Güncelleme Tarihi:
Nasıroğlu, 21 Eylül'den itibaren belirli sınıflarda yüz yüze yapılması planlanan yeni eğitim-öğretim döneminde, yeni tip koronavirüs salgını dolayısıyla çocuklarla iletişimin arttırılması ve oluşabilecek kaygıların azaltılmasının önemli olduğunu söyledi.
Salgın döneminde çocukları okula gidecek ailelerin tedirginlik yaşadığını aktaran Nasıroğlu, "Ebeveynler bize en çok 'Çocukları okula göndermeli miyiz?' diye soruyor. Kendini koruma, sosyal mesafe, maske kullanma eğitimleri verildikten sonra çocukların okula başlatılmasını öneriyoruz. 'Çocukları bir yıl daha bekletelim' diye düşünen aileler oluyor. Eğer arkadaşı gidiyorsa o çocuğun da okula gitmesi gerekiyor" diye konuştu.
Aşırı kaygı okul fobisine neden olabilir
Bu süreçte çocukların ve ailelerin kaygı durumu neticesinde okul fobisinin ortaya çıkabileceğine dikkati çeken Nasıroğlu, ebeveynlerin her yaş grubunda görülebilecek bu durumu iyi tanımlayıp, çocukların okula devamını sağlamaları gerektiğini vurguladı.
Sürekli sağlık endişesi ve salgın hakkında konuşmanın çocukların üzerinde olumsuz etkisi olduğunu savunan Nasıroğlu, şöyle konuştu: "Çocukta en ufak bir belirtide doktora başvurmak ya da 'Sen korona mı oldun?' gibi söylemler, 'En ufak bir kirde mutlaka elini yıka' gibi söylemler takıntıları arttırabiliyor. Çocuklarda ilerleyen zamanlarda bu kaygılı söylemler nedeniyle obsesif kompülsif bozukluk gelişme ihtimalleri ciddi oranda artabiliyor."
Nasıroğlu, çocukları ev ortamından okula geçiş döneminde hekimlerin önerdiği şekilde korunmaya yönlendirmenin daha sağlıklı olduğunu sözlerine ekledi.