
• Kol, bacak damarı pıhtılarında pıhtı bölgesinde kızarıklık, şişlik, sıcaklık artışı, morluk, solukluk

Tehlikeli boyuta gelmeden anlamak mümkün mü?

Aytaç Karadağ: Tabi ki mümkün. Özellikle sigara içen genç-orta yaşlı insanlarda Tromboanjitis Obliterans denilen bir durum var ki; hızlı yürüme ve koşu sırasında bacak kaval kemiğinin tam orta kısmında yürümeyi sonlandıracak kadar rahatsız edici bir ağrı gelişir; biraz dinlendiğinde de kendiliğinden kaybolur, sonra hızlı yürüyüşle birlikte tekrar eder. Bu aslında bacak atar damarlarında bir pıhtı oluşumunun ön habercisidir. Vücudumuz adeta çok akıllı bir şekilde bize “ne olur damarları tıkayan sigarayı bırak!” diye ricada bulunuyor.

• Ayrıca egzersiz sırasında nefes nefes kalıyorsak, merdiven ve yokuş çıkışlarında dinlenmeye başladı isek yani kabaca egzersiz performansınımız azalıp, efor dispnesi denilen nefes darlığı gelişti ise;
• El ve ayaklarda üşüme başladı ise
• El, ayak, dudak, kulak ve burun gibi uç kısımlarda morluklar başladı ise
• Özellikle bacaklarda kıllar dökülmeye başladı ise
• Aynı eforlar daha fazla yorulmaya başladı isek
• Yara iyileşmesinde gecikme başladı ise
• Bacaklarda şişlik ve kahverengi renk değişikliği başladı ise yakınınızdaki sağlık kuruluşuna başvurmanızda fayda var.

GENÇLERDE YARDIMCI DAMAR OLMADIĞI İÇİN  ANİ ÖLÜM GELİŞİYOR

Neden gençlerde bu durum bu kadar sık yaşanmaya başladı?

Aytaç Karadağ: Yaşlılarda kollateral denilen yardımcı damarlar var. Biz durumu şu örnekle açıklayabilir: Kalbi besleyen ana damarları otobanda ana yollara benzetelim. Bu ana damarlar arasında kan aktarımı yapan kollateral denilen yardımcı damarları da tali yollara benzetelim. Ana yol tıkandığında arabalar tali yoldan devam güzergahına devam ederek trafikte sıkışıklığa neden olmaz.

Bu örnekle de değinmek istediğimiz husus aslında yaşlılarda ana damar tıkansa dahi yıllar içinde gelişmiş kollateral denilen yardımcı yollardan kan akışı devam ettiği için hasta damarı tıkandığında göğsünü tutarak “1 haftadan beri göğsüm ağrıyor” diyerek hastanelere gelebiliyor. Ama gençler maalesef bu kadar şanslı olmuyor; çünkü yardımcı yol diye nitelendirdiğimiz kollateral damarlar gençlerde gelişmediği için ana damar tıkandığında bulunduğu yerde hızla vefat edebiliyor. 

Pıhtı salgını dur durak bilmiyor | Neden gençlerde de bu kadar sık görülmeye başlandı

ASIL SUÇLU FAZLA KİLOLAR VE HAREKETSİZ YAŞAM

Sağlıksız beslenme ve hareketsiz yaşam ne kadar etkili?

Aytaç Karadağ: Sağlıksız beslenme ve hareketsiz yaşam aslında pıhtı atma riskini çokça konuştuğumuz Covid-19 enfeksiyonu veya aşısından daha fazla artırır. Asıl gerçek suçlu sağlıksız beslenmenin ve hareketsiz yaşamın getirdiği fazla kilolar, obezite, insülin direnci, diyabet, tansiyon yüksekliği, kan yağlarında yükseklik olduğu bilinen bir gerçektir.

