Oyun ile aşılamayacak sorun yok

Öncelikle anne-çocuk saatinde beraber geçirilecek kaliteli bir oyun zamanı, yalnız oyun oynarken sıfır yönlendirme ile zihnindekilerin açığa çıkması, ekrandan uzak tertemiz bir beyin ile “ben elimdekinden ne yapabilirim” düşüncesi, üretim yapan el ve zihin kordinasyonu demek.

Başlangıç için önerdikleri yaş 2 ama muffinler benim gözetimimde 1,5 yaşlarından itibaren oyun hamuru ile oynamaya başladılar. Başta şekil çıkarmakta zorlandıkları için sıkılmamaları adına oyun hamuru setleri ve kalıpları ile geliştirdik bu süreci. Sürekli yılan yapmaktan sıkıldığımızda bu oyun setleri ve www.playdoh.com.tr’deki basit öneriler ile temel geometrik şekiller ve renkleri bir araya getirerek birçok farklı şekli ortaya çıkarttık. Hafif ve taşınabilir oldukları için tüm seyahatlerimizde mutlaka yanımıza oyun hamuru ve setlerinden aldık. Çocuğa oyunun ve sınırsız hayal gücünün tek bir kutu ile sunulması bence müthiş ve oldukça oyalayıcı. Başlarda her çocuk gibi ağızlarına sokma, tadına bakma istekleri vardı. Genelde anneler bu noktada hamurdan vazgeçiyorlar. Halbuki anneler vazgeçmese bir süre sonra çocuk konsantre bir şekilde oyuna dahil olduğu için kendisi vazgeçiyor. Bu noktada ebeveyn tarafından yönlendirildiğinde sorun çok kısa sürede ortadan kalkıyor. Ben bu sorunu birkaç farklı marka deneyimimden sonra, en doğal içeriğe Play-Doh hamurlarının sahip olduğunu görmem ve hamurlarının içeriğindeki yoğun tuz sayesinde bir iki kez denedikten sonra artık yemek istememeleri sayesinde çözdüğümü düşünüyordum. Ama bugün dönüp baktığımda çözümün hamurdan şekiller yapmaya başlayan çocuklarımın, zihnindekileri ifade etme konsantrasyonunda farklı bir seviyeye geçmiş olmaları olduğunu görüyorum.

Her zaman söylediğim gibi oyun ile aşılamayacak sorun yok, ben buna inanıyorum. Oyunun içine bir de sınırsız hayal gücü girebildiği zaman fiziksel ve ruhsal gelişimlerinde katettiğiniz mesafeyi gözlerinizle görebiliyorsunuz. İlk başladığımız noktaya bakıyorum da şu an “oyunda” büyük bir ilerleme kaydetmişiz ailece. Onların küçük kasları motor gelişimleri ilerlerken, bizim de çocuk ile iletişim kurma yöntemlerimiz gelişmiş. Örneğin oyun hamuru ile oynarken renkler, harfler, rakamlar, şekiller ilk aklımıza gelenler halbuki tüm bunların yanında kötü bir gün geçirmiş bir çocuğa hamurlar sayesinde, dışa dönük, kendini ve duygularını ifade etme şansını oyun ile verebilirsiniz. Bunu Play-Doh’un bir eğitici paylaşımında okumuştum. Diyorlar ki “Ona oyun hamuru ile bir insan yüzü yapmasında yardımcı olun. Ve çocuğunuz kendisini nasıl hissediyorsa (üzgün, kızmış, korkmuş, sevinçli vb.) o ifadeyi bu yüzün üstünde birlikte göstermeye çalısın. Sonra da çocuğunuz ile birlikte yaptığınız hamurdan yüzün neden öyle hissettiğini, hem onun hem çocuğunuzun yüzünü nasıl göstereceğinizi tartışabilirsiniz.” Mesela biz Efe'nin diş fobisini yine bir oyun seti ile aşmıştık. Efe'ye dişinin nasıl çürüdüğünü, nasıl temizleneceğini, nasıl dolgu yapılacağını günlerce oyun içinde uygulayarak anlatıp diş hekimimizden öyle randevu alabilmiştik. Hatta kliniğe giderken çürük dişli adamımızı yanımızda götürmüştük :) Son zamanlardaki favori oyun setimiz ise “Çılgın Berber.” Bu set ile ilgili en yararlı bulduğum nokta makas kullanımı ile motor gelişimini oyun içinde destekliyor olması. Ayrıca birbirinden eğlenceli saç modelleri, şapkalar, bıyıklar hazırlanabilen bu renkli aile setini biz çok sevdik.

Hüsranla sonuçlanan farklı hamur denemelerim de oldu elbette. Evde yaptığım hamurdan bahsetmek bile istemiyorum : )

Sonra annemin aldığı, kadıncağızın evini boydan boya boyayan, halılarının içine yapışan o hamur görünümlü şeylerden de bahsetmek istemiyorum : ) İşimi kolaylaştıran Play-Doh setlerini seviyorum gerçekten. Fotoğraflara bakarsak seven sadece ben de değilim : )

[video=hurriyetaile_video/2449]

Oyun ve neşe dolu günler dilerim…

Senem UYSAL

KAYNAK: www.tobesemy.com