Güncelleme Tarihi:
Hande Sarıoğlu ve Ümit Erdim’in sunumuyla, Düşler Yapım ve Star TV ortaklığı ile izlediğimiz Pasaport isimli yarışma her cumartesi saat 11.15’te Star TV ekranlarında bizlerle buluşuyor. Yurt dışına bedava çıkma şansını sunan bu eğlenceli yarışmanın sunucularından program ile ilgili tüm merak ettiklerinizi öğrendik.
Her hafta birbirinden farklı beş koşul konan yarışmada görevleri ilk yerine getiren hızlı bir şekilde evine gidiyor, bavulunu topluyor ve kim havaalanına önce varırsa aynı gün içinde yurt dışında tatile çıkma hakkı kazanıyor. Bu eğlenceli yarışmanın birbirinden tatlı iki sunucusu ile yarışma hakkında röportaj yapmaya gittik. İşte keyifli söyleşimiz…
İlk olarak son yaptığınız işlerden sizi biraz hatırlayalım. Bu yarışmaya başlamadan önce hangi projelerde yer alıyordunuz?
Hande Sarıoğlu: Ben Çarkıfelek programının Anadolu ayağında sunuculuk yapıyordum. Tam 54 il dolaştım. Ardından Mehmet Ali Erbil’le enerjimiz tuttuğu için toblerona geçiş yaptım. Aşk-ı Memnu’nun son 3 bölümünde Nihal ile Behlül’ün düğün organizatörlüğünde rol aldım. Ayrıca şu an Kültür Üniversitesi Türk Dili Edebiyatı bölümünde 4. sınıfta okuyorum. Ben doğma, büyüme Akçakocalıyım. Her zaman sunucu olmak istiyordum bu yüzden İstanbul’a geldim.
Ümit Erdim: 2 sene ticaretle uğraştım. En son Kanal D’de Haluk Bilginer’le "Cuma’ya Kalsa" adlı Sit-com’da oynadım. Oynadığım dizilerin tekrarı da hala sürüyor. Selena, Hayat Bilgisi sürekli ekranlarda, bu beni çok mutlu ediyor.
İlk kez bu programda bir araya geldiniz, çok iyi anlaşıyorsunuz gördüğüm kadarıyla...
Ümit Erdim: Pasaportta buluşmamız çok güzel oldu. İyi anlaşıyoruz, anlaşamayacağımız bir ortam da yok zaten.
Hande Sarıoğlu: Aile şirketinde çalışıyoruz, çok mutluyuz bir kere. Herkesle çok iyi anlaşıyoruz.
Pasaport programının formatı en başından beri böyle miydi, her şey planlandığı gibi mi gitti?
Ümit Erdim: Programımız aslında bir Alman formatı. Düşler Yapım, bu formatı alırken değiştirebilme hakkı üzerine anlaşmışlar. Almanya’da yapılan formatta sadece bir sunucu vardı, biz bunu geliştirdik, formatı biraz değiştirdik. Görevler paralel olarak ilerliyor ama biz 2 sunucu ve 2 yarışmacı yaparak işi rekabete döktük ki çok daha eğlenceli, heyecanlı ve renkli bir yarışma ortaya çıksın diye.
Hande Sarıoğlu: Gerçekten bu kadar doğal bir yarışmayı daha önce ne ben izledim ne de siz.
Ümit Erdim: Her şey doğaçlama, sadece arabanın içerisindeki giriş metinlerini arkadaşlarımız hazırlıyor o kadar.
Yarışmacıyı gerçekten aynı akşam mı gönderiyorsunuz yurt dışına?
Ümit Erdim: Tabii tabii. Vizesiz yerlere ve turla yolladığımız için son olarak sadece kazananın ismini veriyoruz.
Yarışmanın yapılacağı yerler her zaman belli mi?
Hande Sarıoğlu: Genelde 1 gün öncesinden belli oluyor, biz Ümit’le Twitter’da paylaşıyoruz.
(http://twitter.com/#!/umiterdimm, http://twitter.com/#!/hndsar)
Yarışmacı bulmanız gene de uzun sürüyordur herhalde…
Ümit Erdim: Ne kadar hazır bir tatile gönderecek de olsanız herkes buna iştirak etmeyebiliyor, herkesin programı uymayabiliyor. Dolayısıyla müsait kişiyi bulmak bazen çok zaman alabiliyor.
Hande Sarıoğlu: Bazen 5 dakikada, bazen de 3 saatte yarışmacı buluyoruz. Tabii önce yarışmacı bulan, diğerini bekliyor.
Yalnız yarışmada evi, havaalanına yakın olan daha şanslı olmuyor mu sizce?
Hande Sarıoğlu: Biz de böyle bir adaletsizlik olduğunu düşündük ve artık en son görevin yerini karşıda, havaalanına uzak bir yerde yapmaya karar verdik. Buna bir düzenleme getirildi.
Ümit Erdim: Eşitliği son görevde ayarlamaya çalışıyoruz.
