Obezite ve diyabet arasındaki nasıl bir ilişki var?
Güncelleme Tarihi:
Diyabet yani halk dilinde şeker hastalığı; pankreas isimli salgı bezi organımızın ihtiyaç oranında insülin hormonu üretmemesi ya da üretmiş olduğu insulin hormonunun etkili bir şekilde kullanılmaması, yani insüline karşı bir direnç geliştiği durumunda gelişen, kısa, orta ve uzun dönemde ciddi komplikasyonlara neden olabilen metabolik bir hastalıktır. Başka bir deyim ile kişi, aldığı besinlerden kana geçen şekeri yani glukozu kullanamaz ve böylece kan şekeri yükselmiş olur. Op. Dr. Türker Karabuğa obezite ve diyabet arasındaki ilişkiyi anlatıyor.
DİYABET VE OBEZİTE ARASINDA SIKI BİR İLİŞKİ VARDIR
Yapılan araştırmalar tip-2 diyabetli hastaların yüzde 80'ine yakınının, vücut kitle indexinin 30 ve üzerinde olduğunu göstermektedir. Yani Diyabet hastalarının önemli bir kısmı aynı zamanda obezdir. Obezite artışı, hastanın ihtiyacı olan insülin seviyesini arttırmaktadır, aynı zamanda obezite ile korele bir şekilde insülin direnci gelişmektedir. Pek tabiki Diyabet temelinde bir takım genetik faktörler, yaşam tarzı gibi faktörler de rol oynar.
DİYET VE YAŞAM TARZI DEĞİŞİKLİĞİ ÖNEMLİ
Hastaya Tip 2 diyabet teşhisi konduğunda, hastaya ilk önerilen diyet ve yaşam tarzı değişikliğidir. Hastanın durumuna göre oral antidiyabetik ilaçlara başlanır ve hastaya takip önerilir. Kimi hastaların kan şekeri bu tedavi ile kontrol altına alabilir ama alınamayan hastalar için bir sonraki aşama insülin tedavisidir. İnsülin ile de kan şekeri regüle olmaz ise özellikle obez hastalarda cerrahi tedavilerin çok başarılı sonuçları olduğu görülmektedir. Kan şekeri hiç bir şekilde regüle olmayan ve diyabete bağlı bazı komplikasyonlar ile karşılaşan hastalara çeşitli metabolik (diyabet) cerrahi teknikleri uygulanmaktadır.
HER DİYABET HASTASİ DİYABET CERRAHİSİ İÇİN UYGUN DEĞİLDİR
Öncelikle her diyabet hastası diyabet cerrahisi için uygun hasta demek değildir. Metabolik cerrahi sadece tip-2 diyabet hastası ve onlar içinden de insülin tedavisine geçilmesine rağmen kontrol edilemeyen kan şekeri olan ve şeker hastalığına bağlı herhangi bir organ hasarı olan hastalara uygulanabilir. Diyabet cerrahisi öncesi hastalara mutlaka iyi bir ameliyat öncesi değerlendirme yapmak ve uygun ve doğru hastaya diyabet cerrahisi uygulamak ameliyatın başarısını artırmaktadır. Farklı metabolik cerrahi teknikleri olmakla beraber temel prensip ince bağırsaktaki hormonal aktiviteyi harekete geçirmektir. İnce bağırsaklarımızın hormonal yönden en aktif kısmı özellikle son 2,5 m lik kısmıdır. Bu kısmı besinle ilk olarak buluşturmak demek hormonal aktivitenin artması demektir. Bu kısımdan pankreastan insülin salınımını artıran ve kan şekerinin kullanımını artıran hormonlar salınmaktadır. SADİ-S, ileal interpozisyon, gastrik bipartisyon gibi ameliyatların ortak etki mekanizması bu şekildedir.