Güncelleme Tarihi:
Pandemi döneminde sokağa çıkma kısıtlamalarının başlamasıyla birlikte milyonlarca vatandaşın evlerine kapandığını belirten Dyt. Saadet Tayşi, "Hayatımızda bir düzenin olmaması, evden çalışıyor olmak, aktif bir yaşamın olmaması gibi nedenlerle soluğu mutfakta alıyoruz. Doyduğumuz halde ve karın guruldaması ile mide ağrısı gibi fiziksel bir açlık belirtisi yokken, yemek yeme isteğine ve davranışına; ‘duygusal açlık' veya ‘duygusal yeme' deniliyor" dedi.
Cezbedici yiyecekleri göz önünden uzaklaştırın
Abur cubur tüketiminde “Al, aç, bitir” mantığına son verilmesi gerektiğinin altını çizen Tayşi, "Gerektiğinden fazla yemeyi engellemek için cezbedici yiyecekleri göz önünden uzaklaştırmalısınız. Tezgâhta bir kavanoz kurabiye veya çikolata olması sizi fazladan yemeye teşvik edecektir. Gözünüzün önünde cezbedici yiyeceklerin olması, aç olmadığınızda bile sık sık atıştırmaya neden olacaktır. Bu nedenle, şekerli unlu mamuller, şekerlemeler, cipsler ve kurabiyeler gibi özellikle cezbedici yiyecekleri kiler veya dolap gibi gözden uzak olan yerlerde tutmanızda fayda var. Sebzeler veya meyvelerle sağlıklı atıştırmalıklar yapmak daha iyi olmaz mı? Ya da yoğurt veya süt ile birleşen lezzetler size de hoş gözükmüyor mu? Evdesiniz vakit varken sürekli gördüğünüz ve özendiğiniz sağlıklı atıştırmalıkları denemelisiniz’ ifadelerini kullandı.
Hem kış hem korona ikilisi için bitki çaylarına yer vermelisiniz
Bitki çaylarının öneminden bahseden Saadet Tayşi, “Evde yapılmış meyveli bitki çayları en sevdiklerimden. Hem kokusu hem şifasına denilecek yok. Peki, her birinin ayrı bir yararı olan doğal şifa kaynağı bu çayları ne kadar tanıyorsun? Kan şekerini düzenlemeden sakinleştirmeye, yağ yakmadan mikroplarla savaşmaya, depresyondan mide bulantısına birçok faydası bulunuyor. Yeşil çay, beyaz çay, ıhlamur, tarçın, rezene, kuşburnu ve adaçayı gibi bitki çayları ile huzuru keşfedin” sözlerini ekledi.