Güncelleme Tarihi:
Çağımızın en önemli hastalıklarından biri olan obezite sadece gelişmiş ülkelerin sorunu olmaktan çıkmış, ülkemiz gibi gelişmekte olan ülkelerde de giderek daha fazla önem kazanmaya başlamıştır. Hastalığın yol açtığı psikososyal örselenmenin haricinde kan lipit düzeylerinde yükseklik, hipertansiyon, kalp krizi riskinde artma, şeker hastalığı gibi oldukça önemli sorunlar karşımıza çıkmaktadır.
Çocukluk yaş grubunda durum daha da vahim... Ülkemizde 6-17 yaş 6924 çocukta yapılan bir çalışmada fazla kilolu çocuk sıklığı %10.3, obezite sıklığı ise %6.1 olarak bulunmuştur. Bir başka çalışmada ise 0-8 yaş arası çocuklarda %9.3 gibi yüksek bir sıklık bulunmuştur. Sosyo-ekonomik durumu daha iyi olan bölgelerde bu rakamın çok daha yüksek olduğu tahmin edilmektedir. Nitekim Amerika'da bazı eyaletlerde obezite sıklığı %70-80'lere kadar yükselmektedir.
Gelişmeyi engelleyici önerilere dikkat!
Obezitenin nedeni kalori alımı ve harcanması arasındaki dengesizliktir. Enerji dengesinin pozitifleşmesi sonucu yağ dokusunda fazlalık meydana gelir. Bir çocuğun obez olup olmadığını anlamak için vücut kitle indeksi denilen bir hesaplama yapılır. VKİ, vücut ağırlığının, “kilogram” cinsinden değerinin, boyun “metre cinsinden” değerinin “karesine” bölünmesiyle elde edilir. Eğer çıkan sonuç 25-30 arası ise "fazla kilolu", 30'un üstünde ise "obez" olarak adlandırılır. Çocuklarda obeziteye neden olabilecek hormonal faktörlerin mutlaka ekarte edilmesi gerekir. Örneğin, tiroid bezinin az çalışması (hipotiroidi) şişmanlık yapabileceği gibi kortizol hormonunun fazlalığı da obezitenin önemli nedenlerindendir. Bu nedenle obez olan her çocuk mutlaka çocuk endokrinoloji uzmanı tarafından değerlendirilmelidir. Eğer endokrin bir neden bulunamazsa diyet ve egzersiz programına derhal başlamak gerekir. Aynı zamanda büyüme ve gelişme çağında olan çocuğa uygulanacak diyet programında bu konuya özellikle dikkat edilmeli, gelişmeyi engellemeyecek önerilerde bulunulmalıdır.
Obez çocuklara yaklaşımda dikkat edilmesi gerekli noktalar şunlardır: