Öğrenmede “Tekrar Otoyolu” uygulaması

Tüm dünyada konuşulan “Bütüncül Beyin Öğretimi” metodunun uygulayıcısı Felsefe Profesörü James Christopher Biffle, çocuklara eğlenerek öğretmenin yollarını gösteriyor.

Eğlenceli öğrenim metoduyla eğitimde reform yapan Amerikalı felsefe Profesörü James Christopher Biffle, öğrenmenin kalıcı hale gelmesi için öğretmenlere kendilerine özgü “tekrar otoyolu” uygulamasına geçmelerini öneriyor. Sınıf içi ders anlatım videoları tüm dünyada tıklanma rekoru kıran Chris Biffle, eğlenceli öğrenme metodunu Bilfen Okulları’nda verdiği konferansta uygulamalı olarak anlattı. Hürriyetaile’nin sorularını yanıtlayan Biffle, “Tekrar otoyolu” olarak tanımladığı "dinle, yap, gör, hisset, konuş" adımlarının çok kez tekrarlanmasıyla öğretilenin hafızada kaldığı belirtti.

Bütünleyici beyin öğretimi metodu nedir?

‘Bütüncül Beyin Öğretimi’nin amacı öğrencilerin beynin tamamını kullanarak ve eğlenerek bilgileri kalıcı bir biçimde öğrenmelerini sağlamaktır. Öğrenilen ilk bilgiler önce geçici hafızaya atılır. Geçici hafıza ancak yeni 3 ile 7 maddelik bilgiyi tutma kapasitesine sahiptir. Aktarılan bu miktardan fazla bilginin öğrenilme şansı yoktur. Bu arada öğretilen bilgilerin kalıcı hafızaya atılabilmesini sağlamak için yeni bilginin ders boyunca sürekli tekrarlanması gerekir.

Bu metodun geleneksel yöntemden farkı nedir?

Geleneksel öğretim metodu öğretmen-merkezli ve öğrencilerin pasif bir şekilde dinlemede kaldığı bir öğretme modelidir. Oysa bilimsel olarak beynin öğrenmenin en düşük düzeyde sağlanabildiği alanının “dinleme” olduğu kanıtlanmıştır. Bu durum, öğrenilecek konuya merak uyandırma, anlatılanları öğrencilerin birbirine jest ve mimiklerini kullanarak anlatmalarını da içeren ve konunun sık sık tekrarlanması esasına dayanan modeli daha anlamlı kılıyor.

Bu sistemde beynin görsel, işitsel, duygusal ve motor hareket kabiliyetinin tamamı önemseniyor ve bunların kullanılması sağlanıyor. Öğrenmeye duygular da dahil ediliyor. Çünkü öğretmen, öğrencilere sinirlenip ‘dur, kalk, yapma’ dediği zaman negatif enerjiyi öğrenci de hisseder. Önemli olan dersin içinde öğretmenin de eğlenmesi, derse karşı uyandırdığı pozitif enerji ile birlikte beynin bütün bölümlerinin kullanılmasını sağlayarak ders işlemesidir.

Bu metodun başarısı nedir? Bu metotla yurtdışında eğitim veren öğretmen ve okullar var mı?

Bu öğretim modeli Amerika’daki 34 eyalette 50 bin öğretmen tarafından takip edilip kullanılıyor. Amerika’nın dışında çeşitli ülkelerde de kullanılıyor. Bu konu hakkında bildiğimiz her şey ve uygulama örneklerini de paylaştığımız tüm videolar hazırladığımız www.wholebrainteaching.com sitemiz üye olan herkes tarafından takip ediliyor. Konuyla ilgili kitaplar ve videolar ücretsiz olarak indirebilmek mümkün. Şimdiye kadar takipçilerim tarafından 10 milyondan fazla doküman indirilmiş. Sitedeki görüntüleri izleyen öğretmenler bunu sınıflarında uyguluyorlar. Ayrıca sitede bu metodu uygulayan öğretmenler yorumlarını paylaşabiliyor.

Bu metodu uygulamak için nasıl koşullar gerekiyor?

Metodu uygulamak için bir tahta ve bir sınıf yeterli… Bu metodu geliştirirken özellikle kalabalık devlet okullarını düşündüm. Sınıflar kalabalık oldukça bu sistemin etkinliği de artar. Çünkü öğrencilerin birbiri ile iletişimine dayanan bu sistemde öğrenci sayısı arttıkça açığa çıkan enerji de artıyor.

Evde ders çalışırken bu metodu anne babalar da kullanabilir mi?

Herhangi bir şey öğreten herkes bu metodu kullanabilir. Evin içinde ev kurallarını öğretmek için dahi bu metodu kullanabiliriz. Eğlendirerek öğretmek önemlidir. Ancak bu eğlencenin dengesi sağlanmalıdır. Metodumuzdaki eğlence faktörünün bir sınırı ve bir hedefi vardır. Dersin başında, dersin amacı belirlenir ve derse mutlaka bir soru ile başlanır. Dersin sonunda öğrenci, bu sorunun cevabını almış olarak dersten çıkar.

Yöntemin avantajları dezavantajları nedir?

Senelerdir, klasik eğitim sisteminin işe yaramadığı ve öğrencilerin okula gitmekten nefret ettiği bir gibi yorumları sık sık duyarız. Öğretme modelimizin en büyük avantajı öğrenmeye karşı duyulan olumsuz duyguları ortadan kaldırması, öğrenmeyi sevdirmesi ve bilgilerin geçici hafızadan kalıcı hafızaya geçişini hızlandırarak başarıyı arttırmasıdır. Tek dezavantajı ise klasik sistemi bırakmak istemeyen öğretmenlerin buna karşı hala direniş halinde olmalarıdır. Ancak zaman alsa da işin özünü içselleştirdikçe adaptasyon kabiliyetlerinin artacağına inanıyorum.

Röportaj: Funda Çamözü