Güncelleme Tarihi:
Sağlık Bakanlığı obeziteyi; ‘’Bedenin yağ kütlesinin, yağsız kütleye oranının aşırı artması sonucu boy uzunluğuna göre vücut ağırlığının arzu edilen düzeyin üstüne çıkması’’ olarak tanımlamıştır. Teknolojinin her alanda hayatımıza girmesi ise değişen sosyo-kültürel yapı yaşam tarzımız ile birlikte yeme alışkanlıklarımızı da direk olarak değiştirmiştir. Hareketsiz bir yaşam, hazır donmuş gıdalar ve düzensiz beslenme gibi faktörler obezitenin temel sebepleri arasındadır.
Obezite orantısız yağ miktarı ile vücut fizyolojisini bozar ve başta Diyabet, Hipertansiyon, Aterosklerotik kalp hastalıkları gibi kronik ve tehlikeli hastalıklara sebep olur. Maalesef obezitenin bizlere verdiği zararlar bunlarla sınırlı değildir. Kişinin dış görünüşünü baştan aşağı değiştirdiği için bir takım sosyolojik ve psikolojik problemlere de sebep olabilmektedir.
Endokrinologların ve psikiyatristlerin, ‘Obezite ve İnsan Psikolojisi’ arasındaki ilişkiyi inceleyen araştırmalarında, bazı önemli sonuçlar dikkatimizi çekmektedir. Normal beden kitle indeksine sahip kişilerin, beden kitle indeksi yüksek olan kişilere göre benlik değerinin daha yüksek olduğu ve yine daha yüksek öz güvene sahip olduklarını ortaya koymuştur,yani beden kitle indeksinin artışı ile benlik değeri arasında bir ters orantı vardır. Benlik değeri yüksek kişilerin gerek sosyal hayatlarında daha iyi ilişkiler kurduğu, gerekse meslek hayatlarında daha başarılı oldukları bilinmektdir.
Son yapılan araştırmalar yine göstermiştir ki beden kitle indeksi 40 ve üzeri olanlarda (aşırı obezler) depresyon riski ciddi oranda artmaktadır. Obezlerde depresyon daha ağır geçer ve prognozları daha kötüdür. Erişkinlerde önce obezite arkasından depresyon gelişirken çocuklarda ise önce depresyon ardından obezite geliştiği bildirilmektedir. Obez kadınlarda depresyon görülme sıklığı obez erkeklere göre daha yüksektir.
Obez hastalarda bipolar bozukluk görülme oranı, beden kitle indeksi normal olan hastalara göre daha fazladır. Ayrıca obezlerde manik ve depresif hecmeler daha sık görülmektedir. Aşırı obez kişilerin %89’u bipolar bozukluk spektrumundadır. Şizofreni hastalarınında %42’sinin beden kitle indeksi 27 ve üzerinde olması, obezitenin negatif yansımalarının bir parçasıdır.
Obezite tedavisi, obezitenin ciddiyetine ve obeziteyle ilişkili komorbiditelerin varlığına göre değişir. Obezitenin tedavisinde biyolojik, psikolojik ve sosyokültürel etkenler de dikkate alınmalıdır. Obezite tedavisi kişiye özel planlanmalıdır. Beden kitle indeksi 40'ın üzerindeki hastalar ve beden kitle indeksi 35 üzeri olup ek hastalığı olanlarda cerrahi tedavi ideal seçeneklerden biridir.