Güncelleme Tarihi:
Bu bozukluk, konuşmada gecikme, ilgi alanında sığlık, çevre ile ilişki kurmama, insanlar yerine cansız nesnelerle ilgilenme, yaşıtlarıyla oyun oynamama ve tekrar edici basma kalıp davranışlarda bulunma ile belirlidir. Genellikle üç yaşından önce başlar ve görülme sıklığı 10 bin çocukta 6 kadardır. Erkek çocuklarda kız çocuklara oranla 4 kat daha fazla görülmektedir.
Otizm Belirtileri
* Otistik bozukluğu olan çocuklar ile göz göze gelmek güçtür. Gözlerinize baksalar bile sizden uzaklara bakıyormuş gibidirler.
* Sevilmeye ve kucağa alınmaya olumlu tepkilerde bulunmazlar; genellikle kayıtsız kalırlar, hatta bazıları bu duruma hırçınlık da gösterebilir. Kucağa alındıklarında kaskatıdırlar, kendilerini koy vermezler ya da ebeveynlerine sarılmazlar.
* Adıyla çağrıldıklarında duymuyormuş ya da umursamıyormuş gibi davranabilirler.
* Çevresindeki çocuklarla ya da yetişkinlerle ilgilenmezler, onların arasına katılıp oynamazlar.
* Oyunları genellikle nesneleri çevirmek ya da sıraya dizmek, oyuncakların tekerleklerini döndürmek şeklindedir. Kendi halinde, yalnız basmadırlar. Oyuncakları amacına yönelik kullanmazlar. Örneğin, bir oyuncak arabayı sürmek yerine, tekerleğini çevirmekten hoşlanırlar.
* Masallara, hayali kahramanlara ilgisizdirler. İlgi alanları sığdır. Örneğin, televizyonda sadece reklamları veya küpleri izlerler ya da aynı şarkıyı bıkmaksızın uzun süre dinleyebilirler.
* Dönen nesnelerden büyülenmişçesine etkilenebilirler. Çamaşır makinesi ve teyp gibi mekanik eşyalara merakladırlar. Aynı nesne ile saatlerce ilgilenebilirler. Genellikle de nesnelerin parçalarıyla ilgilenirler. Eve gelen misafirlerin kendileriyle değil saatleri, küpeleri ya da düğmeleri ilgilerini çekebilir. İnsanlara eşya gibi davranabilirler.
Otizm Tedavisi
Otistik bir çocuğun zeka düzeyi tedavi sonucunu belirleyebilir. Beş yaşına geldiği halde hala konuşmanın gecikmiş olması, zeka bölümünün 50'nin altında olması, epilepsi hastalığının bulunması ve klinik görünümünün ağır olması tedaviden yararlanma şansının az olacağını gösterir. Saldırgan davranışları olan otistik çocukların ilaç tedavisi ile bu davranışları azalmakta ya da ortadan kalkmaktadır. Ayrıca epilepsi gibi otizme eşlik eden bazı hastalıkları ilaçla tedavi etmek olasıdır. Türkiye'de belli merkezlerde otistik çocuklara bireysel ve grup eğitimini veren özel eğitim kuruluşları vardır. Buralarda bilişsel ve davranışçı yöntemlerle tedavi yaklaşımları uygulanır. Otistik çocukların bazıları bu merkezlerden aldıkları eğitimlerle öz bakımlarını yapabilir hale gelmekte, sözcük dağarcıkları gelişmekte ve sosyal iletişimlerinde düzelmeler olmaktadır. Tedavi programlarına yoğun ve aktif olarak ailelerin katılması, davranışçı tekniklerin ailelere de öğretilmesi önemlidir. Aileler çocuğun içine kapanmasına izin vermemeleri ve uyaranları çocuğa düzenli olarak sunmalıdır. Uğuldaması ya da tekrarlayıcı basmakalıp davranışları olan bir çocuğun ilgisi bir oyuncak ya da bir nesne ile başka yöne çekilmeye çalışılmalıdır. Uğuldamayı bıraktığı zaman ödüllendirilme, hızla ilgisini çekebilecek başka bir etkinliğe geçilmeli ve olumsuz davranışın sıklığı bu şekilde azaltılmalıdır.
Eşyaları tanıtmak, onunla konuşmak ve güçlü bir duygusal bağ kurmak çok önemlidir. Otistik çocuğun tedavisi zaman alıcı, uğraştırıcı, pahalı ve güç bir tedavidir. Otistik çocuğu olan aileler hiçbir zaman ümitsizliğe kapılmamalı, çocuklarının birşeyler öğrenebileceğine inanmalı, onlarla sıcak ve yakın ilişkiler kurmalı ve çocuklarının tedavisinde sabırlı olmalıdır.
Prof. Hv. Tbp. Kd. Alb. Teoman Söhmen