Güncelleme Tarihi:
Peripartum kardiyomiyopati (PPKMP), gebeliğin son ayında veya postpartum erken dönemde kalp yetersizliği semptomları ve sol ventrikül fonksiyon bozukluğu ile seyreden, nadir fakat ciddi komplikasyonlarla sonuçlanabilen bir klinik tablodur. Bu hastalıkta kalp boşlukları (çoğunlukla kalbin sol kısmı) genişlemekte, kalp kası güçsüzleşip vücudun ihtiyacı olan kanı gerektiği kadar pompalamamaktadır. Bunun sonucunda ise kalp yetmezliği ortaya çıkmaktadır.
PPKMP’yı diğer kalp yetmezliklerinden ayırt edilmek için aşağıdaki kriterlerin bulunması gerekir;
• Kalp yetmezliği, gebeliğin son ayında doğumdan sonraki ilk beş ay içinde gelişmelidir.
• Kalbin pompa fonksiyonu azalmış olmalıdır. [Ekokardiyografi ile EF<%45. (Bu normal kalplerde EF>%60’dır.)
• Kalp yetmezliği için başka bir neden bulunmamalıdır.
• Siyah ırktan olmak,
• Hipertansiyon,
• Kokain ve benzeri toksik maddeler kullanmak,
• Şeker hastalığı,
• Preeklampsi,
• Erken doğumu önlemek için tıbbı ilaç almak,
• Gebelik yaşının 30’un üzerinde olması,
• Multiparite (daha önce bir veya birden fazla doğum yapmış olmak),
• Çoğul gebelik (ikiz, üçüz vb.) sayılabilir.
Her ne kadar PPKMP ileri yaşta çoğul gebelikte daha çok görülürse de çok genç hamilelikte ve ilk gebelikte de görülebilir.
Hastalığın altta yattığı nedeni belli değildir. Sebep olarak inflamasyon, miyokardit, anormal immünoloji cevap, beslenme bozuklukları, artan stres, hormonal ve genetik nedenler öne sürülmüştür. Anne karnındaki fetüsün gelişebilmesi için annenin immun sistemi kısmen baskılanmaktadır. Bu durum vücuda giren bazı virüslerin kalp dokusunda daha etkin olmasına neden olabilir. Hamilelerde bazı fetal (bebeğe ait) hücreler anne dolaşımına geçip annenin kalp dokusuna gelebilir. Doğumdan sonra annedeki immun sistem baskılanması kalkınca anne bu hücrelere karşı antikor geliştirip kalp dokusunda hasara yol açabilir. Yumurtalıklardan hamilelikte plasentedan salınan relaksin hormonu kalbin gelişmesine neden olabilir. Gebeliğin son dönemlerinde ve doğumdan sonra hipofizden salınan ve annenin süt yapısını arttıran prolaktin hormonu, gebelikte artan oksidatif stres ile kalp kasına gelen kan akımını azaltıp, kalp kası hücrelerinde ölüme neden olabilir.
Bulgular; hastaların %10’unda gebeliğin son aylarında, %80’inde doğumdan sonraki üç ayda, %10’unda doğum sonrası 4.ve 5. aylarda başlar.
PPKMP’li hastalardaki bulgular kalp yetmezliği bulgularıdır. Bunları şöyle sıralayabiliriz:
• Yorgunluk: Hasta kendini devamlı güçsüz hisseder. Günlük işleri yaparken bile ara vermek zorunda kalır.
• Nefes darlığı: Başlangıçta bir merdiven çıkmakla olan nefes darlığı hastalığı ilerledikçe istirahatte de olmaya başlar. Giderek hasta sırt üstü yatamaz, ancak oturur durumda nefes alabilir hale gelir.
• Vücutta sıvı tutulması nedeniyle ayak bileklerinde, bacaklarında ödem, karnında şişkinlik hissi ve ağrı, kilo artışı, öksürük, gece idrara gitmede artma olarak kendini gösterir.
• Kalp hızı artar, ekstrasistoller olur.
• Yüz soluktur, bayılma hissi olur.
• Bazı hastalarda kalpte oluşan pıhtının vücudun çeşitli organlarına atılmasıyla bu organlara ait bulgular gelişir. Örneğin; beyinde felce, kalp damarlarında kalp krizine, akciğerde kanlı öksürük ve nefes darlığına neden olur.
Yukarıda anlatılan bulguların pek çoğu normal hamileliklerin son aylarında ve doğumdan hemen sonra da hafif olarak kendini gösterebileceği için PPKMP tanısında gecikme olabilir.
Birçok hastalıkta olduğu gibi hamilelik döneminde ortaya çıkan bu hastalıkta da yaşam tarzı hayati önem taşıyor. Bu sebeple hastaların yaşam tarzında yapacakları değişiklikler mücadelenin en önemli kısmını oluşturuyor.
Atılacak ilk adımlar; hastalarda su ve tuz alımının kısıtlanması, alkol ve sigaranın tamamen bırakılması, aşırı fiziksel aktivitelere ara verilmesi şeklinde sıralanabilir.
Klinik tedavisinde ise;
PPKMP ‘nın tedavisi diğer kalp yetmezlikleri tedavisine benzer. Fakat hastalık, gebeliğin son ayında başlayabileceği ve bazı ilaçların anne karnındaki bebeğe zarar vereceği ihtimali sebebiyle ilaç seçimi hamilelik sırasında ve doğumdan sonra olarak iki grupta toplanır. Tedavi süreci hastalığın başladığı döneme ve seyrine göre uzman bir hekim tarafından başlatılır.