Güncelleme Tarihi:
Şahin, “Ön diz ağrıları, aslında diz yakınmalarının önemli bir kısmını oluştururlar. Özellikle sporcularda diz kapağına aşırı bir yük biner. Bu aşırı yüklenme diz kapağının altındaki kıkırdak ve altındaki kemiğe aşırı yük bindirir ve ağrıya neden olur. Fakat bu bulguların çıkması için mutlaka sporcu olunması gerekmez. Ev hanımlarından ofis çalışanlarına kadar çok geniş bir yelpazede de bu tür ağrılar görülür. Hastalarda merdiven iner çıkarken, çömelip kalkıldığında diz bükülü pozisyonda uzun süre oturulduğunda ağrı olur. Eğer günün birinde yukarıdaki pozisyonlarda ağrınız başlarsa neden olan hareketi yapmaktan vazgeçip dinlenin ve bir basit ağrı kesici alın ve buz yapın. Eğer 1-2 güne kadar geçmezse ve tekrarlıyorsa diz konusunda deneyimli bir ortopediste başvurun. Tanı için; hasta öyküsü ve muayene sonrası ön diz ağrılarının nedenlerini ve ciddiyetini tespit için çeşitli radyolojik incelemeler gerekir. Tedavi; ön diz ağrısının nedenine göre biçimlendirilir. Tendon, yaralanma, aşırı yüklenme ve antrenman kökenli ön diz ağrılarında öncelikle dinlenme, buz, elastik bandaj ve yukarıda tutma uygulanır. Arkasından egzersiz çalışmaları yapılır. Diz kapağı pozisyonunun bozukluğuna bağlı ön diz ağrılarında daha uzun ve zorlu bir süreç vardır. Öncelikli tedavi fizyoterapi ve egzersiz tedavisidir. 3 ay sonunda fizyoterapiye cevap vermeyen vakalarda cerrahi tedavi seçenekleri gündeme gelir” dedi.
Ön diz ağrılarından korunmak için neler yapılmalı?
Ön diz ağrılarından korunmak için günlük yaşamda neler yapılması gerektiğine değinen Şahin, “Öncelikle formda kalın, genel vücut kondisyonunuzu koruyun, fazla kiloların olmaması dize binen yüklerin aşırı olmamasını sağlar. Bunun için düzenli egzersiz yapın. Egzersiz öncesi 5 dakika ısının, uygun ayakkabılar ile spor yapın. Diz etrafı kasları için germe egzersizleri yapın. Temponuzu yavaş yavaş arttırın; egzersiz yoğunluğunu aniden aşırı bir biçimde arttırmayın. Dizinize aşırı yük bindiren egzersizlerden uzak durun. Diz bölgesindeki kireçlenmenin en önemli sebebi genetik yatkınlık, aşırı kilo ile kötü ve dikkatsiz aktivite yapılmasıdır. Yükü dizleri ile kaldıran meslek grupları ile ısınmadan bilinçsizce yapılan spor ve uzun süre yanlış ayakkabı kullanımı sonucunda bu sorun ile birlikte ayak ve ayak bileği problemleri ortaya çıkabilmektedir. Kireçlenme dizin iç bölümünde ya da diz kapağında görülmektedir. Diz bölgesindeki kireçlenme sonucunda hastanın bir süre sonra merdiven inip çıkması ve oturup kalkması zorlaşır. Kireçlenme deneniyle hareket kabiliyeti düşer. Hastalar, bu sorun nedeniyle eklemlerinden gelen çıtırtı sesinden rahatsız olmaktadır. Menüsküs yırtığı ya da eklem faresine bağlı gelişen diz kilitlenmeleri sonrası oluşan ani düşmeler kalça kırıklarının nedenidir. Kalça kırıkları, yaşlı hastalarda hayati tehlikesi olan bir yaralanmadır” diye konuştu.