Güncelleme Tarihi:
Omurga ve omurgada oluşan kırıklar nedir?
Omurgamız birbirine diskler yardımı ile bağlanan 33 adet omur kemiğinden oluşmaktadır. Vücudumuzun dik durmasını, eğilme hareketlerini kolayca yapmamızı sağlar. Bunların haricinde ise en önemli görevi beyine komutları getirip götüren sinir dokularına sahip olmasıdır.
Kemik erimesi ya da osteoporoz rahatsızlığı olan kişilerin yaşadıkları küçük kazalar, yaralanmalar omurga kırıklarına zemin hazırlayabilir.
Kişinin yaşadığı düşmeler ve yaralanmalar omurga kırığına sebep olabilmektedir. Yaşanan travmalar sonucunda ise omurganın içinden geçen sinirleri ve yaşamsal fonksiyonlarımızı sağlayan damarlara zarar verir. Tedavi edilmeyen yumuşak doku travmaları zaman içinde ilerleyerek omurga kırıklarına hatta durumun ciddiyetine göre felç hastalığına bile sebep olabilir.
Omurga kırıklarının sıklıkla görüldüğü bölgeler ise bel omurları ve boyun omurlarıdır. Genellikle ameliyata gerek kalmadan tedavi edilebilmektedir. Tedaviye geç kalınmadan zamanında yapılması oldukça kritiktir. Geç kalınmış tedaviler geri dönüşü olmayan uzun vadeli sorunlara yol açabilir.
Omurga kırıkları neden olur?
Yaşanan şiddetli düşme ya da çarpışma durumlarında uygulanan kuvveti omurga kemiği taşıyamayabilir. Sonucunda ise omurga ezilerek kırılır. Çarpma ile oluşan kuvvet hafif ise ağrı ya da küçük deformasyonlarla atlatabilirsiniz.
Trafik kazası, yüksek düşme, atlama gibi yüksek enerjili travmalar sonucu omurga kırığı ile karşılaşma ihtimali yüksektir. Bunun haricinde kemiklerin gücünü yitirmesine yol açan osteoporoz hastalığı ile günlük hareketleri yaparken bile omurga kırılması yaşabilirsiniz. En sık karşılaşılan omurga kırığı nedenleri ise; omurga tümörleri, osteoporoz, spora bağlı düşmeler, kazalardır.
En sık karşılaşılan vakalar ise çoğunlukla 18 ile 50 yaş arası kişilerdir. Erkeklerin kadınlara göre omurga kırığı geçirme riskleri daha yüksektir.
Omurga kırıklarının belirtileri nelerdir?
Kırıkların belirtileri yaşanan olayın şiddetine göre değişiklik göstermektedir. En önemli belirtisi ağrıdır. Travma geçiren kişilerde omurga bölgesinde ağrı görülür ve bilinç kaybı yaşanabilir. Bu durumlarda tedaviye gerek kalmadan omur kırığı tanısı koyulur. Diğer belirtiler ise;
- Sırt boyun ağrısı
- Uyuşma, karıncalanma
- Kas spazmı
- Halsizlik
- Felç
- Kol ve bacaklarda hareket kaybı
Omurga kırık çeşitleri nelerdir?
Fazla yük sonucu kemikler kırılır. En sık görülen kırık tipi ise omurun ön kısma çöktüğü çökme kırıklarıdır. Bunun haricinde yüksek şiddetli durumlarda omur orta ve arka kısmından zedelenebilir ve kırılan parçalar omuriliği zedeler. Bu vakalara ise patlama kırığı denir. Patlama kırıklarında felç hastalığına sıklıkla rastlanır.
Omurga üzerine binen yükün zaman içinde artmasıyla kemik kırılmasıyla disklerde zarar görmeye başlar. Bu durumda omur bağlantıları zarar görerek omurga çıkıkları oluşur. Genellikle karşılaşılan vakalar kırıklı çıkıklardır. En tehlikeli yaralanma şeklidir. Tedavi süreci ve yöntemleri ise oldukça zorludur.
Tedavi yöntemleri nelerdir?
İlk aşama uzman hekim tarafından sinir yaralanması olup olmadığının tespit edilmesidir. Nörolojik yaralanmaya neden olmayan ve aşırı yük taşımaktan oluşan sorunlarda ağrı tedavisi uygulanmaktadır.
Omurga kırıklarında uygulanan yöntemler ise;
- Enstrümentasyon ve Füzyon: Kırık omurga metal araçlarla tespit edilir ve bu yöntem ile dondurulur. Tüm omurga kırıklar için tercih edilebilen bir yöntemdir.
- Vertobroplasti ve Balon Kifoplasti: Çökme kırıkları, osteoporoz ya da tümöre bağlı kırıklarda tercih edilen minimal yöntemdir. Lokal anestezi ile uygulanır. Açılacak küçük kesiler ile işlem tamamlanır.
Vertebroplasti yöntemi nedir?
Kemik yoğunluğunun azalması ile kırılma riski taşıyan omurlara tıbbi çimento enjekte edilme işlemine denmektedir. Vertebroplasti işlemi yaklaşık 20-30 dakika sürmektedir. Bu yöntem için ilk olarak kırık teşhis edilir. Floroskopisi görüntüleme cihazı ile etkilenen omurlara işleme özel iğneler ile çimento enjekte edilir. Çimento çabuk sertleşir ve şekil alır. Hasta doktorun uygun görmesiyle ertesi gün evine gönderilebilir.
Balon kifoplasti yöntemi nedir?
Kifoplasti tekniği ile erken dönemde başarılı sonuçlar alınabilmektedir. İşlem uygulanacak bölgeye göre değişmekle beraber yaklaşık 1 saat sürmektedir. Genel ya da lokal anestezi tercih edilebilir. Günümüzde sıklıkla tercih edilen ise balon kifoplastidir. Dışarıdan kemik içine uygulanan yöntem ile işlem yapılacak bölgeye kanül yerleştirilir. Her omur gövdesi için boş kanül içerisinden balon geçirilir. Balonlar dikkatlice genişletilir. Bu sayede çökmüş olan omur kaldırılır ve normal haline getirilir. Balon ve kanül çıkartılarak kemik çimentosu enjekte edilir. Çimento çok hızlı sertleşir, kırık omur yeniden yapılandırılır.
Bu yöntem sayesinde omurilik sıkışması ve nörolojik hasar riski ortadan kaldırılır. Kan pıhtılaşma bozukluğu ya da uygulama bölgesinde enfeksiyon bulunan kişilerde risk oluşturduğu için yöntem tercih edilmez. Ameliyat sonrası sonuç hemen belli oluyor, kişinin ağrıları azalmış bir şekilde ameliyat tamamlanıyor. Yan etkisi olmadığı ve her yaştan hastaya uygulanabildiği için tedaviler arasında en sık tercih edilen yöntem.
Unutmamak gerekir ki tedavi yöntemleri iyileşme için yeterli değildir. Mutlaka uygulanan tedavi yöntemlerinden sonra kişiye uygun bir program ile rehabilitasyon süreci başlatılmalıdır.