Güncelleme Tarihi:
Yoğun iş hayatında kolay atıştırmalıklarla geçiştirilen öğünler kilo problemlerine sebep oluyor. Sabah yenen poğaça kahvaltı değil sadece açlığı geçiştiriyor. Yaşamımızın ve beslenme alışkanlığımızın tıpkı satranç oyunu gibi bir strateji sanatı olduğunu söyleyen Diyetisyen ve Yaşam Koçu Gizem Tutar, hem kilo vermek hem de sağlıklı beslenmeyi bir yaşam biçimi haline getirmek isteyenler için yoğun çalışma ortamında uygulanabilecek basit ipuçları veriyor.
Sağlıklı Beslenmek Zor Değil
Uzun çalışma saatleri ve yoğun iş yükünün getirdiği zamansızlıktan muzdarip olan 21. yy insanı, gününün büyük kısmını ofis ortamında geçiriyor. Hal böyle olunca sağlıklı kilo vermeyi, kilosunu korumayı ve sağlıklı yaşamayı hedefleyen şehir insanının ofis ortamında sağlıklı beslenmek için nelere dikkat etmesi gerektiğini bilmesi gerekiyor.
Su Tüketimi Önemli
Yaygın kanının aksine sağlıklı beslenmenin hiç de zor ve pahalı olmadığını söyleyen Gizem Tutar ofis insanına öncelikle su tüketimine dikkat etmesini öneriyor. Yoğun çay kahve tüketiminin de etkisiyle ihmal edilebilen su tüketiminin günde en az 1 litre olması gerektiğine dikkat çekiyor. Bunun için yoğunluk ve zaman sıkıntısı yaşayanlara su tüketimini iş saatleri içine ve evde oldukları saatlere yaymalarını, unutkanlara da masaları üzerinde “Su İç” yazan su şişesi bulundurmalarını öneriyor.
Kahvaltı Neden Önemli?
Tutar, sağlıklı beslenmenin diğer bir önemli konusunun kahvaltı olduğuna dikkat çekiyor. Şehir insanının erken kalkma, yol uzunluğu, zamansızlık gibi nedenlerle ihmal ettiği kahvaltısız bir güne başlamanın sağlığını, o günkü performansını ve iş verimini olumsuz etkileyeceğini söylüyor. Poğaça yemenin kahvaltı etmek olmadığını söyleyen diyetisyen evden çıkmadan kahvaltı edilemiyorsa 1-2 kraker, 2-3 kuru kayısı veya 1 bardak süt ile bir açılış yapıp, iş yerine ulaşıldığında hemen kahvaltı etmenin alışkanlık haline getirilmesini öneriyor.
Halsizlik ve Uykusuzluk için Ne Yapılmalı?
Tutar ayrıca gün içerisinde halsizlik, uyku hali ve verimsizlik gibi sorunlarla karşılaşılmaması için mutlaka ara öğünler yenilmesini öneriyor. Yolda yürürken ısırılan simidin veya ikindi kaçamağı olarak yenen çikolatanın ara öğün olmadığını belirten diyetisyen ara öğün olarak, hafif ve kan şekerinizi dengede tutacak taze yada kuru meyveleri, süt ürünlerini, küçük sandviçleri veya piyasada bulunan diyet bisküvi ve krakerleri tercih edebileceğinizi söylüyor.
Akşam Yemeği Geç Saate Kalanların Menüsü Nasıl Olmalı?
Akşam yemeği çok geç saate kalanlara hafif bir menü tercih etmelerini öneren Tutar, bunun da mümkün olduğu kadar öğle yemeklerine uydurulmasını; örneğin öğlen sebze yendiyse akşam et çeşitlerinin tercih edilmesini öneriyor. Her iki öğünde et yemek zorunda kalanların salatayı bol tüketmesini ve yanında haşlama - ızgara sebze yemesini; her iki öğünde sebze tüketildiyse, protein ihtiyacını karşılamak için yoğurt, ayran veya peyniri ya da salatanın peynirli, ton balıklı veya mercimekli olanının tercih edilmesini söylüyor.
Verdiğiniz Kiloyu Korumanın Yolları
İşe restoranda sizin için en doğru yemeği seçerek başlayın ve porsiyon ölçülerinize dikkat edin. Çorba, ızgara et, tavuk, balık ile sirkeli veya limonlu bir salata bu konudaki en iyi seçimler olacaktır. Tokluk hissinin yaklaşık 20 dakikada oluştuğunu düşünerek yemeğinizi yavaş yiyin ve en az 30 kere çiğneyin. Tatlısız yapamayanlardansanız sütlü tatlıları, düşük yağlı tercih edin.
İş Ortamında Sağlıklı Kilo Vermek için Ne Yapmalı?
Hepimizin başına zaman zaman geldiği gibi kendinizi fast food restoranına gitmekten alıkoyamadıysanız salata barlardan güzel ve sağlıklı seçimler yapabilirsiniz. İlle de hamburger yiyecekseniz daha çok yemenize sebep olabilecek promosyon kampanyalarını görmezden gelerek mesela double burger yerine normal hamburger tüketin. Tabi ki mayonezsiz ve az ketçaplı olanından… Ayrıca sadece hamburger ve pizzanın değil, yolda yürürken bir yandan yemeye çalıştığımız simit, poğaça, ekmek arası köfte ve döner gibi besinlerin de fast-food kategorisine girdiğini aklınızdan çıkartmayın.