Orhan Kazbek’ten “Deniz… Deniz…”

Güncelleme Tarihi:

Orhan Kazbek’ten “Deniz… Deniz…”
Oluşturulma Tarihi: Eylül 30, 2011 13:30

13 adet özgün oyundan oluşan bir kitap.

Haberin Devamı

Orhan Kazbek’in Evrim Yayınevi’nden çıkan “Deniz… Deniz…” adlı eseri, meraklıları için benzersiz bir eser olacağa benziyor. İşte eser hakkında tüm merak edilenler…

İşçi sınıfının örgütlenme sorunlarını, kent-çevre-insan sorunlarını, savaş ve yaşam ilişkilerini, baskı ve korkunun toplumlarda yarattığı kırılmalar, ezilmeler “Deniz... Deniz...”de Orhan Kazbek’in oyunları içinde en önemli konular. 13 adet oyunun yer aldığı “Deniz... Deniz...” adlı 236 sayfalık kitapta 3’te çocuk oyunu var.

Sabahattin Ali’nin “Kurt ile Kuzu Masalı” adlı öyküsünü oyunlaştırıp ilk yönetmenliğe 1980 öncesinde başlayan yazar, 1986 yılından itibaren pek çok dernek, kültür sanat merkezi, memur ve işçi sendikalarında genel sanat yönetmeni olarak görev aldı. Yüzünü ve yönünü emek ve emekçiden yana çevirmiş her kurum ve kuruluşta, amatör tiyatro topluluğu ile düşünsel ve eylemsel enerjisini paylaşmayı sürdüren Orhan Kazbek’in “Deniz... Deniz...” adlı oyunlarının yer aldığı kitapta ana ilke; eleştirilerin ne kendi sonuçlarından, ne de var olan güçlerle düşeceği çelişkiden korkmamak olarak özetlenir.

Haberin Devamı

Ödünsüz, çağdaş, gelecek tüm zamanlarda geçerli bir plan çerçevesinde yazılmış 13 adet oyun. “ Rotatif ve Bir Gazetenin Öyküsü”, “Hizmet Ayağınızda”, ”Gardo Fren”, “Cevherden Çeliğe”, “Deniz…Deniz…”, “Havadan Sudan Bir Oyun”, “Piknik”, “Muhbir”, “Savaş Dedikleri”, “Bozkırda”, “ Ormanda Yaşam”, ” Bizim Diyar” başlıklarını taşıyan oyunlarda gişe sorunu ile kıskaç altına alınan günümüz toplulukları ile bunların öznel yargılarının tam tersi, seyirci seçimini yapan, oyunlarını, oyuncularını ve sahne tasarımlarını buna göre düzenleyen toplulukların özgür yaratımlarında “Deniz... Deniz...” en somut verileri sağlayacaktır. Çünkü “Deniz… Deniz…” özgürleşmek ve özgürleştirmek için yola çıkanların yanında yer alıyor.

İşçi tiyatrosu veya işçiye tiyatro yapanların tiyatroyu salt bir eğlence aracı olarak görmenin ötesinde bir gereksinim olduğu bilincinde sahiplenmesi gerekir. Böylesi topluluklar seyircisi ile kurduğu bağ sonucu değişen ve giderek seyircisini değiştiren, seyircisini ve de kendisini özgürleştirerek tarihsel işlevini yerine getirecektir.  

Haberin Devamı

http://evrimkitap.com/

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!