Avrupa’nın en obez ülkesinde yaşayan bir hekim olarak temel sorunun gıdalarımızın besin değerinin azalması, geleneksel mutfağımızdan uzaklaşıp trans yağ içerikli hazır yemekleri tüketmemiz, ambalajlanmış rafine edilmiş gıdaları çocuklarımıza bebekliğinden itibaren vermeye başlamamız, öğün porsiyonlarını ve sayısını artırmamız, gece yeme alışkanlıkları, ekmek gibi karbonhidratlardan vazgeçemememiz, büyüklerimizden spor kültürü alamadığımız için hareketsiz yaşamı tercih etmemiz olduğu düşüncesindeyim. 

Pıhtı salgını dur durak bilmiyor | Neden gençlerde de bu kadar sık görülmeye başlandı

Kimler daha çok risk altında? 

Risk grubundaki kişileri şöyle sıralayabiliriz:
• Sigara ve diğer tütün ürünleri kullanımı
• Stresli yaşam tarzı
• Hareketsiz yaşam
• Fazla kilo
• Şeker hastalığı veya öncülü olan insülin direnci
• Erkek cinsiyet
• İleri yaş
• Ailede damar tıkanıklığı öyküsü
• Altta yatan bazı genetik mutasyonlar
• Kan yağlarında yükseklik
• Yüksek tansiyon
• A tipi kişilik (Yüksek derecede başarı, sabırsızlık, hırs ve rekabet içeren bir kişilik)

Kan sulandırıcılar pıhtı oluşmasını engeller mi? 

Aytaç Karadağ: Kan sulandırıcı ilaçlar; kanın akışkanlığını artırarak, damarlarda plak oluşumunu engelleyerek, oluşan plakların yırtılmasını engelleyerek pıhtı oluşumunu etkin bir şekilde önleyebilir. Yalnız burada önemli bir detay da gözden kaçmamalıdır: Herkesin kan sulandırıcı olarak bildiği eskiden beri kullandığımız ilaç sadece atar damar tıkanıklığını önlemeye yardımcı olur. Bizde atardamar haricinde bir de kanı kalbe taşıyan toplardamar sistemi vardır ve o ve benzer ilaçlar toplardamar tıkanıklığını önlemeye yetmez. Pulmoner emboli diye bildiğimiz akciğerde pıhtı atması toplardamar tıkanıklığına örnek olup; bunun için de antikoagülan diye genel olarak isimlendirilen ilaçlar kullanılmalıdır.

Pıhtı riskini azaltmanın yolları nelerdir?

Aytaç Karadağ: 

• Öncelikle fazla kilolarda kurtulmalı, çöp gıda diye tabir ettiğimiz glisemik indeksi yüksek, basit karbonhidratça zengin gıdalardan imtina etmeli
• Lifli gıdaları, mevsimindeki sebze meyveleri tüketmeli
• Acıkmadan yememeli
• Tabakları küçültmeli
• Öğün sayısını mümkünse ikiye indirmeli
• Düzenli uyumalı
• Basit bir yürüyüş dahi olsa haftada toplamda 150 dakikadan fazla sporu hayatımıza eklemeli
• Stresi azaltmak mümkün olmasa da pilates, yoga, hobi edinme, satranç, spor faaliyeti, dost ziyareti gibi yöntemlerle var olan stresi yönetebilmeli
• Sigara ve alkol gibi toksinleri azaltmalı hatta mümkünse bırakmalı
• Kanı inceltmesi için av yasağı olmayan mevsimlerde haftada 2 gün 150 gramdan fazla ağır metal içermeyen yüzey balıklarını tüketmeli, balık tüketiminin mümkün olmadığı durumlarda da damar sistemini koruduğu kanıtlanmış olan EPA oranının yüksek olduğu bir balık yağı ilacı tüketilmeli
• Kanın akışkanlığını artıran, kanı sulandıran doğal gıdalardan soğan, sarımsak, kiraz, zerdeçal, zencefil, limon, keten tohumu, zeytinyağı, yaban mersini-kızılcık-kiraz gibi mor kırmızı meyveler, karanfil çayı, yeşil çay, acı biber, tarçın tüketebiliriz.

 

 

BAKMADAN GEÇME!