Güncelleme Tarihi:
Prof. Dr. Ozan Seymen Sezen, “Mevsim itibariyle artık kışa girdik. Her ne kadar bu sene kış yüzünü göstermese de soğuklar kapımızda. Havalar soğudukça üst solunum yolu enfeksiyonları, gribal enfeksiyonlar arttı. Bununla bağlantılı olarak özellikle çocuklarımızda orta kulak iltihaplarını çok sıklıkla görmeye başladık. Orta kulak iltihapları, genel olarak hem erişkinlerde hem çocuklarda görülebilen, kulak zarının ve orta kulağın iltihaplarıdır. Akut orta kulak iltihapları ve kronik kulak iltihapları olmak üzere 2’ye ayrıldığını söyleyebiliriz. Kronik orta kulak iltihapları, daha ziyade erişkinlerde görülebilen, müzminleşmiş iyileşmeyen iltihaplanma türünü anlatmak için kullanılır” dedi.
Sezen, “Akut orta kulak iltihaplanması, özellikle çocuk yaş grubunda çok fazla görülen ve aileleri endişeye sevk eden bir hastalıktır. Orta kulak iltihapları, kulak zarını ve orta kulağı ilgilendiren bir iltihap türüdür. Genelde çocuklarda çok sık üst solunum yolu enfeksiyonu geçirilmesi bu problemi tetikler. Üst solunum yolu enfeksiyonları sırasında ya da takip eden dönemlerde, genzimizde bulunan mikrobik ortam öksürük veya başka yöntemlerle östaki tüpümüzden orta kulağa doğru ilerleyerek, orta kulakta enfeksiyon yaratabilir ” dedi.
Ozan Seymen Sezen, “Orta kulak iltihaplanması, çok çabuk ve aniden gelişebilen bir enfeksiyon türüdür. Sabah sağlıklı bir şekilde okula gönderdiğiniz çocuğunuz, öğlene doğru kulak ağrısı yaşayabilir ve öğretmeni arayıp sizi durumdan haberdar edebilir. Yani çok kısa saatler içerisinde bulgular gelişebilir. Hastaların şikayetleri genellikle; kulak ağrısı, kulakta basınç ve dolgunluk hissi, yüksek ateş, halsizlik ve bitkinlik olabilir. Bu problem bizim açımızdan önemlidir. Çünkü orta kulak iltihapları ciddi ağrı yapar ve çocuğun gerçekten çok rahatsız olmasına neden olabilir” dedi.
Sezen; “Bu hastalığın tedavisi ile ilgili son yıllarda biz doktorlar, artık hemen antibiyotik vermek gibi bir yönteme başvurmuyoruz. Ancak bunun için ailenin bilinçli olması, doktoruna kolayca ulaşabiliyor olması gerekir. Hasta ağrı kesici ve ateş düşürücülerle 2 gün takip edilmelidir. 2 günden sonra ağrıda ve ateşte azalma olmuyorsa, o zaman antibiyotiğe başlanabilir. Diyelim ki doktora ulaşma imkanınız, günlük hayat temponuz nedeniyle çok müsait değil. Bu durumda çocukta bu problem görülür görülmez antibiyotiğe başlanabilir. Bu sizin ve doktorunuzun tercihi ile belirlenecek bir durumdur” dedi.
Seymen Sezen, “Orta kulak iltihabı ağrı geçtikten sonra hemen gerilemeyebilir. Orta kulakta bir sıvı kalabilir ve bu sıvı belirli bir süre sonra kendiliğinden kaybolabilir. Ancak bazı çocuklarda bu süre uzayabilir. 3 aya kadar bu sıvılar gerilemeyebilir. Eğer 3 aya kadar bu sıvılar gerilemezse ve daha uzun sürerse çocukta bir işitme azalması yaşanabilir. Bu işitme azalması sıvıya bağlıdır. Sıvı alındığı ya da kaybolduğu taktirde işitme azalması durumu düzelecektir. Bu gibi durumlarda eğer çok ciddi bir işitme kaybı yoksa veya kulak zarında geriye doğru çökmeler, kulak zarının yapısını bozacak durumlar yoksa 3 aylık bir süre beklenir. Fakat 3 aydan daha uzun bir süre bu sıvılar kaybolmuyorsa, o zaman kulak zarının arkasındaki bu sıvı boşaltılarak, kulağa tüp diye tabir ettiğimiz daha sonra kendiliğinden atılacak, geçici küçük protezler konulabilir.
Ancak bu belirttiğim durum hastalarda çok nadir görülür. Yani her orta kulak iltihabı probleminden sonra kesin yaşanacak diye bir kural yoktur. Orta kulak iltihabı problemlerinin yaklaşık %1’inde görülecek bir durumdur” dedi.
Sezen, “Orta kulak iltihaplanması çocuklarda çok sık görülür. Çocukların neredeyse % 90’ında, 7-8 yaşına gelene kadar çok sıklıkla gözlenebilir“ yorumunu yaptı.
Prof. Dr. Ozan Seymen Sezen,
“Bu problem;
Çok sık hastalanan bağışıklığı düşük çocuklarda sıkça yaşanabilir.
Bunun dışında çocukların kreşe gitmesi bir risk faktörüdür diyebiliriz.
Sigara dumanına maruz kalmak ve hava kirliliği de risk faktörleri arasındadır” dedi.
Sezen, “Çocukların gribe yakalanmasını önleyici ne kadar tedbir varsa, aynıları bu problem için de bir önlem olabilir. Çocukların yanında sigara içilmemelidir. Yine çocuklar mümkün olduğu kadar doğal ve katkısız gıdalarla beslenmelidir. Her ne kadar tartışmalı gibi görünse de tıbbi açıdan hala çok büyük önemi olan grip aşıları ve pnömokok aşıları, çok sık üst solunum yolu enfeksiyonu geçiren çocuklarda bu mevsimlerde yapılırsa, gripleri önlediği gibi orta kulak enfeksiyonlarını da önleyebilir” dedi.