Güncelleme Tarihi:
Çocuğunuzun kişiliğinin temelleri ailede atılır. Bir çömlek ustasının çamura elleri ile şekil vermesi gibi daha hayatının ilk yıllarından itibaren ebeveynler sözleri ve davranışları ile çocuklarının kişiliğine yön verirler. Elbette kimlik gelişiminde mizaç, çevrenin kültürel yapısı gibi başka etkenler de var. Ancak anne baba tutumları bunların arasında hem en etkili olanı hem de değiştirme şansına sahip olduğu alandır. Çocuk, ebeveynlerinin davranışlarına göre şu üç alanda temel inançlar geliştirir:
Kendisi ile ilgili düşüncesi: Anne ve babasının kendisini sevmesi, takdir etmesi, bazı kusurlarını hoş görmesi ile çocuk kendini daha değerli ve yeterli görür. Anne babasının sık sık eleştirmesi, yüksek başarı beklemesi ve mükemmeliyetçi olması durumunda ise çocuk “Ancak başarılı olursam değerli olurum” şeklinde bir inanç geliştirir. Ayrıca kendisini çoğunlukla yetersiz algılar. Yeni ortamlar, dersler veya sorunlar karşısında kendini aciz görür. Böyle durumlarda “Ben bununla baş edemem” düşüncesi otomatik olarak zihnine gelir, bu da düşük öz güvene sahip olmasına yol açar. Çocuğunuz yeni ortamlara girmekten, yeni arkadaşlar edinmekten, yeni bir işe girişmekten kaçınır.
Dış dünya ve diğer insanlar ile ilgili düşüncesi: Bir insan çocukluğunda ebeveynlerinin ona olan tutumundan yola çıkarak dünyanın nasıl bir yer olduğuna ve insanların nasıl olduğuna karar verir. Anne babası katı, hoşgörüsüz olan çocuk “İnsanlar acımasızdır, hoşgörüsüzdür” diye temel bir inanç geliştirebilir. Bu durumda genellikle şöyle bir inanış olur: “Beni sevmeleri ve değerli bulmaları için insanları her zaman memnun etmeliyim”. Bu düşünceye sahip olan kişi karşısındakine gerektiği yerde “hayır” diyemez; hakkını savunamaz yani öz güvenli davranamaz. Başka bir ara inanış: “Öğretmenin sorduğu sorulara yanlış yanıt verirsem alay ederler, rezil olurum. Hiç konuşmamak daha iyi” biçiminde olabilir. Bu, okullarda hepimizin çok sık gördüğü çekingen ve güvensiz çocukların düşünce yapısıdır.
Gelecek ile ilgili düşüncesi: Bizim için yarın da bir gelecektir, yıllar sonrası da. Öz güveni yüksek çocuk “Yarınki sınava çalışırsam iyi not alabilirim” inancına sahiptir.
Ebeveynleri tarafından yüksek başarı beklentisiyle büyütülen; dolayısıyla birçok deneyimi beğenilmeme ile sonuçlanmış bir genç geleceğiyle ilgili “Ben yapamam”, “İyi bir mesleğe ulaşamam” diye düşünebilir. Bu genç, ailesinin kendisi ile ilgili bakış açısını içselleştirmiş ve geleceğiyle ilgili umutsuz hissetmeye başlamıştır.
Her şeyden daha değerli olan çocuğunuzun yıllar sonrasında öz güven sahibi bir birey olması için bazı öneriler:
Unutmayın ki çocuğunuza verebileceğiniz en güzel hediye, bir işin üstesinden gelebileceği konusunda kendine olan inancıdır.
Psikolojik Danışman &Psikoterapist
Deniz Aygün