Güncelleme Tarihi:
“ESKİDE KALAN NAİFLİĞİ ÖZLÜYORUM”
İlki (Aşkolsun), planlanmıştı. Bu sefer, itunes bize bugünü verdi. Yani kader ağlarını benim için böyle örmüş demek ki :) Ama romantik olduğumu da saklamıyorum hiçbir zaman. Biraz eskide kalan naifliği özlüyorum denebilir ve bu da romantizm olarak algılanıyor olabilir. Bedenen günümüz hızındayım ama ruhum daha sakin. Erkeklerin, kadınların kapısını açtığı, Beyoğlu’na takım elbiseyle çıkıldığı, nezaketin, estetiğin ve hoşgörünün meziyet sayılmadığı dönemlere ait ruhum.
Genelde kendi şarkılarını söylemeye çalışan biriyim. Bu sefer de böyle oldu. Aslında başka bir şarkıyı çıkarmayı planlıyorduk ancak bunu yazınca daha öne çıktı. Bir kısmı hazırdı şarkının ama tamamlayamamıştım. Bir gün çalışırken kafamda bu şarkının döndüğünü ve bitmeye yakın olduğunu hissettim. Sonrasını biliyorsunuz zaten.
“ŞARKILARIMI YAZARKEN SAMİMİ OLDUM”
Hayatıma birçok insan girdi ama sadece “karşısında kendimi savunmaya geçmek durumunda hissetmediklerim” benimle kaldı. Ben de öyle olmaya çalıştım hep. Samimi olmaya çalıştım. Bir örnek vermek gerekirse; oturduğum sofrada birinden tuzu istediğimde, gerçekten tuzu istedim. Yani, aslında “neden masada tuz yok” demeye çalışmak olmadı amacım.
Şarkılarımı yazarken de samimi oldum. Şöyle yaparsam daha etkili olur, böyle yaparsam kesin radyolar çalar diye kaygılarım olmadı. Beni dinleyenler de bunu aldılar sanırım benden. Yakın ve hatta ailesinden hissettiler.
Yukarıda da belirttiğim gibi, hayat dahil her şey hızlandı. İnternetin bunda çok payı var. Bunu ya da yaşanan çağın getirdiklerini inkar ederseniz, geride kalırsınız. Fiziki baskılar (cd) çok azaldı ve daha online olmaya başladı her şey. Bu röportaj bile bir örnek mesela :) Zaman kazandırıyor tabi bunlar.
Misal, bir mastering yaptırmak için USA ile çalışmak eskiden meşakkatli bir süreçti. Oradan gelecek olan biri var mı yakın zamanda acaba diye araştırırken, şimdi şarkıyı yolluyorsunuz ve ertesi gün elinizde. O bir gün de saat farkından dolayı :)
Şarkınıza klip çekmezseniz, o şarkının bir hükmü de olmuyor artık. Dolayısı ile çoğu insan artık tek tek sürüyor şarkılarını piyasaya. Bu, maddi-manevi daha kolay odaklanmanızı sağlıyor. Ben de öyle yapıyorum artık. Bu da dijital ortamı daha da hareketlendiriyor.
Şirketimiz adı da “Bosphorus Digital”. Bu bile kendi başına, tam olarak bu sorunun cevabı olabilir :)
“SAHNE ÇALIŞMALARI HİÇ DURMUYOR”
Elbette. O işin de eğitimini almış biri olarak devam etmek isterim. Teklif olduğu sürece…
Sahne hiç durmuyor zaten. Düzenli olarak Moda Deniz Kulübü’nde çalıyoruz. Bu yaz boyu ve Sevgililer Günü’nde Frankie sahnesindeydik. Bunun dışında, davet edildiğimiz her yere gidiyoruz ekipçe.
“Senden Sonra”dan sonraki bir yıllık planımız hazır. Yine tekliler olacak. Aralara eski albümlerden öne çıkamayan ama arkada kalmasına da gönlümün razı olmadığı şarkılardan da koyacağız.
Röportaj: Ahmet ERTEN / Hayat Müzik