Güncelleme Tarihi:
1- Parka girdiğinizde kendinize bir nokta seçin. Çocuğunuzun o noktadan parkı izlemesini isteyin. Gözlerini kapatmasını rica edin, bunu yaparken elini tutabilirsiniz. Parktaki oyuncakların yerini gözleri kapalıyken parmağı ile işaret etmesini isteyin.
2- Çocuğunuza seslere dikkat edeceğinizi söyleyin. Gözlerini kapatmasını rica edin ve hangi sesleri duyduğunu sorun. Hangi seslerin yakından, hangi seslerin uzaktan geldiğini söylemesini isteyin. Kuş sesinin, kız çocuk sesinin, erkek çocuk sesinin, bisiklet sesinin ne yönden geldiğini bulmasını isteyin.
3- Bir parkur tasarlayın ve çocuğunuza birkaç aşaması olan bu parkur hakkında verin. Örneğin; “Birinci adımda dönen kaydıraktan kayacaksın, ikinci adımda kaydırağın altından geçeceksin, üçüncü adımda şu ağaca dokunacaksın, dördüncü adımda şu engelin üstünden zıplayacaksın, beşinci adımda benim omuzuma dokunacaksın...” 3 yaşındaki çocuğunuza kendi başına yapabileceği 3 adımdan oluşan bir parkur hazırlarken, 5 yaşındaki çocuğunuz için 6 adımlı bir parkur oluşturabilirsiniz.
4- Çocuğunuzdan parkın bir alanında oynayan çocukları gözlemlemesini isteyin. Gözlerini kapatmasını veya arkasını dönmesini rica edin. Parkta bulunan çocuklar hakkında; “Tişörtleri ne renk?” , “Kaç tanesinin şapka takmış” tarzında sorular sorun.
5- Parka giderken yanınıza ağaca bağlayabileceğiniz, bir taşın altına sıkıştırabileceğiniz bir tül ya da fular alın. Çocuğunuz serbest oynarken tülü parkın bir yerine saklayın. Çocuğunuza ipuçları ile onu yönlendireceğinizi, sakladığınız eşyayı bulma oyunu oynayacağınızı söyleyin. İpuçlarınızda dolaylı anlatımlardan yararlanın. Örneğin; “Dört ayaklı cansız bir eşyanın yanında, kuşların yuva yapmayı tercih ettiği bir şeyin arkasında”, “Kayılarak oynanan bir park oyuncağının altında” gibi tariflerle sakladığınız objeyi bulmasına destek olun.
6- Parktan tanıdık malzemeler toplayın. Çimen, çiçek, dal, taş vb. Çocuğunuzdan bunları gözlerini kapatıp sadece koklayarak tanımasını isteyin. Koklayarak tanıyamadığı varlıklara yine gözleri kapalıyken dokunmasını ve tanımaya çalışmasını isteyin.
7- Çocuğunuza meyve isimleri söyleyeceğinizi, söylediğiniz meyvenin renginde olan oyuncağın ya da çiçeğin yanına koşmasını söyleyin. Meyveleri parkta kullanmayı düşündüğünüz varlıkların renklerine göre seçin.
8- Parktaki varlıkları işaret eden bilmeceler oluşturup çocuğunuza sorabilir, ondan da bilmeceler oluşturmasını isteyebilirsiniz. “Biri yükselir, biri alçalır, çocuklar birlikte kullanır, onunla oynamaya bayılır...”
9- Kendi bulunduğunuz noktayı “hareket noktası” olarak çocuğunuza tanıtın. Parktaki varlıkları canlı-cansız / yüksek-alçak / tek kişilik-çok kişilik olarak gruplandırın. Çocuğunuza renk adı söylerseniz canlı / yüksek / tek kişilik varlığa dokunması gerektiğini, şekil adı söylerseniz cansız / alçak / çok kişilik varlığa dokunması gerektiğini belirtin. Bu aşamayı öğrendiğine emin olduğunuzda, “Sana yiyecek adı söylersem hareket noktasının sağ tarafından, giyecek adı söylersem sol tarafından çıkacaksın” şeklinde bir yönerge daha ekleyin. Böylece ‘sarı tişört’ dediğinizde çocuğunuz hareket noktasının sol tarafından çiçeklere doğru koşabilir.
10- Parktan çıktıktan sonra deneyimlediklerini düşünmesini isteyin. Deneyimleri paylaşmak çocukların farkındalık gelişimi ve iletişiminiz açısından önemlidir. Ayrıca bir karakter hayal etmesini rica edin. Bu karakter hakkında içinde sizin belirlediğiniz 3 varlığın da olduğu (örneğin dinozor, tenis raketi, kâğıt uçak) ve park deneyimlerinin yer aldığı bir hikâye düşünmesini, sonra bunu anlatmasını isteyin.
Çocukların serbest oyun, deneyimsel oyun ile çok şey öğrendiğini, her an onlara bir şeyler öğretmek zorunda olmadığınızı unutmayın. Yönlendirilmeye ihtiyaç duydukları zaman ve gelişim dönemlerini fark ederek bu önerileri uygulayın, çocuğunuzu da benzer etkinlikler üretmesi için özendirin.