Güncelleme Tarihi:
Teknoloji bağımlılığında ebeveyn tutumun üç model öne çıkıyor.
Bu anne babalar çocuğun fiziksel sağlığı ya da akademik başarısı üzerinde dururlar. Çocuğun teknoloji kullanımının taşıdığı riskler hakkında duyarlı değillerdir.
Sorunun farkındadırlar fakat yaklaşımlarında bilinçli değillerdir. Otoriter ya da aşırı koruyucu tutumlarıyla çocuklarıyla gerilim yaşarlar. Bu ebeveynlerin kural koyma girişimleri verimli bir sonuca varmaz. Öfkelenirler ve tepkilerini yüksek sesle dile getirirler. Koruyucu ebeveynler ise tutumları nedeniyle kural koymayı başaramazlar.
Bağımlılık riskinin hem farkındadırlar hem de bu konuda çözüm arayışı içindedirler. Çocuğun yaş dönemine göre tutarlı davranışları vardır. Küçük yaşlardan itibaren teknoloji bağımlılığı hakkında doğru önlemler alan örnek anne babalardır.
Teknoloji bağımlılığında ebeveynlerin her ikisi de konuya önem verdiği durumda sonuç alınabilir. Ebeveynler cihaz kullanımı için sınır koymadan önce kendi davranışlarıyla örnek olmaları gerekir.
Cihaz kullanımında disiplinli olmak önemlidir. Kullanımda zaman sınırlaması yapmak ve bu konuda katı olmak kötücül bir tutum değildir.
Bunun yanı sıra evde alternatif aktiviteler geliştirilmelidir. Günlük yaşamda telefonla konuşmak, araştırma yapmak ya da e-posta gibi zorunlu kullanımlar nedeniyle cihaz kullanımını bütünüyle sınırlama imkânı yoktur. Bu sebeple hedef eğlence için kullanımı sınırlamaktır.
İnternette kültür yapımıza uymayan içerikler hakkında ebeveynler dikkatli olmalı. Özellikle arkadaş ekleme ve online oyunlar hakkında çocuklarla paylaşım yapılmalı. Ayrıca ekranda boy gösteren karakterlerin etkin bir şekilde rol model olmaları söz konusu. Anne babalar emek vererek gerçek kahramanları onlara tanıtmaları gerekir. Sanal alanda özenilen kişilerin, emek harcayarak mı bu konuma geldikleri yoksa geçici bir imajdan ibaret oldukları hakkında paylaşımlar yapılmalıdır. Çocuklara mutlu karelere ilgileri yanında, ötekinin acısına empati kurmaları gerektiği öğretilmelidir.
Cihaza karşı aşırı istek duyan çocuklar için klasik bir ebevenyn kuralı her zaman geçerlidir: ‘Çocuklar her zaman istediklerini almamalılar.’
Yeni bir aile modeli gelişiyor. Her aile üyesi dokunulmaz ve özel bir alana sahip. Aile üyeleri arasında sorun yaşayan biri bir başka kıtadan insanla sanal ortamda dertleşirken yan odadaki aile bireyinin bundan haberi yok. Haberi olsa bile ilgisiz ve bu sebeple aile üyeleri birbirine yabancı. Geçmişte bu ilgisizlik televizyona bağlanırdı. Sınır konulmaya çalışılırdı. Fakat bugün artık bu tabloyu arıyoruz. En azından aile etkileşimi sağlamak için birlikte TV izleyelim demeye başladık.
Anne babalar çocukları için iyi şeyler isterken, ne kadar emek verdiklerine bakmalılar. ‘Emek harcama’ konusuna niçin vurgu yapıyoruz? Çünkü kendi egosuna güç yetiremeyen ebeveynlerin, kendi çocukları da olsa bir başkasının hayatına dokunmaları zor. Yetersiz kaldıkları her noktada öfke patlamaları gerçekleşiyor. Bir kısmı ise sessiz bir şekilde koruma tutumu sergiliyor. Çocukların problemli teknoloji kullanımına çözüm arayan ebeveynler duygularını sıkça ifade ederler. Bunu yaparken şu soruyu kendilerine sormaları gerekir: ‘Yakındığım bu sorun hakkında ne kadar emek harcıyorum?’
Anne babalar çocukları için güzel şeyler düşünürler ve bunun için onları sürekli uyarırlar. Fakat şunu da bilmeli ki çocuklarınız hakkında duyarlı olmak yeterli değil. Çözüm için ne kadar çaba gösterip, ne kadar yorulduğunuza bakın!