Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) nedir?

Güncelleme Tarihi:

Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) nedir
Oluşturulma Tarihi: Ocak 19, 2021 10:37

Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) veya halk arasında bilinen adıyla takıntı hastalığı, kişide ciddi düzeyde kaygıya ve huzursuzluğa yol açacak şekilde tekrarlayan obsesyonlar ve kompulsiyonlar ile karakterize bir psikiyatrik bozukluktur.

Haberin Devamı

Obsesyonların istem dışı olarak tekrarlayıcı ve süreğen bir şekilde zihnimize gelen düşünce, dürtü veya görüntülerden oluştuğunu söyleyen Başak Ayık, “Önemli ölçüde kaygı meydana getirirler. Gerçek yaşam problemleri ile ilgili basit kaygılardan daha fazla rahatsızlık uyandırırlar. Kompulsiyonlar ise obsesyonlara tepki ve obsesyondan doğan kaygıyı azaltmak için ortaya çıkan ya da katı kurallara göre uygulanmak zorunda hissedilen tekrarlayıcı davranışlar ya da zihinsel eylemlerden oluşurlar. Dünya Sağlık Örgütünün verilerine göre yaşam kalitesini düşüren ve kısıtlayan hastalıklar içinde ilk 10’da yer almaktadır.” dedi.

Pandemi kaygıyı arttırdı

Dr. Öğr. Üyesi Ali Dayi, COVID-19'un halen kesinleşmiş bir tedavisinin olmaması ve süreçle ilgili belirsizliklerin devam etmesinin insanlarda korku, kaygı, mutsuzluk, öfke gibi duyguların oluşmasına neden olduğunu belirterek, salgın sürecinde depresyon, kaygı bozuklukları ve travma sonrası stres bozukluğu görülebileceğini söyledi. Dr. Dayi, bu durumun ayrıca obsesif kompulsif bozuklukta (OKB) olduğu gibi, kişinin sosyal ve mesleki işlevselliğini önemli ölçüde engelleyebildiğini ifade etti.

Haberin Devamı

Genellikle 7 ila 12 yaşlarında başlangıç gösteriyor

OKB’nin çocukluk çağındaki başlangıç yaşının genellikle 7,5 – 12,5 yaşları arasında olduğunu söyleyen Ayık, “Maalesef çocuklarda hastalık başladıktan ortalama 2,5 yıl sonra gibi geç bir zamanda tanı konur. Bunun sebebi çocukların kendilerini bir erişkin gibi iyi ifade edememesi olabilir. Bu nedenle aileler çocuklarını iyi gözlemlemelidir.” açıklamalarında bulundu.

Fiziksel mesafeler iletişime engel değil

Uzman Psikiyatrist Dr. Ali Dayi, obsesif kompulsif bozukluğu olan kişiler için birtakım öneriler sundu:

  • Mevcut tedavilerinizi aksatmayınız: Psikiyatri hekimi tarafından önerilmiş olan ilaçlarınızı düzenli olarak kullanmaya devam edin. Ayrıca tedavinizi düzenleyen hekim ile görüşmelerinizi belirlenen aralıklarla sürdürün. Klinik görüşme yüz yüze yapılamaz ise internet tabanlı uygulamalar kullanılarak bu görüşmeler yapılabilir.
  • COVID-19 ile ilgili doğru bilgilere ulaşın: Bu amaçla her gün bir kez olmak şartıyla COVID-19'un bulaşma, korunma ve tedavi süreciyle ilgili güncellemeleri takip edin. COVID-19 hakkındaki bilgileri Dünya Sağlık Örgütü, Türkiye Sağlık Bakanlığı veya Türk Tabipler Birliği gibi güvenilir kaynaklardan edinmeye çalışın. Bunun dışında günlük vaka sayıları, ölüm sayıları gibi bilgilere maruz kalmamaya dikkat edin.
  • COVID-19 tanısı aldıysanız, tedavi amaçlı size verilen ilaçları, OKB tedavinizi düzenleyen psikiyatri hekimine bildiriniz.
  • Kaygıyı azaltmaya yönelik sigara, alkol veya madde kullanımından uzak durun: Akciğerlerinizin ve bağışıklık sisteminin sağlığı için sigarayı bırakın. Alkol kullanımını sınırlayın.
  • Beslenme, egzersiz ve uyku düzenine dikkat edin. Kaygı ile başa çıkmak için gevşeme (kas ve nefes egzersizleri) egzersizleri yapabilirsiniz. Kas gevşeme ve nefes egzersizi videosuna Türkiye Psikiyatri Derneğinin internet sitesinden ulaşabilirsiniz.
  • Kişiler arası iletişimi aksatmayın: Akraba ve arkadaşlarla telefon ve/veya online görüntülü görüşme ile iletişime devam edin. Fiziksel mesafeler iletişime engel değildir.

Mutlaka profesyonel destek alınmalı

Çocuklarda görülen OKB’nin en önemli özelliklerinden biri çocukların hastalıkla ilgili davranışlara ailelerini de dâhil etmesi durumu olduğunu açıklayan Ayık, “Aileler ise bu durumda bazen çocuğu rahatlatmak için tüm istenen davranışları yerine getirir. Ancak bu durum çocuğun hastalığını azaltmak yerine artırmaktadır. Bazı ailelerde ise çocuğun bu davranışları bilerek ve isteyerek yaptığı düşünülerek çocuk cezalandırılmakta ve sürekli uyarılmaktadır. Her iki durumda da çocuğun hem ruhsal durumu hem de hastalığı olumsuz yönde etkilenir. Ailelerin OKB olduğunu düşündükleri çocukları için mutlaka profesyonel destek almaları gerekmektedir. Bir çocuk ve ergen psikiyatri uzmanından değerlendirildikten sonra, çocuk psikoloğu ile terapi çalışmaları yapılması hastalığın belirtileri ve yarattığı sıkıntıları giderme konusunda oldukça yardımcı olacaktır.” dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!