Parlak ışıkların stres verici etkisinden kurtulmak mümkün

Gözlerimiz en önemli duyu organlarımızdan biri ve her gün birçok farklı ortamda farklı ışık seviyelerine maruz kalarak olumsuz yönde etkileniyor. Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Emrullah Taşındı, gözlerimizi açık hava ve kapalı ortamlarda, her zaman korumamız ve gereken özeni göstermemiz gerektiğini belirtiyor. Dört mevsim güneşten gelen zararlı UV ışınları, kapalı ortamlardaki yoğun veya hatalı ışıklandırma ve gün boyu kullandığımız telefon, televizyon ve bilgisayar ekranlarından yansıyan mavi ışık göz sağlığımızı olumsuz etkileyebiliyor. Uzun süre direkt olarak parlak ışığa maruz kalındığında görme seviyesinde ve görme kalitesinde azalma, gözlerde kızarıklık, kuruma, ağrı ve fazla göz kırpma ihtiyacı gibi göz rahatsızlıklarının tetiklenebildiğini belirten Prof. Dr. Taşındı, bu durumun uzun dönemde göz sağlığını ve iyi görmeyi olumsuz yönde etkileyebileceğini vurguluyor.

Parlak ışıkların rahatsız edici etkisini azaltmak ve dengelemeye çalışmak için verdiğimiz ilk tepkinin gözlerimizi kısmak olduğunu ifade eden Prof. Dr. Taşındı : “Günlük yaşantımızda, gözlerin uzun süreli olarak kısılmasının gerekmesi durumunda gözlerde yorgunluk ve rahatsızlık hissi oluşuyor. Sadece gözler değil, günlük yaşantımız da olumsuz yönde etkileniyor. Bu tip durumlarda en çok karşılaştığımız şikayetlerin başında baş ağrısı geliyor. Uzun süre gözleri kısmak, göz çevresi çizgileri ve kaz ayakları oluşumunu da hızlandırarak yaşlı bir görünüme neden oluyor.” Gün boyu maruz kaldığımız tablet, akıllı telefon ve diğer dijital ekranların yoğun ışıklarının görme davranışlarımızı da değiştirdiğini vurgulayan Prof. Dr. Taşındı, zayıf arka plan aydınlatması ve yoğun mavi ışıkla nesnelere daha yakından bakmayı alışkanlık edindiğimizi ve zamanla bu durumun göz bozukluğuna ve yorgunluğuna yol açabileceğini belirtiyor.

PARLAK IŞIKTAN RAHATSIZ OLUYOR MUSUNUZ?

Parlak ışıkla karşılaşan insanların ışıkları kapatmak ve etkileşimde olduğu teknolojik cihazların ekran parlaklığını azaltmak gibi gözleri koruyacak davranışlar geliştirdiğini belirten Prof. Dr. Taşındı: “Hastalara ışığa hassasiyetleri olup olmadığını sormak yerine, onlara parlak ve yansıyan ışıktan rahatsız olup olmadıklarını sormalıyız. Gelişen teknolojiyle birlikte günümüzde en çok karşılaştığımız, fakat belki de yeterince üzerine konuşmadığımız göz sorunlarından biri ışık hassasiyetidir” diyor. 

DEĞİŞEN IŞIK KOŞULLARINA KARŞI HASTALARINIZA NE ÖNERİYORSUNUZ?

Günümüzde değişen ışık koşullarına uyum sağlayan; gözlük ve kontak lenslerde yeni teknolojiler mevcut. Değişen ışık koşullarına hızlı uyum sağlayan UV filtreli gözlük ve kontakt lenslerin ışığı filtreleyerek gözlerin daha net, kısmadan ve rahat görmesini sağladığını belirten Prof. Dr. Taşındı: “Özellikle güneşli günlerde hastalarımıza mutlaka güneş gözlüğü takmalarını öneriyoruz. Işık hassasiyetinden şikayetçi olan kişilerin mutlaka bir göz hekimine başvurması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Taşındı, hastaların yaşı, sosyal durumu, ihtiyaçları ve isteklerini iyi değerlendirip onlara uygun kırma kusurlarını giderici gözlük ve kontakt lens seçenekleri sunarak mümkün olan en iyi ve rahat görme seviyesini sağlamanın çok önemli olduğunu vurguluyor.

İlandır