Hande Sarıoğlu: Yarışmamız zaten bir şans programı, bu sebeple evinin nerede olduğu da bir şans. Ayrıca bizim aramızda “Ümit mi yoksa Hande mi kazanacak?” durumu da oluyor. Aslında biz kazanmıyoruz sadece yarışmacılarımızın kazanmalarına yardım ediyoruz.
Sizin de aranızda bir yarış yok mu? En fazla yarışma kazandıran kişi, yurt dışı ödülü kazanacaktı diye biliyorum.
Hande Sarıoğlu: İlk on bölümde daha çok yarışma kazandıran, Paris’e gidecekti ve ben kazandım ama çekimlerden dolayı gidemiyorum tabii (Gülüyor) ama inşallah gideceğim.
Şu ana kadar hangi ülkelere gönderdiniz yarışmacılarınızı?
Hande Sarıoğlu: Beyrut, Bali, Yunan Adaları, Rusya, Dubrovnik, Adriatik Sahilleri, Tayland, Fas, Tunus…
Dış sesin söyledikleri önceden mi yazlıyor, nasıl bir çalışma var arka planda?
Hande Sarıoğlu: Herkes bunu çok merak ediyor. Dış sesin kameraman olup olmadığını soruyorlar. Ümit de, ben de gerçekten çok doğal hareket ediyoruz, her şey doğaçlama. Bize verilen beş görevi Ümit ayrı, ben ayrı bir yerde gerçekleştiriyoruz. Biz doğal bir şekilde konuşuyoruz, dış sesi de montajda konuşmamıza dahil ediyoruz. Yani dış ses, bize göre konuşuyor aslında. Her şey montajda hallediliyor.
En eğlendiğiniz bölüm hangisiydi?
Hande Sarıoğlu: Ben yazlık mekanlarda yaptığımız çekimlerde çok eğlenmiştim. Çeşme, Bodrum ve Kuşadası’nda yapmıştık çekimleri, çok keyifliydi. Sulu görevler olduğu için çok rahatlamıştım o koşuşturmanın arasında.
Ümit Erdim: Ben de o görevlerden çok keyif almıştım.
Hande Sarıoğlu: En akılda kalan bölüm ise Ümit’in havaalanına sadece şortla, üstsüz ve benim de sadece tişört ve bikini altıyla gelmemizdi. Kuşadası çekiminde İzmir havaalanına girmemiz o şekildeydi. Çünkü su parkına gitmiştik ve Ümit tişörtünü orada kaybetmiş, ben de taksiye bikiniyle atlamıştım aceleden.
Ben kameramanlara çok üzülüyorum açıkçası.
Ümit Erdim: Valla öyle ama ben kameramanımın performansından çok memnunum. Türkiye’de geri geri daha iyi koşabilen kimseyi görmedim (Gülüyor).
Bir kaza olmadı mı hiç?
Ümit Erdim: Benim kameramanım bir kere su parkında, geri geri giderken sırtını yaralamıştı ne yazık ki.
Ailenizden ayrı yaşıyorsunuz, sizi izlediklerinde nasıl tepki veriyorlar peki?
Hande Sarıoğlu: Benim ailemdeki herkesin çok hoşuna gidiyor. Çünkü gerçekten olduğum gibiyim, ailemin yanında nasıl davranıyorsam televizyonda da öyleyim. Mesela ağabeyim menajerim olma konusunda çok hevesli. Tüm ailem, teyzemler, kuzenlerim falan herkes beni izlemekten çok keyif alıyor.
Ümit Erdim: Benim ailem Kocaeli-İzmit’te yaşıyor. Anne yüreği işte beni arıyor: “Oğlum, çok koşuyorsun, yoruluyorsun” diyor, kıyamıyor biraz bana.
Özel hayat nasıl gidiyor, ilişkilerden bahsedelim mi biraz?
Hande Sarıoğlu: Benim 1 senelik bir ilişkim var. Erkek arkadaşım da bu sektörde çalışıyor. Birbirimizi ailelerimizle tanıştırdık, her şey yolunda yani çok iyi gidiyor.
Ümit, peki sizin Asuman Krause ile ilişkiniz nasıl gidiyor?
Ümit Erdim: Benim ilişkim de çok iyi gidiyor. “Hayat güzel, her şey güzel” diyerek sonlandırmak istiyorum (Gülüyor).
Son olarak ne söylemek istersiniz?
Hande Sarıoğlu: Çok huzurlu bir işte ve çok güzel bir ekiple çalışıyoruz. 18. bölümdeyiz şu an ve her şey çok iyi gidiyor.
Güleryüzleri ile bizleri ağırlayan tüm ekibe, sevgili Ümit Erdim ve Hande Sarıoğlu'na bu sıcacık sohbet için çok teşekkür ediyoruz.
Pasaportunuzun süresini en kısa zamanda uzatın çünkü bu ikili sokakta her an karşınıza çıkabilir!
Röportaj: Nilay Uzun
Fotoğraf: Melin Kahraman